Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14502 E. 2025/122 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının 2021 yılı ücreti, ikramiye alacağına uygulanacak faiz türü ve aynı davanın daha önce açılıp hükme bağlanmamış olmasına ilişkin dava şartının varlığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından daha önce aynı konu ve taleplerle dava açılmış ve kesin hükme bağlanmış olması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu tespit edilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/116 E., 2024/495 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, ücret indirimine gidilmediğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, yanı sıra talep edilen faiz oranı ile faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.12.2022 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 30.12.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin 12.10.2023 tarihli kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2023 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davacının 2021 yılına ait ücreti belirlenirken 696 sayılı KHK kapsamında kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları düzenleyen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23. maddede bahsi geçen Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlanılan bir toplu iş sözleşmesi olmayıp 30.10.2020 tarihinde sona erdiği gözetilmeksizin bireysel iş sözleşmesinde yazılı asgari ücretin oran olarak fazlası bulunduktan sonra ayrıca %4 oranında zam uygulanmasının hatalı olduğu, 2021 yılı ücretinin belirlenmesinde yalnızca taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücrete ilişkin oranın dikkate alınması gerektiği, ayrıca davacı vekilince, dava ve ıslah dilekçesi kapsamında fark ikramiye alacağına bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi yürütülmesi talep edilmiş ise de 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'nin 6356 sayılı Kanun'da öngörülen toplu iş sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu iş sözleşmesi niteliği taşımadığından belirtilen toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara, 6356 sayılı Kanun'un 53. maddesinde yer alan en yüksek işletme kredisi faizi de uygulanamayacağı, bankalarca mevduata işletilen en yüksek faizin uygulanabileceği; buna göre taleple bağlılık ilkesine de uygun olacak şekilde bir karar verilmesi gerektiğinden ikramiye alacağına en yüksek işletme kredi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyulmak suretiyle yürütülen yargılama neticesinde bilirkişiden alınan ek rapor ve davalı ... vekili tarafından dosyaya bozmadan sonra sunulan Diyarbakır 5. İş Mahkemesinin 2023/36 Esas, 2023/54 Karar sayılı dosyasından, davacının 08.01.2021 tarihinde davalı Bakanlık aleyhine ücret, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, gece vardiyası fark ücret alacakları istemi ile açmış olduğu davaya ilişkin karar ile hüküm altına alınan alacaklar ve dönemleri gözetilerek; eldeki dava ile çakışan dönemler bakımından kesin hüküm nedeniyle ret kararı verilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Davanın açılmasından 3 sene sonra davalı Bakanlık tarafından kesin hüküm itirazında bulunulduğunu, davacı tarafından aynı taleplerle mükerrer dava açıldığını iddia eden davalı tarafın bu iddiasını bilirkişi raporu sunulmadan, ıslah gerçekleşmeden istinaf ve temyiz yollarına başvurmadan önce ileri sürmeyip gelinen aşamada ileri sürmesinin iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu,

b. Mahkemece kesin hüküm iddiası kabul edilecekse bile davalı taraf söz konusu hakkını önceki aşamalarda ileri sürmeyerek kasıtlı olarak bozma sonrası ileri sürdüğünden davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde;

a. Davacının ücretinin 375 sayılı KHK hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını bir yandan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, bu durumda işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşacağını ve ücretlerin fahiş bir hâl alacağını, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 2018 yılı ücreti korunarak bunun üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretin düşürülmediğini,

b. Davacının ücret bordrolarında çalıştığı günler üzerinden hesaplama yapılması gerekirken her ay tam çalışmış gibi hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 2021 yılı ücretinin tespiti ile ikramiye alacağına işletilmesi gereken faizi türü ve dava konusu alacaklar bakımından aynı davanın daha önce açılıp hükme bağlanmamış olmasına ilişkin dava şartına ilişkindir.

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dairece hükmün bozulmasından sonra İlk Derece Mahkemesince devam olunan yargılamada; davalı Bakanlık vekilince sunulan 25.04.2024 tarihli dilekçe ile; somut dosya davacısı ...'in eldeki davanın açıldığı 01.03.2021 tarihinden daha önce 08.01.2021 tarihinde Diyarbakır 5. İş Mahkemesi nezdinde davalı Bakanlık aleyhine somut dosya ile aynı konu ve döneme ilişkin olmak üzere alacak davası açtığı, yapılan yargılama neticesinde Diyarbakır 5. İş Mahkemesinin 2023/36 Esas, 2023/54 Karar sayılı dosyasında fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarına ilişkin talebin kısmen kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2023/16057 Esas sayılı dosyası ile 11.10.2023 tarihinde onanmak suretiyle kesinleşmiş olduğu bildirilerek kesin hüküm itirazında bulunulmuştur.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun dava şartlarına ilişkin 114. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde aynı davanın daha önceden açılıp hâlen görülmekte olmaması ve aynı fıkranın (i) bendinde ise aynı davanın daha önceden açılıp kesin hükme bağlanmamış olması sayılmıştır. Dava şartlarının yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınacağı gözetilerek her iki dava bakımından ortak talep aralığı olan 01.01.2019 ile 31.12.2020 arası dönem bakımından fark ilave tediye alacağının da fark ücret ve fark ikramiye alacakları gibi kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerekirken bu alacak bakımından söz konusu döneme ilişkin hesaplama yapılarak alacağın hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.