Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14246 E. 2025/803 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçişle imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl hesaplanacağı ve fark alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hem bireysel iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oranı üzerinden belirlenen ücretin, hem de toplu iş sözleşmesindeki taban ücret ve zam hükümlerinin birlikte değerlendirilerek, hangisi işçi lehine ise onun uygulanması gerektiği, ilk derece mahkemesince yapılan ücret tespitinin bu ilkeye uygun olmadığı gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2128 E., 2024/2851 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 30. İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/129 E., 2024/337 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, husumet itirazında bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, ücretin düşürülmediğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yapılan yargılamada davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, Dairenin kaldırma kararı sonrasında düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda davacının 2021 ve 2022 yılı ücretlerinin tespitinin belirtilen hesaplama yöntemine uygun şekilde gerçekleştirildiği, bu nedenle taraf vekillerinin istinaf itirazlarının yerinde görülmediği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 2022 yılı hesaplamasının hatalı yapıldığını sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Davacının ücretinde toplu iş sözleşmesi doğrultusunda artış yapıldığını,

b. Hem toplu iş sözleşmesinin hem de bireysel iş sözleşmesinin lehe hükümlerinin dikkate alınarak değerlendirme yapılamayacağını,

c. Faiz oranı ve başlangıç tarihinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, varsa alacakların hesaplanması ile faize ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dairemiz uygulamasına göre 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesine göre 2021 yılı ücretinin belirlenmesi şu şekilde olmalıdır:

01.01.2021 tarihinde asgari ücrete iş sözleşmesindeki oran uygulandığında belirlenen ücret 136,67 TL’nin altında kalıyorsa davacının ücreti toplu iş sözleşmesinin 33. maddesinin 1. bendinde taban ücreti olan 136,67 TL olarak kabul edilir. Bu miktara toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamlar uygulanır. Böylelikle başka bir toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girmiş olsa dahi iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin fazlası tutarındaki oran uygulanamaz. Bir başka ifade ile işçinin ücretinin, bireysel iş sözleşmesinde öngörülen asgari ücret fazlası tutarındaki oranla bağı kesilir. 01.01.2021 tarihinde asgari ücrete iş sözleşmesindeki oran uygulandığında bulunan ücret 136,67 TL’nin üzerinde ise yukarıda belirtilen şekilde bağın kesildiğinden söz edilemeyeceğinden, iş sözleşmesine göre belirlenen bu ücrete ayrıca toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamlar uygulanır.

Taban ücreti uygulaması sebebiyle iş sözleşmesi ile belirlenen asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklinde öngörülen ücret ile bağlantı kesilmiş ise bu şekilde belirlenen ücrete 2022 yılı ve sonrasında yürürlüğe girecek toplu iş sözleşmelerinde öngörülen zamlar uygulanır.

Belirtilen şekilde bağlantı kesilmemişse; 2022 yılı birinci dönem ücreti tespit edilirken, 31.12.2021 tarihinde ödenmesi gereken ücrete 01.01.2022 tarihinde başlayan dönemdeki ilk altı ay için %5 oranında ücret zammı ile toplu iş sözleşmesinin 33. maddesinin 2. bendinin (b) alt bendinin ikinci paragrafında belirtilen enflasyon farkı ve bu şekilde bulunan son ücrete 03.02.2022 tarihli 2021 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Anlaşma Protokolü’ne Ek Çerçeve Anlaşma Protokolü (III) uyarınca %2,5 oranında zam uygulandıktan sonra bulunacak ücret, iş sözleşmesinde belirlenen 01.01.2022 tarihindeki asgari ücretin belirli bir oran fazlası uygulanarak bulunan ücretten daha yüksek ise artık bireysel iş sözleşmesine göre belirlenecek ücret değil toplu iş sözleşmesine göre belirlenecek ücret uygulanır. Şayet 01.01.2022 tarihindeki asgari ücretin belirli bir oran fazlası tutarındaki ücret, toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenen ücretten yüksek ise bu durumda da sadece iş sözleşmesi ile belirlenen ücret uygulanır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, iş sözleşmesindeki orana göre belirlenen ücretin üzerine ayrıca toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zammının uygulanmaması gerektiğidir. Zira toplu iş sözleşmesi hükmü ile asgari ücrette 01.01.2022 tarihinde meydana gelen artıştan önceki (31.12.2021 tarihli) ücrete zam yapılması öngörülmüştür. Bu durumda yukarıda belirtildiği üzere işçi, toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret ile bireysel sözleşme uyarınca ödenmesi gereken ücretten hangisi yüksekse onu talep edebilir.

2022 yılı ikinci dönem ücretinin tespitinde ise 01.07.2022 tarihinde asgari ücrete zam uygulandığından, şu şekilde karşılaştırma yapılır:

İşçinin 01.07.2022 tarihindeki asgari ücretin belirli oranda fazlası tutarındaki ücreti ile 30.06.2022 tarihinde ödenmesi gereken ücretine toplu iş sözleşmesinde öngörülen 2. yıl 2. altı ay için %5 ücret zammının ve toplu iş sözleşmesinin 33. maddesinin 2. bendinin (c) alt bendinin ikinci paragrafında belirtilen enflasyon farkının uygulanması suretiyle bulunan ücreti karşılaştırıldığında; bu şekilde belirlenen ücretlerden hangisi daha yüksek ise o uygulanır.

Yine burada da dikkat edilmesi gereken husus, iş sözleşmesindeki orana göre belirlenen ücretin üzerine ayrıca toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zamlarının (%5+enflasyon farkı) uygulanmaması gerektiğidir.

Somut dosya değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.01.2022 ve sonraki dönem yönünden yapılan ücret tespitinin, yukarıda belirtilen hesaplama yöntemine uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu dosyada yapılacak ücret tespitinin ileriye yönelik etkisi göz önüne alındığında; belirtilen ilkeler doğrultusunda aldırılacak denetime elverişli bilirkişi raporuna göre ücret tespit edilerek fark alacakların bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.