Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14621 E. 2025/9 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının kadroya geçişi sonrasında ücretinde eksiklik yapıldığı iddiasıyla açtığı işçilik alacakları davasında, yapılan ödemelerin mahkemece hesaba katılıp katılmadığı ve hesaplama döneminin doğru belirlenip belirlenmediği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun karar verdiği, kararda ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ve bozmaya uyularak verilen kararda karşı taraf lehine kazanılmış hak oluşturacak hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/209 E., 2024/556 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen fark ücret, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.04.2023 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7. maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 13.04.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından

istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2023 tarihli kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2023 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davacıya yapılan ödemelerin, talep konusu dönemin 12.06.2019-13.01.2021 tarihleri arası olduğu da dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi ve arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla henüz ödeme günü gelmeyen ücret alacakları bakımından hesaplama yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya yapılan ödemeler ve arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak davacının dava konusu alacakları yeniden belirlenmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde;

a. Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu talebin reddi gerektiğini,

b. Ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriği, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya dava konusu alacaklar için yapılan ödemelerin dikkate alınıp alınmadığı ile dava konusu alacakların hesaplanması gereken tarihe yöneliktir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,06.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.