Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14489 E. 2025/2068 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurum ile alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraflar arasındaki uyuşmazlığı, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında değerlendirerek davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili sendika üyesi olan davacının, davalı ... Müdürlüğünün değişik işyerlerinde kağıt üzerinde alt işveren işçisi gösterilmek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında tutulduğunu, emsal davalarda verilen kararlarda, davalı ... ile yüklenici firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı kabul edilerek alt işveren işçilerinin toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılmaları gerektiğinin tespit edildiğini, emsal kararların eldeki dava açısından kesin delil teşkil ettiğini ileri sürerek muvazaa sebebiyle davacının baştan itibaren davalı ... Müdürlüğünün işçisi olduğunun tespitine ve davacının üyeliğinin davalıya bildirildiği tarihten itibaren işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde her bir davacı bakımından somut bilgiye yer verilmediğini, Sendikanın dava açma yetkisi bulunmadığını, müvekkili Kurum ile hizmet alım sözleşmesi yüklenicisi olan firmalar arasındaki ilişkinin kanuna uygun olup muvazaalı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkeme kararı ile; davalı Kurum ile alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkeme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince; sair yönler incelenmeden somut olayda, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan binbeşyüzü aşkın sayıda davacılar adına sunulan tek dilekçeyle dava açılmasına karşın Mahkemece, davaların tefrik edilmeden yargılamaya devam edilmesi, yargılamanın ve temyiz incelemesinin sağlıklı yapılması bakımından yerinde olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak davalar tefrik edildikten sonra aldırılan bilirkişi rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce; gerekçesiz karar yazıldığı ve muvazaa iddiasının da eksik incelendiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada muvazaa iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davalı ile yüklenici firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun yargı kararları ile sabit olduğunu,

2. Tanık beyanları, emsal kararlar ve bilirkişi raporları ile muvazaa iddiasının ispatlandığını,

3. Keşif yapılmasının gelinen safhada somut olayın aydınlatılması için gerekli olmadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.