"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 55. İş Mahkemesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Somut uyuşmazlıkta 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin eksik ödendiği iddiasına bağlı fark alacak taleplerinin reddine karar verildiği, hüküm altına alınan alacakların ise davalı bakımından kesinlik sınırını aşacak mahiyette ileriye yönelik bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğunu, ayrıca davacının pandemi döneminde davalı Bakanlık tarafından yayımlanan Genelge çerçevesinde 10 ve 15'er günlük nöbetler ile yirmi dört saat kapalı sistem çalıştığını, bu çalışma şeklinde fazla çalışma yapıp ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatillerinde çalıştığını ve gece çalışması yaptığını; ancak bu çalışmalara ilişkin zamlı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacakları ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini, davacının ücret farkı ile buna bağlı ilave tediye ve ikramiye alacakları ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, gece çalışması ücreti alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sürecinde imzalanan sözleşmede asgari ücretin belirli bir oran fazlasına yönelik bir düzenleme bulunmadığı, buna göre ücrete bağlı fark alacak taleplerinin reddi gerektiği, diğer alacak talepleri bakımından ise ücret bordroları, puantaj kayıtları ile yasal mevzuat dikkate alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davacının puantaj kayıtlarına göre çalıştığı günler için toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre %10 üzerinden hesaplanan gece çalışması alacağı, hafta tatili günü için toplam iki yevmiye, ulusal bayram ve genel tatil ücreti için 3 yevmiye üzerinden hesaplanan alacaktan yapılan ödemelerin mahsubunun doğru olduğu, davacının dava dilekçesi ve ıslah dilekçesindeki talepleri dikkate alınarak faize arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla hükmedilmesinin emsal içtihatlara uygun olduğu, hükmedilen alacaklar yönünden zamanaşımının dolmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporunun dosya içeriği ile usul ve kanuna uygun düzenlendiği, dosyaya getirtilen delillere göre eksik araştırma bulunmadığı, davalı tarafın ibraz ettiği kayıtlara göre davacının fiilî çalışmasının belirlendiği ve tespit edilen alacaklardan yapılan ödemelerin usulüne uygun şekilde mahsup edildiği, hesaplamalarda hatalı yön bulunmadığı, 31 gün süren aylara ilişkin fark ücret alacağının toplu olarak ödendiğinin tespit edildiği ve davanın reddine karar verilmiş olmakla istinafa konu kararda faiz açısından hata bulunmadığı gerekçeleriyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz başvurusunda;
a. Davacının çalıştığı Kurumda bakıma muhtaç kişilere hizmet verildiği de gözetildiğinde davacının aynı çalışma sisteminde çalıştığının kabul edilemeyeceğini, sürekli bakım ve gözetim gerektiren kişilere hizmet veren davacının tam gün çalıştığını, işin doğası gereği çalışmaya ara vermesinin mümkün olmadığını, bu durumda fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve gece zammı alacaklarına hak kazandığını,
b. Davacının ücretinin kadroya geçirilmeden önce asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden belirlendiğini, ayrıca fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları ile gece zammı alacaklarına ilişkin hesaplamaların hatalı yapıldığını, davacı işçiye günlük 11 saati geçen gündüz çalışmalarının ve gece 7,5 saati geçen gece çalışmalarının karşılığı; haftalık 45 saati aşan ve yılda 270 saati geçen fazla çalışmaların karşılığı ödenmediğini,
c. Mahsubun ilgili olunan aydan yapılması gerekirken toplam alacak üzerinden uygulanan mahsup işlemiyle yapılan hesaplamanın hükme esas alınmayacağını,
d. Hesap tekniğinin hatalı olduğunu, davacıya mevzuata aykırı biçimde her ay 30 gün üzerinden ücret ödemesi yapıldığını, oysa gerek bireysel iş sözleşmesinde, gerekse 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 23. maddesi uyarınca idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacak toplu iş sözleşmesi hükümlerinde yevmiye üzerinden ödeme yapılacağı belirtildiğinden 31 gün süren aylarda da 31 gün üzerinden ücret ödemesi yapılması geretiğini, bilirkişinin bu husustaki alacak talebi hakkında herhangi bir değerlendirme yapmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı tarafın temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve gece zammı ücreti alacaklarının ispat ve hesaplanması hususlarındadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.