"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1989 yılında mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı ... Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünde çalışmaya başladığını, 2001 yılında aynı Müdürlükte kadrolu daimi işçi statüsüne geçtiğini, 2005 yılında Köy Hizmetlerinin lağvedilerek İl Özel İdareye devredildiğini, davacının Karayolları Genel Müdürlüğü 3. Bölge Müdürlüğünde çalışmaya başladığını, Ocak 2013'te emekli olduğunu, davacının 2001 yılında daimi kadroya geçirilirken geçici mevsimlik işçi statüsünde geçirilen sürelerin dikkate alınmadığını, yanlış intibaktan dolayı davacı emekli olurken kıdem tazminatının da eksik ödendiğini ileri sürerek davacının 2001 yılında daimi işçi statüsüne geçirilirken yapılan intibakın yanlış olduğunun tespitine, davacının geçici işçi statüsünde geçirdiği sürelerin kıdem olarak derece ve kademesine yansıtılması gerektiği ve en son emekli olduğu tarihteki ücretine esas derece/kademesinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin 2001 tarihinden önceki döneme ait olması sebebiyle davalı İdarenin borçlardan sorumlu tutulamayacağını, husumet itirazında ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın ... İl Özel İdaresine yöneltilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, yapılan intibak işlemlerinin doğru olduğunu, kadroya geçirilme işleminin Başbakanlık ile işçi sendikası arasında yapılan protokol ile olduğunu, İl Özel İdaresinden gelen şahsi sicil dosyasında bulunan ve davacı tarafından bu süreçte hiçbir itiraza uğramamış bilgiler ışığında işlem yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... İl Özel İdaresi vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, imzalanan protokol gereğince işlemlerin yapıldığını, davacının son aldığı ücret üzerinden intibakının yapıldığını ve davacının da bu intibaka bir itirazda bulunmadığını, davacının 2001 yılından sonra çalışmayı kabul etmeme imkânı varken çalışmaya devam ettiğini, davacının daimi kadroya geçinceye kadar bir tam yıl çalışmadığını, bu sebeple toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince işlemin yapılamadığını, davacının talebinin kabulünün hakkaniyete ve eşitlik ilkesine aykırı olacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, geçici/mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı süreler dikkate alınmadan kadroya geçirildiği tarihteki intibakının yasa ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğu, davalı Afyonakarahisar İl Özel İdaresine devredilen Mülga Köy Hizmetleri Müdürlüğünde 02.02.2001 tarihinden önceki geçici/mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı sürelerin kıdem olarak derece ve kademesine yansıtılması gerektiği, davacının davalı ... İl Özel İdaresine devredilen mülga Köy Hizmetleri Müdürlüğünde, 02.02.2001 tarihinden önceki geçici mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı sürelerin kıdem olarak derece ve kademesine yansıtılmasına ve kadroya geçirildiği tarihteki esas derece ve kademesindeki 11/21 olarak tespitine karar verildiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde;
a. Davalı ... Müdürlüğüne husumet yöneltilmeyeceğini,
b. Davacının talep ettiği alacak kalemleri zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür.
2. Davalı ... İl Özel İdaresi vekili temyiz dilekçesinde;
a. Davacının talep ettiği alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını,
b. Davacının 2001 yılında çalışmakta olduğu işyerinde önceleri mevsimlik veya geçici işçi statüsünde çalışırken 11 Aralık 2000 tarihli Başbakanlık Genelgesi ve eki Protokol kapsamında 2001 yılında kadroya geçirildiğini, almakta olduğu ücrete uygun derece ve kademede intibakının yapıldığını ve davacının da intibak işlemine bir itirazının olmadığını,
c. Davacının daimi kadrosuna geçinceye kadar bir tam yıl çalışmadığını, toplu iş sözleşmesinin 106, 107 ve 108. maddelerinde düzenlendiği şekli ile kademe ve derece yükselmesinin şartlarını sağlayamadığını ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacının tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemeden istenilen hukuki korunmaya göre davalar; ... davaları, tespit davaları ve inşai davalar olarak ayrılmaktadır. ... davalarında, bir şeyin yapılması, bir şeyin verilmesi veya bir şey yapılmaması istenmekte iken; inşai (yenilik doğuran) davalar ile de var olan bir hukuki durumun değiştirilmesi, kaldırılması veya yeni bir hukuki durumun yaratılması istenir. İnşai (yenilik doğurucu) davanın kabulü ile yeni bir hukuki durum yaratılır ve hukuksal sonuç genellikle bir yargı kararı ile doğar. Tespit davaları ise, bir hakkın veya bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının yahut bir belgenin sahte olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır. Tespit davası kendine özgü davalardan olup dava sonucunda verilen kararın icra ve infaz kabiliyeti yoktur.
Tespit davalarında davacının amacı, bir hak veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun veyahut içeriğinin belirlenmesi olup hak veya hukuki ilişkinin varlığı yahut yokluğu tespit davası açılabilmesi için tek başına yeterli değildir. Bundan başka, tespit davasının dinlenebilmesi için konusunu oluşturan hak veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının Mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının korunmaya değer güncel bir hukuki yararının bulunması gerekir.
Tespit davasının konusunun hak veya hukuki ilişki olması ve davacının tespit davası açmakta güncel hukuki yararının bulunması dava şartıdır. Açılan tespit davasında, bu iki şartın birlikte bulunup bulunmadığı, diğer dava şartlarında olduğu gibi davanın her aşamasında Mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir. Bu şartların bulunmaması hâlinde, Mahkemece davanın esas hakkında inceleme yapılmaksızın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmektedir.
Tespit davaları ... davalarının öncüsüdür; bu nedenle ... davası açılmasının mümkün olduğu hâllerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi hâkim tarafından da resen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti hâlinde davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115. maddesine göre dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir.
Dosya kapsamına göre; davacının 14.01.2013 tarihinde emekli olarak işten ayrıldığı ve fiilî çalışmasının sona erdiği, talebinin sadece tespite yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Tespit davalarında davacı, ... davasından ve inşai davadan farklı olarak bu davayı açmakta korunmaya değer bir menfaatinin bulunduğunu, kendisi için söz konusu olan tehlikeli veya tereddütlü durumun ortaya çıkaracağı zararın, ancak tespit davası ile giderilebileceğini kanıtlamalıdır (..., ..., S. ..., Medeni Usul Hukuku, ..., Üçüncü Baskı, 2017, s.296-297). Oysa davacı, bu davayı açmaktaki güncel hukuki yararını ortaya koymadığı gibi diğer dava türlerine nazaran neden tespit davası açmak zorunda kaldığına yönelik bir gerekçe de ileri sürmemiştir. Şu hâlde dava tarihi itibarıyla fiilen çalışması bulunmayan davacının, derece ve kademe intibakının yanlış yapıldığının tespiti yönündeki talebinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Diğer yandan Mahkemelerce karar başlığında, davalı ... İl Özel İdaresinin ... olarak yazılması da doğru olmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.