Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13998 E. 2024/16184 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yetki tespitine itiraz davasının, yetkisizlik kararı sonrası yetkili mahkemeye gönderilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına ve hükmedilen vekâlet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 20. maddesi uyarınca yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra iki hafta içinde yetkili mahkemeye gönderilme talebinde bulunulmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasının hukuka uygun olduğu, ancak Bölge Adliye Mahkemesince yeniden hüküm kurulurken vekâlet ücretinin karar tarihi değil ilk derece mahkemesi karar tarihi esas alınarak hesaplanmasının hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile davanın açılmamış sayılması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tire 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Tire 1. Asliye Hukuk (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 09.07.2024 tarihli ve 2023/429 Esas, 2023/767 Karar sayılı kararı ile İzmir iş mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Yetkisizlik kararının istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 06.03.2024 tarihli kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bu karar sonrası İlk Derece Mahkemesi tarafından dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen davanın açılmamış sayılmasına dair kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların istinaf başvurusunun ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... davalı Bakanlık vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... Bakanlığının 02.08.2023 tarihli ve 275590 sayılı yazısı ile davalı Sendikanın çoğunluğu sağladığına dair olumlu yetki tespit kararı verildiğini, davacı işverene ait yetki tespitine esas alınan birimlerin tek bir işyeri niteliğinde olduğunu, bağımsız işyerlerinden oluşmayan birimlerin işletme olarak kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin tek bir ticari gaye için çalışan tek bir işyeri olarak değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkiline ait işyerleri, toplam işçi sayısı ile sendika üye sayısının belirlenmesi gerektiğini belirterek 02.08.2023 tarihli ve 275590 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen 16 işyerinin farklı işkollarında tescil edildiklerinden dikkate alınamayacaklarını, yetki tespitinde Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, Bakanlığın Sendika Yetki Sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemi ile yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; yetki tespitine itiraz davasının işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu iş mahkemesinde açılması gerektiğini, görevli makamın yetkili mahkemeyi belirlediğini, bu nedenle davacının işletme merkezi adresinin bağlı olduğu İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu İzmir mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının dava dilekçesinde somut delil ve iddiaların yer almadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.07.2024 tarihli ve 2023/429 Esas, 2023/767 sayılı ek kararı ile; Mahkemece verilen 20.11.2023 tarihli yetkisizlik kararının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin kararı ile kesinleştiği, kararın taraflara tebliğ edildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 20 nci maddesi uyarınca kesinleşen yetkisizlik kararı üzerine dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; yetkisizlik kararının isabetli olduğuna ilişkin başvurunun esastan reddi kararının kendilerine tebliğ edilmediğini, 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının açık düzenlemesine rağmen hiçbir tebligat işlemi yapılmaksızın doğrudan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gibi mahkemeye erişim hakkını da açıkça kısıtladığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı Sendika vekili; davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ek kararda davalılar lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden herhangi bir hüküm kurulmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

3. Davalı Bakanlık vekili; davanın açılmamış sayılması hâlinde yargılama giderlerinden sayılan vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekirken verilen ek kararda yargılama giderlerine ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmamasına, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre ve özellikle, disiplin para cezası uygulanması nedeniyle verilen başvurunun esastan reddine dair kararının Bölge Adliye Mahkemesince davacı tarafa tebliğ edildiği, 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesinin dördüncü fıkrasındaki düzenlemenin mahkemelerin işleyişine yönelik bir hüküm olduğu, taraflar yönünden istinaf kararının tebliğinin kimin tarafından yapıldığının sonuç doğurucu bir niteliğinin bulunmadığı, yetkili mahkemeye gönderme talebinin esasen kesin kararın tebliğinden önce dahi yapılabileceği, 6100 sayılı Kanun'un 20 nci maddesinin birinci fıkrasındaki açık düzenleme gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine ilişkin talepte bulunulmadığı, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde hata bulunmadığı, ancak 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesi düzenlemesi dikkate alınmaksızın davalı tarafça yapılan yargılama gideri ve davalıların vekille temsil edildikleri dikkate alındığında vekâlet ücretine ilişkin bir karar verilmemiş olmasının isabetli olmadığı gerekçe gösterilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı Bakanlık vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı Bakanlık vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak kurduğu yeni hükümde vekâlet ücretini İlk Derece Mahkemesinin karar tarihine göre belirlediğini, kararın bu yönüyle hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne (AAÜT) göre vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetli olup olmadığı ile vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un "Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler" başlıklı 20 nci maddesi şöyledir:

"(1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, (…) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.

(2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.

"

2. 6100 sayılı Kanun'un "Temyiz edilemeyen kararlar" başlıklı 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi şu şekildedir:

"(1) Bölge adliye mahkemelerinin aşağıdaki kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamaz:

...

c) (Değişik:22/7/2020-7251/39 md.) Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verilen kararlar ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararlar.

..."

3. 6100 sayılı Kanun'un "Karar ve tebliği" başlıklı 359 uncu maddesinin dördüncü fıkrası da şöyledir:

"Temyizi kabil olmayan kararlar, ilk derece mahkemesi tarafından; temyizi kabil olan kararlar ise bölge adliye mahkemesi tarafından resen tebliğe çıkarılır."

4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 2 nci maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

“Hangi sebeple olursa olsun, temyiz veya istinaf başvurusu üzerine verilen bozma veya kaldırma kararı sonrasında hükmolunan yargı kararlarında, hükmün verildiği tarihte yürürlükte olan Tarife esas alınır.”

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı Bakanlık vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince yeniden kurulan hükümde kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine hükmedilecek vekâlet ücretinin, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenmesi gerekir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince vekâlet ücretinin İlk Derece Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenmesi isabetli olmayıp söz konusu kararın yalnızca davalı Bakanlık tarafından temyiz edildiği, diğer davalı Sendikanın temyiz başvurusu bulunmadığı hususu da gözetildiğinde Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihindeki AAÜT'ye göre davalılardan Bakanlık lehine 30.000,00 TL vekâlet ücreti yerine, 17.900,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin tüm, davalı Bakanlık vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (B) bendinin (6) numaralı alt bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine;

"6-Davalılar kendilerini bir vekille temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 30.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara (davalı Sendika yönünden 8.950,00 TL ile sınırlı olarak) verilmesine," ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.