Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14173 E. 2024/16193 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kamu kurumunun, davacı işçiye, kadroya geçiş sonrası yapılan iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesine göre ödenmesi gereken fark ikramiye alacağının hesap dönemi, faiz türü ve yargılama giderlerine ilişkin harçtan muafiyet hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu kurumunun harçtan muaf olduğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararında yargılama giderlerine ilişkin harçtan muafiyet hususunda hata yapıldığı gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilere de uygulanacağının hüküm altına alındığını, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesine göre davacıya her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması gerektiğinin düzenlendiğini, ayrıca davacının ücretine toplu iş sözleşmesi uyarınca 6 aylık dönemlerde %4 oranında ücret zammı yapılması gerektiğini ancak davalı tarafça iş sözleşmesi dikkate alınmaksızın ücretlerin ödendiğini ileri sürerek fark ücret, fark ikramiye ile fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olduğunu, 01.01.2019 tarihinden itibaren ücretlerin Bakanlıktan alınan görüş yazıları doğrultusunda 31.12.2018 tarihinde almakta oldukları ücretlerinin %4 zamlı hâli ile ödendiğini, davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 49. İş Mahkemesinin 14.09.2022 tarihli kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oranı dikkate alınarak ödeneceğinin düzenlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin 19.01.2023 tarihli kararı ile; taraflar arasında kadroya geçiş aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 26.09.2023 tarihli ilâmı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ncü madde kapsamında söz konusu olan ve Yüksek Hakem Kurulu kararıyla uygulanan toplu iş sözleşmesi, davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlandığı bir toplu iş sözleşmesi olmadığına göre bu sözleşmede ocak ve temmuz aylarında beşer günlük yevmiye tutarında ödeneceği düzenlenen ikramiye ücretinin, toplu iş sözleşmesinin son bulduğu 31.10.2020 tarihinden sonrası için hesaplanmasının doğru olmayacağı, 4857 sayılı İş Kanunu'nda (4857 sayılı Kanun) işçilere ikramiye ödeneceğine dair bir hüküm olmadığı ve bireysel iş sözleşmesinde davacıya ikramiye ödeneceğine dair bir düzenleme bulunmadığı da dikkate alındığında, ikramiye alacağının 2021 yılı Ocak ayı için hesaplanıp hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, dava ve ıslah dilekçesi ile fark ikramiye alacağına en yüksek işletme kredisi faizi işletilmesi talep edildiği dikkate alınarak, bu alacak kalemi bakımından en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiği, bunun yerine bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğundan isabetli olmadığı belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının 31.12.2018 tarihli ücretinin korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, iş sözleşmesinde kastedilenin 2018 yılı asgari ücreti olduğunu, aksi kabulün her yıl hem asgari ücrete iş sözleşmesinde belirtilen zammın yapılması hem de toplu iş sözleşmesinde belirlenen oranların eklenmesi sonucunu doğuracağını ve ücretlerin fahiş hâl alacağını, personel ücretlerinde büyük bir dengesizlik ve eşitsizlik oluşacağını, davacının hak kazandığı bütün ödemelerin yapıldığını, davacının dava dilekçesinde talep edilen alacaklara hak kazanmadığını, faiz türü ve başlangıçlarının hatalı belirlendiğini belirterek temyiz yoluna başvurmıuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fark ikramiye alacağının hesap dönemi ile ikramiye alacağına işletilen faiz türü hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Kanun'un 39 ve 53 üncü maddeleri.

3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olmasına, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmamasına göre göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 492 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin (j) bendinde, genel bütçeye dâhil idarelerin bu Kanun'un (1) ve (3) sayılı Tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan muaf olacağı belirtilmiştir. Somut dosyada, davalı ... harçtan muaf olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (7) numaralı bendinde davalı Bakanlık aleyhine harca hükmedilmesi ve (3) numaralı bentte davacının yatırdığı harcın iadesine karar verilmişken, (7) numaralı bentte aynı harcın bu defa harçtan muaf olan davalıdan alınarak tekrar davacıya verilmesine hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebidir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının(4) ve (7) numaralı bentlerinin hükümden çıkartılarak yerlerine;

"4- Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan başvurma harcı, peşin harç ve ıslah harcı için yatırılan toplam 634,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine,"

"7- Davacı tarafından bilirkişi ücreti, posta, müzekkere ve tebligat vb. işlemler için harcanan yargılama gideri olmak üzere toplamda 3.023,00 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranları gözetilerek 2.853,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına," ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.