"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin... ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (... Sendikası) ile davalı işverenin üyesi olduğu Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (...) arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunduğunu, buna rağmen toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmayarak ücretinin eksik belirlendiğini ve haklarının eksik ödendiğini veya hiç ödenmediğini ileri sürerek ücret zammı, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma, vardiyalı çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, gece çalışma ücreti, iyileştirme zammı, ek ödeme, yemek yardımı, yol yardımı, sosyal yardım, giyim yardımı, arabuluculuk maktu vekâlet ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davalının temerrüde düşürülmediğini, alacak kalemlerine faiz işletilmeyeceğini, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, alacak kalemlerinin her biri açısından arabuluculuk sürecinin işletilmesi gerektiğini, sürekli işçi kadrosuna alınan işçilerin ücret ile mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağını, 12.04.2018 tarihinde yayımlanan bu toplu iş sözleşmesinin hükümlerinin geçici 23 üncü madde kapsamındaki idareler için 31.10.2020 tarihine kadar uygulanmasının kararlaştırıldığını, dolayısıyla 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) gereğince sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin bağlı oldukları toplu iş sözleşmesinin 31.10.2020 tarihinde sona ermesiyle birlikte 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına başlanacağını, davacının sendikal haklardan yararlanmasının koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiğini, davacının hak ettiği tüm alacakların bordrolara yansıtılarak ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.11.2022 tarihli kararıyla; Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin ilgili maddeleri göz önüne alınarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 21.03.2023 tarihli kararıyla; davacının davalıya bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 02.04.2018 tarihi itibarıyla 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi kapsamında kamu bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı bakımından ... Sendikası ile ... arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden yararlanmanın en erken 01.11.2020 tarihinde mümkün olabileceği dikkate alınarak hesaplama yapan bilirkişi ek raporu uyarınca karar verilmesinin yerinde olduğu, yapılan hesaplamaların dosya içeriğine uygun olduğu, davalı tarafından yapıldığı ancak bilirkişi tarafından dikkate alınmadığı belirtilen ödemenin hükmedilen alacaklara yönelik yapıldığının açık olmadığı ve alacakların zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 26.02.2024 tarihli kararıyla; sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin, kadroya geçirildikleri işyerinde yürürlükte bulunan bir toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri için en erken tarihin her ihtimalde 01.11.2020 olduğu, ayrıca tarih itibarıyla ücrete ilişkin zam oranından yararlanılamayacağı, mükerrer zam uygulanmasının isabetsiz olduğu, 2020 yılının Ekim ayına ilişkin bordroda yer alan tahakkukların araştırılmadığı, hükümde reddedilen kimi alacakların gerekçede kısmen kabulüne karar verildiğinin açıklanmasının çelişki yarattığı, talep edilen arabuluculuk maktu vekâlet ücreti alacağına ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin de hatalı olduğu yönündeki gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalı ... Bakanlığının savunduğu ve İlk Derece Mahkemesinin de kabul ettiği toplu iş sözleşmesinin davalı ... Bakanlığına ait olan toplu iş sözleşmesi olmadığını, her iki Bakanlığın ayrı toplu iş sözleşmesi yaptığını, davalının kendi imzaladığı toplu iş sözleşmesini kabul etmeyip başka Bakanlığın toplu iş sözleşmesi ve duyurusunu emsal göstermesinin hukuka aykırı olduğunu, toplu iş sözleşmesinin normlar hiyerarşisinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı duyurusundan ve 375 sayılı KHK'dan önce geldiğinden bertaraf edilemeyeceğini, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ait toplu iş sözleşmesinin genel nitelikte olup sonradan imzalanan toplu iş sözleşmesinin daha özel nitelikte bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararında takdir hatası bulunduğunu, sendikal haklarının ihlal edildiğini, yürürlük tarihi ve şartlarının birbirinden farklı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ... Sendikası ile ... arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden hangi tarihten itibaren yararlanabileceğine ve yararlanmanın kapsamı ile dava konusu alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri ile 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.