Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14215 E. 2025/2094 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren ile yaptığı hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçinin, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin hukuki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/7. maddesi uyarınca davalı idarenin, alt işveren ile birlikte işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Sağlık Bakanlığına bağlı işyerinde, hastanenin, hastaların ve aletlerin sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetlerini ihale ile alan Şirkette hâlen çalışmakta olduğunu, ... İşçileri Sendikasının üyesi olduğunu, davacının üyesi olduğu Sendika ile 2020, 2021 ve 2022 yıllarındaki ihaleyi alan ... Yemek Temizlik Şirketi arasında, işyerinde çalışan üyeler adına Yüksek Hakem Kurulunun 30.06.2021 tarihli ve 2021/317 Esas, 2021/474 Karar sayılı kararı ile 01.01.2021-30.06.2022 tarihleri arası 1 yıl 6 ay süreli toplu iş sözleşmesinin karara bağlandığını ancak toplu iş sözleşmesinden doğan alacakların ödenmediğini, söz konusu alacakları toplu iş sözleşmesi yürürlük tarihi olan 01.01.2021 tarihinden arabulucuya başvuru tarihine kadar talep ettiklerini, davalı Bakanlığın tüm işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili İdarenin asıl işveren sıfatı bulunmadığını ve sadece ihale makamı olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, zamanaşımı def'i ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, toplu iş sözleşmesi taraflarının Şirket ile Sendika olduğunu, İdarenin taraf sıfatı bulunmadığını, davacının sendika üyesi olup olmadığının, üye ise sendikaya üyelik tarihinin, iş sözleşmesinin sona erip ermediğinin ve dayanışma aidatının ödenip ödenmediğinin tespiti gerektiğini, toplu iş sözleşmesinde bahsi geçen temerrüt tarihlerini kabul etmediklerini, davayı kabul etmemekle birlikte faiz oranlarını ve faiz başlangıç tarihlerine de itiraz ettikleri savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin davanın kısmen kabulüne dair 10.10.2022 tarihli kararının Bölge Adliye Mahkemesinin 03.04.2023 tarihli kararı ile ortadan kaldırılarak yeniden yargılama yapılması için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hizmet alım sözleşmesinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 62/1-(e) hükmüne ilişkin olmadığı belirlendiğinden davalının alacaklardan sorumluluğunun asıl işveren olmasından kaynaklandığı gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/7 hükmü uyarınca davalının dava dışı alt işveren ile sorumluluğu müteselsil sorumluluk olduğundan İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu ile tespit edilen alacaklardan sorumlu tutulmasında bir aykırılık olmadığı, hüküm altına alınan alacak kalemlerine yürütülen faiz türlerinde ve faiz başlangıç tarihlerinde hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Bakanlığın asli ve sürekli görevi olan sağlık hizmetleri dışındaki iş ve hizmetlerin 4734 sayılı Kanun’a uygun olarak yapılan ihaleler neticesinde yükleniciler tarafından verilmekte olduğunu, bu nedenle davalı Bakanlığın dava konusu alacaklardan sorumluluğunun bulunmadığını, bahsi geçen toplu iş sözleşmesine Bakanlığın taraf olmadığını, asıl işveren de olmadığını, davalının ihale makamı olduğunu, husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini,

2. Alacakların zamanaşımına uğradığını,

3. Hesaplamaların hatalı yapıldığını,

4. Faiz başlangıçlarının ve türünün hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ile talep edilen alacaklardan davalı Bakanlığın sorumlu olup olmadığına ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.