Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14288 E. 2025/2075 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, içtihat değişikliği nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Kuveyt havalimanı projesinde beton ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık ücretli izin, ücret, yol ücreti, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinin mümkün olmadığını, uyuşmazlığın Kuveyt hukukuna göre çözümlenmesi gerektiğini, davacının kendi isteği ve ailevi nedenlerle istifa ettiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait Kuveyt havalimanı inşaatı işyerinde 21.04.2018-12.06.2021 tarihleri arasında çalıştığı, mutad işyerinin işçinin işini fiilen yaptığı Kuveyt ülkesi olduğu, 2010 tarihli ve 6 sayılı Kuveyt Özel Sektör İş Kanunu'nun 144. maddesinde mahkemeye müracaat için öngörülen sürenin iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren bir yıl olarak belirlendiği, davacının iş sözleşmesinin 12.06.2021 tarihinde sona erdiği, davanın ise 17.09.2021 tarihinde yani bir yıllık süre dolmadan açıldığı, davacının iş sözleşmesinin tazminat gerektirmeyecek şekilde sonlandırıldığının davalı işverence ispatlanmadığı, Kuveyt Özel Sektör İş Kanunu'na göre dava konusu alacakların hesaplandığı, yapılan hesaplamaların dosya kapsamına uygun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; husumet itirazının yerinde olmadığı, davacının iş sözleşmesinin tazminat gerektirmeyecek şekilde sonlandırıldığının davalı işverence ispatlanmadığı kabulünde hata bulunmadığı, davacının talebine konu hükmedilen alacakların hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, yapılan ödemelerin mahsup edildiği, uygulanan faiz ve faiz başlangıç tarihlerinin yerinde olduğu, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde:

1. Somut olayda davanın 2021 yılında açıldığı ve 2021 yılı itibariyle yabancı hukuk hususunda içtihatların halihazırda oluşmaya başladığı gözetildiğinde davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin silahların eşitliği ilkesine aykırılık teşkil ettiğini,

2. İçtihat değişikliğinin öngörülememesi gerekçesiyle vekâlet ücretine hükmedilmemesinin kendi içerisinde çelişen bir hukuki durum olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık; vekâlet ücretine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.