Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14364 E. 2025/60 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yıllık ücretli izin alacağının hesaplanması ve hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozmaya uyularak verilen nihai kararda hukuka aykırılık bulunmadığı ve bozma ilamıyla kazanılmış hak tesis edilen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/183 E., 2024/513 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait yurt dışı şantiyelerinde üst montaj ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız bir şekilde feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil, ücret ve davalı işverence karşılanacak olan ancak ödenmeyen yol, sağlık raporu vs. ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının belirli süreli iş sözleşmeleri ile aralıklı olarak çalıştığını, tüm ücretlerinin banka aracılığı ile ödendiğini, belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, müvekkili Şirket tarafından işçilere her iş bitiminde hak etmedikleri hâlde ihbar tazminatı ödemelerinin yapıldığını, bu ödemelerin yapılacak hesaplamadan mahsup edilmesi gerektiğini, davanın haksız kazanç sağlamak adına kötüniyetle açılmış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 31.01.2023 tarihli kararı ile; yurda giriş çıkış kayıtları dikkate alınarak davacının 05.05.1999-18.12.2013 tarihleri arasında kesintili olarak ve tamamı yurt dışında geçen süreler itibarıyla toplam hizmet süresinin 5 yıl 5 ay 1 gün olduğu, iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiği, her bir kesintili hizmet süresine ilişkin döneme dair ayrı ayrı süreler dikkate alınmak suretiyle ve her birinde yapılan ödemelerin ayrı ayrı mahsubu ile ihbar tazminatının hesaplandığı, dinî bayramların birinci günü hariç ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, yurt dışı giriş çıkış kayıtları göz önüne alınarak hesaplamanın yapıldığı, davacının yol, sağlık raporu vs. ücretine dair herhangi bir delil sunmadığından bu talebin ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 31.01.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2023 tarihli kararı ile; cevap dilekçesinde yabancı hukukun uygulanmasına dair bir itiraz bulunmadığından Türk hukukunun uygulanmasının yerinde olduğu, davacının belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmakta olup kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, Mahkemece kabul edilen ücretin ve hizmet süresinin dosya kapsamına uygun olduğu, yol, sağlık vs. giderlerine dair taleple ilgili yapılan masraf tutarlarının davacı tarafından karşılandığına dair dosya kapsamında veri bulunmamakta olup talebin reddinin isabetli olduğu, yapılan indirim oranının yerleşik uygulamalara uygun olduğu, vekâlet ücretinin kabul ve ret oranlarına göre belirlendiği yine zamanaşımı hususundaki değerlendirmelerin de yerinde olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2023 tarihli kararının süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanamadığına dair yapılan tespitin eksik inceleme dayalı olduğu ve vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak ek bilirkişi raporu aldırılmış ve yurda giriş çıkış kayıtları ile diğer belgeler hep birlikte değerlendirilerek davacının ödenmeyen yıllık ücretli izin alacağı bulunduğu belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Taraf vekilleri lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu,

b. Davacının çalıştığı dönem içerisinde yıllık ücretli izinlerini kullanamadığı gibi ücretlerinin de ödenmediğini,

c. Giydirilmiş brüt ücretin tespitinde esas alınan barınma ve yemek yardımının çok düşük olduğunu,

d. İhbar tazminatının eksik hesaplandığını,

e. Hizmet süresinin hatalı hesaplandığını, davacının işe giriş tarihinin 01.01.1995 olduğunu,

f. Davalı işverence boş makbuz, belge senetlere imza attırıldığından bu belgerelere itibar edilmemesi gerektiğini,

g. Davacının ücretinin hiçbir zaman düzenli ödenmediğini, eksik ödenen ücret alacakları olduğunu,

h. Davacının tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, bu alacağa uygulanan indirim oranının fahiş olduğunu,

ı. Alacakların zamanaşımına uğramadığını,

i. PolNet kayıtlarına dayanan hesaplamaya davalı tarafça itiraz olmadığından bilirkişice yapılan hesaplamanın usuli kazanılmış hak iddiasına aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Yıllık ücretli izin alacağına ilişkin yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu,

b. Kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin mahsuplarının hatalı yapıldığını,

c. Müvekkili tarafından yapılan ödemelerin güncellenmiş değerlerinin tespit edilerek ana para ve faiz toplamının davacının alacakları toplamından mahsup edilmesi gerektiğini,

d. Davacının aylık ücretinin bordrolara göre tam olarak ödendiğini,

e. Almanya'da saatlik çalışma sisteminin esas olduğunu, bir günde en fazla 8 saat, haftada ise 40 saat çalıştırılabileceğini, bir diğer ifade ile bir işçinin Almanya'da ayda 160 saat çalıştırılabileceğini, imzalı ücret bordroları ile de bu durumun sabit olduğunu,

f. İş sözleşmesine göre uyuşmazlık çıkması hâlinde çalışılan ülke mevzuatının, çalışılan ülkede mevzuat bulunmaması hâlinde Türk mevzuatı uygulanacağını,

g. İhbar tazminatının ayrı ayrı hesaplanmaması gerektiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, yıllık ücret izin alacağının hesaplanmasına ve hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.