Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14386 E. 2025/138 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi için gerekli çoğunluğun sağlanıp sağlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Başvuru tarihi itibarıyla sendikanın işçilerin yarısını üye kaydettiği ve yarıdan fazla çoğunluğu sağlayamadığı, ayrıca yetki tespitine esas alınan birimlerin tek bir işyeri mi yoksa işletme mi olduğunun tespit edilmemesi nedeniyle eksik inceleme ile hüküm tesisinin hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1909 E., 2024/2074 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/48 E., 2024/149 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; inceleme konusu dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinde temyizde duruşmaya tâbi davalar arasında belirtilmediğinden duruşma isteminin reddine, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirkete 27.02.2023 günü tebliğ edilen ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 22.02.2023 tarihli ve 226944 sayılı yetki tespiti konulu yazıda, toplam 54 işçiden 27 sendika üye sayısının bulunduğu ve işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi tanındığını, her ne kadar Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında iki işyeri farklı sicil numaraları ile kaydedilmiş ise de fiilen birbirine bağlı işyeri niteliğinde olduğunu, tek bir işyeri olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu durumda yarıdan fazla üye şartının sağlanmamış olduğunu, tespitin hatalı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 22.02.2023 tarihli ve 226944 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı vekilinin, müvekkili Şirkete ait fabrika ve büronun tek bir yönetim çatısı altında bağlı işyeri olarak ele alınması gerektiği iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacı işveren tarafından her ne kadar sistemde gözüken işyeri sayısının gerçeği yansıtmadığı, esasen bir tane işyeri olduğu iddia edilmişse de, sistemde gözüken işyeri sayısının davacı işveren tarafından resmî kurumlara bildirildiğini, iki işyerinin farklı iki SGK sicil numaralarına sahip olduğunu, anılan iki işyerinin de farklı şehirlerde bulunduğunu, iki farklı üretim hattında üretimin gerçekleştirildiğini, bu sebeplerle işverenin soyut, mesnetsiz ve gerçek dışı iddialarının dinlenilmemesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işyerlerinde sendikalı çoğunluğunun %50 olarak tespit edildiği, davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek için hem işyeri hem de işletme düzeyinde gerekli çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek için işletme düzeyinde gerekli çoğunluğu sağladığı, İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği ve istinaf dilekçesinde tekrarladığı sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 53/1 hükmü şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41/1 hükmü şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42. maddesi şöyledir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43. maddesi şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

Bu genel açıklamalar çerçevesinde temyiz itirazları değerlendirilmelidir.

Somut uyuşmazlıkta, ... tarafından 13.02.2023 başvuru tarihi itibarıyla davacı işverene ait 2 birimde 54 işçi çalıştığı ve davacı Sendikanın 27 üyesi bulunduğu gerekçesiyle davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek gerekli çoğunluğu sağladığına dair 22.02.2023 tarihli ve 226944 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davalı Sendikanın hem işletme hem de işyeri bazında gerekli sayısal çoğunluğu sağladığı kabul edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusu reddedilmiş ise de bu konuda yapılan araştırma eksik ve yetersizdir. Bu noktada belirtmek gerekir ki somut olayda başvuru tarihi itibarıyla davalı Sendika işçilerin yarısını üye kaydettiğinden ve yarıdan fazla çoğunluğu sağlayamadığından, İlk Derece Mahkemesinin aksi yöndeki gerekçesi de isabetli olmamıştır.

Öncelikle bir toplu iş sözleşmesi ünitesi olarak işyeri ve işletme kavramlarının açıklanması gerekmektedir. 6356 sayılı Kanun'un 2/3 hükmünde işyeri kavramı yönünden 4857 sayılı İş Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) atıf yapılmıştır. 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinde işyeri kavramı "İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir." şeklinde tanımlanmıştır. 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin gerekçesinde de; "İşyeri tanımı; teknik bir amaca, diğer bir deyişle mal veya hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olduğu belirtilmek suretiyle verilmiştir." hususları belirtilmiştir. Yine madde gerekçesinde, teknolojik ve ekonomik gelişmeler doğrultusunda bir işyeri çerçevesinde mal ve hizmet üretiminin, pazarlama ve müşterilere sunum hususlarının çok yönlü bir yapısal değişikliği gerektirmesi sebebiyle, bir işyerinin amacının gerçekleşmesinde işlerin görülmesinin işyerinin kurulu bulunduğu yerin dışına taştığı hususları belirtilerek ve bu olguların dikkate alınması suretiyle 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesine "İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür" hükmünün eklendiği ifade edilmiştir. İşyeri kavramının tanımından da hareketle, aynı teknik amacın yerine getirildiği ve bu kapsamda işçi çalıştırılan birimler tek bir işyeri olarak tanımlanabilecektir. Özellikle mal veya hizmet üretimi için birden fazla fiziki mekanda faaliyet yürütülmesi durumunda, bu birimlerin tamamının tek bir işyeri niteliğinde kabul edilebilmesi bakımından; hukuki bağlılık yani aynı işverene bağlı olma, amaçta birlik veya nitelik yönünden bağlılık yani aynı teknik amaç doğrultusunda üretimde bulunma ve yönetimde birlik yani aynı yönetim altında örgütlenmiş olma şartlarının aranacağı belirtilmelidir.

Diğer taraftan 6356 sayılı Kanun’un 34/2 hükmünde, bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu iş sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabileceği ifade edilmiştir. Belirtilen düzenleme emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkindir (... ...., Toplu İş Sözleşmesinin Düzeyi ve Türleri, İstanbul 2013, s.128;....Yenisey, İş Hukukunda İşyeri ve İşletme, İstanbul 2007, s.344). Dairemizin uygulaması da, işletme toplu iş sözleşmesine ilişkin hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu yönündedir.

Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, Mahkemece aralarında hukuk fakültesi iş hukuku anabilim dalında görev yapan öğretim üyesi, tespit konusu iki birimde yürütülen faaliyet konusunda uzman ve insan kaynakları/işletme uzmanı bilirkişilerin yer aldığı bir bilirkişi kurulu teşkil edilmeli, yetki tespitine esas alınan 2 birimin işleyişine ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmeli, tespit konusu 2 birimin bağımsız şekilde faaliyetinin bulunup bulunmadığı ve tek bir merkezden yönetilip yönetilmediği belirlenmeli, bu hususlarda tarafların beyanı alınmalı, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında yetki tespitine esas alınan 2 birimin iş organizasyonu kapsamında tek bir işyeri niteliğinde yahut bağımsız işyerlerinden oluşan işletme niteliğinde bulunup bulunmadığı ve buradan hareketle yarıdan fazla çoğunluk mu %40 çoğunluk mu aranacağı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.

Anılan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.