Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14012 E. 2025/341 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, iş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak düzenlenmediği gerekçesiyle açtığı ücret farkı davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı idare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak düzenlenmediği, davacının kadroya geçmeden önceki ihale şartnamesindeki ücretin kadroya geçiş sonrası uygulanacağı yönünde bir düzenleme bulunmadığı ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretin belirlendiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1033 E., 2024/2437 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 35. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/251 E., 2024/204 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... bünyesinde hizmet alımı sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı İdarede sürekli işçi kadrosuna atandığını, kadroya geçiş sırasında davacı ile davalı arasında yapılan bireysel iş sözleşmesinde aylık ücretin, asgari ücretin belli bir yüzde fazlası olarak düzenlediğini; ancak davalı tarafça söz konusu yüzdelik kısmın uygulanmayıp ücretlerin eksik ödendiğini ileri sürerek fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7. maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde:

1. Kadroya geçerken davacıya iki adet sözleşme imzalatıldığını, birinde ücret kısmı %.... fazlası kısmının boş bırakılırken diğerinde doldurulduğunu, sözleşme asıllarının İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünde bulunduğunu, bunların getirtilmesi gerektiğini,

2. Davacının kadroya geçmeden önce ihale şartnamesinde yazılı olduğu asgari ücretin fazlası ile çalıştığını, kadroya geçirilirken ücretin de tek taraflı olarak indirime gidildiğini, daha önce açılan çok sayıda dosyada davacıların ihale şartnamesinde kararlaştırılan asgari ücretin %... fazlası ile çalışacakları şekilde kısmın doldurularak işleme konulduğunu, ayrıca öğretim üyesi Prof. Dr. T.C. ve Prof. Dr. A.B. tarafından hazırlanan uzman görüşlerinde de bireysel iş sözleşmesinde oran yazılmasa bile kadroya geçmeden önce asgari ücretin belli bir % fazlası uygulanan işçinin ücretinin kadroya geçtikten sonra da rızası dışında düşürülemeyeceğinin açıkça yazıldığını,

3. Davalı tarafından ödeme belgelerinin süresinde sunulmadığını beyan etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususlarındadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.