Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14053 E. 2025/1729 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin feshi nedeniyle açılan alacak davasında, uygulanacak hukuk ve davanın hak düşürücü süre/zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında imzalanmış Türkiye İş Kurumu nezdinde düzenlenmiş matbu sözleşme bulunması ve hukuk seçimine ilişkin bir anlaşma olmaması karşısında, davacının çalıştığı yer ve iş ilişkisinin ağırlık merkezi dikkate alınarak Rusya Federasyonu hukukunun uygulanması gerektiği, bu hukuk uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının yurt dışında bulunan şantiyelerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmadan işverence feshedildiğini, fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram ve genel tatiller ile hafta tatillerinde çalıştığını, çalışmalarının karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazları olduğunu, davacının kendi çalışanları olmadığını, somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanamayacağını, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlığa Rusya İş Hukuku'nun uygulanması gerektiği, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesi hükmünde öngörülen hak düşürücü süre içinde dava açması gerektiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesinde sözü edilen mahkemeye başvurma sürelerinin, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin son kabul edilen uygulamasında zamanaşımı süresi olarak değerlendirildiği, davacının iş sözleşmesinin fesih tarihinin 10.05.2015, dava tarihinin ise 29.12.2017 olduğu dikkate alındığında; Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nda zamanaşımı veya hak düşürücü süre kavramı olmadığını,

2. Uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini,

3. Türkiye İş Kurumu nezdinde imzalanmış matbu sözleşmeye dayanarak taraflar arasında hukuk seçimi yapıldığından söz edilemeyeceğini,

4. Hakkaniyet gereğince davacı işçi aleyhine vekâlet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini,

5. Hakkaniyet gereğince arabuluculuk masrafının davalı tarafa yükletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk ve davanın süresinde açılıp açılmadığı noktalarında toplanmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.