"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1753 E., 2024/2178 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Zonguldak 3. İş Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve karar Dairemizin 29.05.2024 tarihli ve 2024/6219 Esas, 2024/9349 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373/5 hükmü gereğince Dairemizce yapılan incelemede;
Dairemiz uygulamasına göre bir ihale dönemi için kurulan asıl işveren alt işverenlik ilişkisinin geçersiz olması veya muvazaaya dayanması, önceki ve sonraki ihale dönemleri bakımından bir sonuç doğurmaz. Her ihale sözleşmesi kendi dönemi ve şartlarında değerlendirmeye tâbi tutulmalıdır. Dairemizce, Mahkemece davacının çalışma dönemini kapsayan ihale sözleşmeleri getirtilip söz konusu ihale dönemleri için muvazaanın varlığı bakımından kesinleşmiş bir yargı kararının bulunup bulunmadığının irdelenmesi, davacının çalıştığı döneme ilişkin ihale sözleşmeleri hakkında kesinleşmiş bir yargı kararının bulunmaması hâlinde, o döneme ilişkin ihalenin kapsamı tespit edilerek ve yukarıda izah edildiği üzere her ihale döneminin kendi arasında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince emsal olduğu belirtilerek bir kısım dosyalardaki kabul kararları direnme gerekçesi yapılmış ise de Dairemizce, muvazaanın varlığı bakımından kesinleşmiş bir yargı kararının bulunup bulunmadığının irdelenmesi, davacının çalıştığı döneme ilişkin ihale sözleşmeleri hakkında kesinleşmiş bir yargı kararının bulunmaması hâlinde, o döneme ilişkin ihalenin kapsamı tespit edilerek karar verilmesi gerektiği hususları, bozma öncesinde her ihale dönemine ilişkin ayrı ayrı değerlendirme yapılmadığından, bozma sebebi yapılmıştır.
Öte yandan, Bölge Adliye Mahkemesinin ücret tespitine ilişkin gerekçeleri yönünden ise bozma kararlarında “kabule göre de” veya “kaldı ki” gibi söz dizinleriyle başlayan, bozma sebebine göre inceleme sırası gelmemekle birlikte sadece mahkemenin hükmündeki hatanın varlığına işaret eden, hükmü o yönden eleştiren, mahkemenin aynı hataya düşmemesi için ona bir tavsiye ve yol gösterme amacına yönelik bulunan ifade ve açıklamalar usul hukuku anlamında bozma niteliği taşımamaktadır.
Dolayısıyla yerel mahkemelerin, bozma kararında yer alan bu tür ifade ve açıklamalara ilişkin direnme ya da uyma kararı veremeyecekleri belirgindir. Yargıtayın kararlılık kazanmış uygulaması da bu yöndedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 27.04.2011 tarihli ve 2011/50 Esas, 2011/231 Karar; 28.09.2011 tarihli ve 2011/487 Esas, 2011/559 Karar; 14.06.2013 tarihli ve 2012/1926 Esas, 2013/842 Karar sayılı kararları).
Belirtilen ve bozma kararında açıklanan diğer sebeplerle Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,
07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.