Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14452 E. 2025/94 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, belirli süreli gemi adamı hizmet sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiği iddiasıyla bakiye süre ücreti ve haksız fesih tazminatı talep etmesine karşılık, davalının davacının sözlü olarak istifa ettiğini savunması nedeniyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dairece, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun kararında, davacının iş sözleşmesini fesheden taraf olduğunun anlaşılması ve davalı işverenin fesih iddiasını ispatladığı gözetilerek, davacının bakiye süre ücreti ve haksız fesih tazminatı taleplerinin reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/316 E., 2024/365 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalıya ait işyerinde 24.07.2020 tarihli gemiadamı belirli süreli (6 ay süreli) hizmet sözleşmesi uyarınca; 24.07.2020-06.09.2020 tarihleri arasında uzun yol kaptanı olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin bitiş tarihi 23.01.2021 olmasına rağmen davalı işveren tarafından 06.09.2020 tarihinden itibaren sefere çıkartılmadığını ve haklı bir sebep olmaksızın iş sözleşmesinin sona erdiğini, işverence sürelere uyulmamasından dolayı müvekkilinin belirli süreli iş sözleşmesinin bitiş tarihine kadar bakiye süre ücreti alacağı bulunduğunu, aylık toplam ücretinin 5.500,00 USD olduğunu ileri sürerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 438. maddesi gereğince bakiye süre ücreti tutarında tazminat ve haksız fesih tazminatı alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Şirkete ait .... isimli gemide 23.07.2020-06.09.2020 tarihleri arasında uzak yol gemi kaptanı olarak görev yaptığını, davacının 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca işveren vekili konumunda olduğunu, gemi işletmeciliği uygulamasında 6 aylık iş sözleşmesi yapıldığını, uygulamada 6 aylık bir çalışmanın söz konusu olamayacağını, yük buldukça geminin yola çıktığını, süreklilik bulunmadığını, davacının sözlü olarak istifa ederek işten ayrıldığını, işveren vekili konumunda bulunan davacının iş güvencesi hükümlerinden faydalanamayacağı, bakiye süre ücreti tutarında tazminat ve haksız fesih tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.04.2022 tarihli kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde 23.07.2020-06.09.2020 tarihleri arasında 1 ay, 12 gün (42 gün) kesintisiz şekilde gemi kaptanı olarak çalıştığı, dosyaya sunulan ve taraflar arasında imzalanmış "Belirli Süreli Gemi Adamı Hizmet Sözleşmesi" başlıklı belgenin incelenmesinde; belgenin matbu bir belge olup işe başlama tarihinin 24.07.2020 tarihi olduğu, sözleşmenin bitiş tarihinin 23.01.2021 tarihi olduğu, davacının kaptan olarak çalışacağı adlı geminin İzmir Sicil Limanına bağlı olduğunun görüldüğü, aylık taban ücretinin 3.207,00 USD, fazla çalışma ücretinin 1.984,83 USD, aylık izin ücretinin 308,24 USD olduğu, buna göre aylık toplam ücretinin 5.500,00 USD olduğunun belirtildiği, davacı tarafından iş sözleşmesine işveren tarafından haksız olarak son verildiği iddiasına karşın, davalı işveren tarafından davacının kendisinin işten ayrıldığı savunmasında bulunulduğu, dinlenen davalı tanıklarının da davacının işten kendisinin ayrılmak istediğini beyan ettikleri görülmekle birlikte, fesih konusunda ispat külfeti üzerinde olan davalı işverenin davacının istifa ettiğine dair herhangi bir istifa dilekçesi veya benzeri belge sunmadığı, davacının işe gelmediği ya da devamsızlık yaptığına ve iş sözleşmesinin bu sebeple feshedildiğine dair de delil sunulmadığı, davacının işi bırakıp gitmesinin ve işverenin de hiçbir belge almadan bunu kabul etmiş olmasının, işin mahiyeti ve ciddiyeti itibarı ile hayatın olağan akışına uymadığı kanaatiyle işçinin işine işveren tarafından haksız olarak son verildiği sonucuna varıldığı, davacının aylık çıplak ücretinin 3.207,00 USD olduğu, hesaplamaların bu ücret üzerinden yapıldığı, davacı vekilinin 06.10.2021 tarihli beyan dilekçesinde davacının 21.12.2020 tarihinde işe başladığını beyan etmesi karşısında bakiye süre ücretine yönelik hesaplamanın 06.09.2020-21.12.2020 tarihleri arasında 105 günlük yapılarak bu hesaplamada %30 indirim yapıldığı, haksız fesih tazminatının ise 3 aylık ücreti tutarı olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 12.04.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 05.03.2024 tarihli kararı ile dosya kapsamı, dosyadaki yazı, bilgi ve belgeler, kanuni gerektirici sebepler, deliller, dosya kapsamındaki taraflar arasındaki sözleşme, sözleşmenin ilk defa yapılması ile sözleşmenin niteliği, fesih kapsamında ispat yükünün davalı işverene ait oluşu, yasal hükümler kapsamında takdiri indiriminin gözetilişi, ücrette fiili çalışmaya bağlı hususların gözetilemeyecek oluşu, sözleşmede yabancı para üzerinden ücretin belirlenişi, İlk Derece Mahkemesince delillerin toplanması ve değerlendirilmesi ve tüm dosya içeriği ile İlk Derece Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.03.2024 tarihli kararının süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairece, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilerek, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından feshedilmesi karşısında davacının 6098 sayılı Kanun'un 438. madde kapsamındaki bakiye süre ücreti tutarında tazminat ve haksız fesih tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davalı tanıklarının yönetici ve işveren vekili olduklarını,

2. Davalı tanıklarının gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını,

3. Müvekkiline ibrarname imzalatılmak istendiğini,

4. İşverence iddia edilen müvekkilinin sözlü istifasının yazılı delil ile ispatlanmadığını,

5. İşverence iddia edilen müvekkilin istifasının sebebinin ispatlanmadığını,

6. İşten çıkış kodunun feshin işçi tarafından yapıldığını ispatlamayacağını,

7. Davada işçi lehine yorum ilkesinin uygulanmadığı,

8. Adil yargılanma ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini beyan etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, bakiye süre ücreti tutarında tazminat ve haksız fesih tazminatı istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.