"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/2 hükmü gereğince duruşma isteğinin miktardan reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 29.01.2004 tarihinden itibaren canlı yayın aracında uydu haberleşme teknisyeni olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin hukuka aykırı bir şekilde 01.07.2021 tarihinde feshedilmesi üzerine işe iade davası açıldığını ve işe iade hükmü verildiğini, hükmün kesinleştiğini, davalı Şirketçe ... 36. Noterliğinin 14.03.2024 tarihli ihtarnamesiyle müvekkilinin işe başlatılmayacağı kararının bildirildiğini, dolayısıyla müvekkilinin iş sözleşmesinin 14.03.2024 tarihi itibarıyla işe başlatılmamak suretiyle sona erdiğini iddia ederek kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, müvekkili Şirket bünyesinde 29.01.2004 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar uydu haberleşme teknisyeni olarak görev yaptığını, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesi gereğince 01.07.2021 tarihli fesih bildirimi ile yazılı olarak sonlandırılarak bugüne kadar hak etmiş olduğu tüm alacakların eksiksiz olarak ödendiğini, kıdem tazminatının da eksiksiz olarak ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının işe başlatılmayacağına ilişkin ihtarnamenin 14.03.2024 tarihinde gönderildiği sabit olup buna göre işe başlatılmadığı tarihin 14.03.2024 tarihi olarak tespit edildiği, davacının bildirdiği emsal işçilere ait aylık ücret bordrolarının davalı tarafından dosyaya ibraz edildiği, yapılan incelemede davalı işyerinde işçi aylık ücretlerine yapılan artış oranları ile bilirkişi raporundaki 49.206,15 TL ücret belirlemesinin uyumlu olduğu, nihayetinde 2024 yılı ilk altı ay için kıdem tazminatı tavan miktarı 35.058,58 TL olmakla işbu miktarın esas alınması gerektiği kabul edilerek hesaplama yapılan bilirkişi raporu 1. seçeneğinin yerinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin Bölge Adliye Mahkemesi Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair 2022/8094 Esas ve 2022/9911 Karar sayılı kararında, ilk fesih tarihindeki ödemenin faizsiz bir şekilde mahsubu gerektiğinin açıkladığı, ücret tespitinin yerinde olduğu, bilirkişi raporunun yerleşik yargısal kararlara uygun, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davacının talep edebileceği bakiye kıdem tazminatı hakkının bulunmadığı,
2. Zamlı ücret esas alınarak davacı yararına kıdem tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu,
3. Davacıya yapılan ödemenin faiziyle birlikte mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, kesinleşen işe iade kararı sonrasında işe başlatılmayan davacının kıdem tazminatının hesabına esas ücretin tespiti ile geçersiz sayılan fesihte yapılan ödemenin mahsubuna ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.