Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14047 E. 2024/16020 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra fazla mesai ücretinin eksik hesaplandığı iddiasıyla açtığı alacak davasında, fazla çalışma alacağının hesabına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozmaya uygun kararında, fazla çalışma ücretinin hesabında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında Ankara 66. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde bakım personeli olarak çalıştığını, dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacının alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı fark alacaklarının bulunduğunu, ayrıca davacının pandemi döneminde davalı Bakanlık tarafından yayımlanan genelge çerçevesinde 7,10 ve 15'er günlük nöbetler ile gece gündüz yirmi dört saat kapalı sistem çalıştığını, bu çalışma şeklinde fazla çalışma yapıp ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatillerinde çalıştığını ve gece çalışması yaptığını, ancak bu çalışmalara ilişkin zamlı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacakları ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ücret politikasının hukuka uygun olduğunu, sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarına ilişkin şartlarının toplu iş sözleşmesi hükümleri esas alınmak suretiyle belirlendiğini, davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 66. İş Mahkemesinin 22.11.2022 tarihli kararıyla; davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sürecinde imzalanan sözleşmede asgari ücretin belirli oran fazlasına yönelik bir düzenleme bulunmadığı ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine atıf yapıldığı, bu nedenle dava konusu fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacak taleplerinin yerinde olmadığı, fazla çalışma ücreti bakımından yazılı delil niteliğindeki puantaj kayıtları yani çalışma çizelgelerine göre davacının fazla çalışma ücretine hak kazandığı, bilirkişi raporundaki hesaplamanın denetime uygun olduğu, ancak her ne kadar davacı hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı talep etmiş ise de davacının hak kazandığı ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davacıya ödendiği, haftada en az bir gün tatil olduğu, kapalı çalışılan dönemde ise hafta tatili kullanılamayan günlerin hafta tatili ücretinin bordrolara yansıtıldığı, davacının gece çalıştığı dönemlerdeki mesaisi karşılığı gece zammının uygulandığı anlaşıldığından davacının bu taleplerinin reddi gerektiği, fazla çalışma ücretinin belgeye dayalı hesaplanması sebebiyle indirim yapılmaksızın mevcut bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak hüküm kurulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.05.2023 tarihli kararıyla; davalı istinafının isabetsiz olduğu, davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sürecinde imzalanan sözleşmesinde asgari ücretin belirli oran fazlasına yönelik bir düzenleme bulunmadığı, fark alacak taleplerinin reddinin yerinde olduğu, puantaj kaydı ve bordrolar gereğince hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücretlerinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun olarak ödendiği, davacının 01.04.2018-06.04.2020 tarihleri arasındaki dönemde 20.00-08.00 vardiyasında gerçekleşen çalışması gece çalışması olduğundan ve denkleştirmeye tâbi olmadığından bu çalışmanın 7,5 saati aşan kısmının fazla çalışma olduğu, 06.04.2020 tarihinden sonraki dönemde 10 gün 24 saat çalıştığı, davacının haftalık çalışma süresinin 45 saati aşmadığı, ancak işin niteliğine göre 24 saatlik çalışmada yeme, içme ve benzeri ihtiyaçları nedeni ile 10 saat ara dinlenme yaptığı ve 11 saati aşan günlük 3 saatlik günlük fazla çalışmasının bulunduğu ve her iki dönem toplu iş sözleşmelerindeki düzenlemeler nazara alınarak saat ücretinin %60 fazlası üzerinden yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu, günlük 11 saati aşan çalışmaların denkleştirmeye tâbi tutulamayacağı, çalışma tespiti işyeri kayıtlarına dayandığından indirim uygulanmamasında bir isabetsizliğin bulunmadığı, gece zammı ücretinin ödendiği, davacının sendika üyeliği 17.04.2021 tarihinde başlamış ise de bordrolarda 2021 yılından itibaren sendika aidat kesintisinin bulunduğu görülmekle 01.11.2019-31.10.2021 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümleri de dikkate alınarak hesaplama yapılmasında bir hatanın bulunmadığı, tarafların bu yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ancak faiz başlangıç tarihlerinin arabuluculuk son tutanak tarihi gözetilerek belirlenmemesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 17.01.2024 tarihli ilâmıyla; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, 07.04.2020 tarihi öncesindeki dönem bakımından fazla çalışma ücretinin hesabının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davacının ücretinin kadroya geçirilmeden önce asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden belirlendiğini, ancak müvekkilinin ücretinin tek taraflı ve dayanaksız olarak düşürüldüğünü, hesaplamaların hatalı yapıldığını, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücreti alacaklarının ödenmediğini ve hatalı hesaplandığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu fazla çalışma alacağının hesabına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 63 ve 68 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.