"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde fiilî olarak 1980 yılında çalışmaya başladığını ve 2021 yılının Mayıs ayına kadar çalıştığını, sigorta kaydını 1994 yılının Ocak ayında başlattığını ve 22.11.2017 tarihinde işten ayrılışına dair bildirim yapılmakla çalışmaya devam ettiğini, buna ilişkin kayıt ve belgeleri delil olarak sunduklarını, talebi dışında ücretsiz izne çıkartıldığını ve bilahare bu süre uzatılınca kabul etmeyerek haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiğini, davalı işyerinde fazla çalışma yaptığını ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalışmaya devam ettiğini, ancak hak ettiği ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, asgari geçim indirimi, ücret, prim, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 2013 yılından önce müvekkili Şirket nezdinde çalıştığına ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, zimmetine para geçirmek suretiyle müvekkili Şirketin iyiniyetini suistimal eden davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, fazla çalışma yaptığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının yıllık izinlerinin tamamını kullandığını, davacıya yapılan avans ödemelerinin Şirket sahibi ile akraba olmalarından dolayı avans olarak ödendiğini ve ücret olarak değerlendirilemeyeceğini, aksine yapılan ödemeler sebebiyle davacının müvekkili Şirkete ödeme yapması gerektiğini, davacının asgari geçim indirimi alacağına yönelik talebini de kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, dava dışı F.Ç. adına kayıtlı işyerinden 01.01.1994 tarihinden itibaren toplam 11 ay 9 gün sigortalı hizmet bildirimi yapıldığı, davalı ... Otomotiv San. ve Tic. AŞ adına kayıtlı işyerlerinden 01.12.1995-01.10.2000, 15.12.2000-30.09.2015, 19.02.2016-16.09.2016, 15.10.2016-22.11.2017 tarihleri arasında, dava dışı ... Kağıt Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti. (... Kağıt Şirketi) adına kayıtlı işyerinden ise 01.10.2015-15.02.2016 tarihleri arasında sigortalı hizmet bildirimleri yapıldığı, tediye makbuzları ve cari hesap ekstresi ile tanık beyanlarına göre davacının 30.05.2021 tarihine kadar çalışmasını devam ettirdiğinin tespit edildiği, buna göre davacının hizmet süresinin 25 yıl 3 ay 15 gün ve 11 ay 9 gün birleştirildiğinde toplam 26 yıl 2 ay 24 gün, 9 ay 20 günlük ücretsiz izin süresi mahsup edildiğinde, 25 yıl 5 ay 4 gün olarak tespit edildiği, aylık net 7.500,00 TL (brüt 10.490,83 TL) ücretle çalıştığı, davacının ilk iki dönem çalışması yönünden kıdem tazminatına hak kazandığı, son dönem çalışmasında, ücretsiz izne çıkarılmasını talep ettiğine veya buna muvafakat ettiğine ve davacıya hangi tarihler arasında ücretsiz izinde olacağının bildirildiğine dair herhangi bir belge sunulmadığından iş sözleşmesinin davacı tarafça haklı nedenle feshedildiği sonucuna ulaşıldığı, hizmet süresi üzerinden hesaplanan ve davalı tarafça kullandırıldığı veya karşılığının ödendiği ispat edilemeyen yıllık ücretli izin alacağına hak kazandığı, tanık beyanlarıyla sübut bulan fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tanıkların davacıyla birlikte çalıştıkları süre gözetilerek hesaplandığı, 2017 yılının Aralık ayından sonra ödenmediği anlaşılan asgari geçim indirimi alacağının davacının medeni ve ailevi durumuna göre hesaplanarak hüküm altına alındığı, dosya kapsamına göre sübut bulmayan aylık ücret ve prim alacağı taleplerinin ise reddine karar verildiği açıklanarak davanın kısmen kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... Otomotiv ve ... San. Tic. Limited Şirketinde (... Limited Şirketi) çalışırken 21.08.2013 tarihinde işten ayrılışının bildirilip bilahare 22.08.2013 tarihinde tekrar davalı nezdinde çalışmaya başladığı, işyeri tescil bilgilerinin incelenmesinde her iki Şirketin de ortaklarının ve yöneticilerinin aynı olduğu, davalı işverenin davacının daha önce kesintiye uğrayan çalışmalarında iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ispat edemediği gibi son dönem çalışmasında ise isteği dışında ücretsiz izne gönderilmesi nedeniyle davacı tarafından yapılan feshin haklı nedene dayalı olduğu, karşılığı hüküm altına alınan yıllık izinlerin kullandırıldığının ispat edilemediği, ayrıca davacının isticvabında taziye ve hastalık dışında hiç yıllık izin kullanmadığını beyan ettiği, davalı vekilinin fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığı, hüküm altına alınan alacakların zamanaşımına uğramadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Müvekkili Şirket ile ... Limited Şirketi arasında organik bağ bulunmadığını, adı geçen Şirketin tasfiye edildiğini, organik bağın kabulü için Yargıtay tarafından aranan şartların mevcut olmadığını, faaliyet konuları benzer olsa da bu durumun dahi organik bağın kabulü için yeterli olmadığını, ortaklarının akrabalık bağı dışında organik bağ kabulüne esas bir bilgi ve belge bulunmamasına rağmen aksi kanaatle hüküm tesisinin hukuka açıkça aykırı olduğunu,
2. Davacının talep konusu yaptığı alacaklarının zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı savunmasına itibar edilmemesinin hatalı olduğunu,
3. Davacının iş sözleşmesinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeniyle feshedildiğini,
4. Davacının iddia ettiğinin aksine fazla çalışma yapmadığını, hafta tatili, bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığını, yıllık izinlerinin tamamını kullandığını, davacının söz konusu alacak taleplerini ispat edemediğini ileri sürmüş ve inceme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle kararın bozulmasını ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacının hizmet süresi ve davacının tüm çalışma döneminden davalının sorumlu olup olmadığı, iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, yıllık ücretli izin alacağının bulunup bulunmadığı, davacının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya ilişkin alacaklarını ispat edip edemediği ve bu alacakların hesaplanması konularına ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.