Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14035 E. 2025/995 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin usul hükümlerine uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, başka bir davanın taraflarına ilişkin dava dilekçesi ve cevap dilekçesi özetine yer verilerek karışıklığa yol açılması ve gerekçenin Anayasa'nın 141. maddesi ile 6100 sayılı HMK'nın 359/1. maddesine aykırı olması nedeniyle karar usulden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1656 E., 2024/2221 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 53. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/358 E., 2024/85 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... AŞ (...) tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 25.10.2024 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altına alınan miktar dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de somut davada, İlk Derece Mahkemesi kararının ileriye etki eden belirleme içermesi karşısında verilen kararın temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden, 6100 sayılı Kanun'un 362/1-(a) hükmünde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 25.10.2024 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin asıl kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 141/3 hükmüne göre, "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır." Bu hüküm ile gerekçenin önemi Anayasa düzeyinde vurgulanmış olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.

6100 sayılı Kanun’un 359/1 hükmüne göre Bölge Adliye Mahkemesi kararı; tarafların iddia ve savunmalarının özetini, ilk derece mahkemesi kararının özetini, ileri sürülen istinaf sebeplerini, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışmasını, ret ve üstün tutma sebeplerini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde içermelidir.

Kararın taraflar, bazen de ilgili olabileceği başka hukuki ihtilaflar yönünden etkili ve bağlayıcı kabul edilebilmesi, başka bir dava yönünden kesin hüküm, kesin veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi hukuksal değerlendirmeler de kararın yukarıda açıklanan nitelikte olmasıyla mümkündür.

Gerekçeye ilişkin hükümler, kamu düzeni ile ilgili olup gözetilmesi kanun ile hâkime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama gerek yargı erki ile hâkimin gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.

Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince; başka bir davanın taraflarına ilişkin dava dilekçesi ve cevap dilekçesi özetine yer verildiği, devamında işbu dava ile ilgili değerlendirme yapılarak karar verildiği, bu şekilde kararda karışıklığa yol açıldığı anlaşılmıştır. Başka bir uyuşmazlığa ait iddiaların ve savunmaların özeti ile gerekçe oluşturulamaz. Gerekçeli karar, Anayasa'nın 141 inci maddesinin amacına ve 6100 sayılı Kanun'a uygun olmadığından dava dilekçesi ve cevap dilekçesi özetini dosya kapsamına uygun bir şekilde oluşturarak açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak nitelikte gerekçe içeren bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.

II. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 25.10.2024 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Ek karar yönünden alınan temyiz harcının istek hâlinde ek kararı temyiz edene iadesine, asıl karar yönünden peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde asıl kararı temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.