"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/2 hükmü gereğince duruşma isteğinin miktardan reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2015-2019 tarihleri arasında davalı Şirketin Rusya'da bulunan şantiyelerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak işveren tarafından feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette çalışmadığını, zamanaşımı def'i, ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının yurt dışında çalıştığını ve somut olayda Türk hukukunun uygulanmasının mümkün olmadığını, talep edilen alacakların Rusya İş Kanunu'na tâbi olduğunu, davacının ödenmeyen işçilik alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 08.09.2015-09.01.2019 tarihleri arasında davalı işverenin Rusya'daki işyerlerinde çalıştığı, taraflar arasındaki yurt dışı iş sözleşmesinin 18. maddesi dikkate alındığında somut uyuşmazlığa Rusya Federasyonu İş Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, ilgili Kanun'da yer alan iş sözleşmesinin feshinden iki hafta önce ihbar öneli verileceğine ilişkin düzenleme ve fesih bildiriminin tebliğ tarihi dikkate alındığında davacının ihbar tazminatına hak kazanamadığı; ilgili Kanun'a göre özel sektörde kıdem tazminatı uygulaması bulunmadığından söz konusu talebin de reddi gerektiği; ayrıca Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 91,152 ve 153. maddelerinde yer alan düzenlemeler göz önüne alındığında davacının fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti alacağına da hak kazanamadığı; ancak tanık anlatımları ile dinî bayramların birinci gününde çalışma yapılmadığı, diğer günler hem Türkiye hem de Rusya ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapıldığının davacı tarafından ispatlandığı, karşılığı ücretin ödendiği hususunun ise davalı işveren tarafından ispatlanamadığı dikkate alındığında hükme esas alınan kök bilirkişi raporunda yapılan hesaplama uyarınca davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazandığı gerekçesi ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının kabulüne diğer alacakların reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesine göre bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına ilişkin olarak öngörülen 3 aylık zamanaşımı süresinin 03.07.2016 tarihli Kanun değişikliği ile 1 yıla çıkarıldığı, somut uyuşmazlıkta iş sözleşmesinin Kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten sonra 09.01.2019 tarihi itibarıyla sona erdiği dikkate alındığında, bu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri hakkında 1 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, buna göre davalının süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def'i dikkate alındığında davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği; ayrıca Yargıtayın daha önceki görüşüne güvenerek dava açanlar yönünden hukuki güvenlik, belirlilik, hukuki öngörülebilirlik ilkelerinin ihlaline yol açmamak amacıyla davalı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Uyuşmazlığa sıkı ilişkili olan Türk hukukunun uygulanması gerektiğini,
b. Dava konusu alacaklar yönünden zamanaşımı ya da hak düşürücü sürenin uygulanabilmesinin mümkün olmadığını,
c. Verilen kararın hukuki belirlilik, öngörülebilirlik ve sürpriz karar yasağına aykırı olduğunu beyan etmiştir.
2. Davalı vekili katılma yoluyla sunduğu temyiz dilekçesinde;
a. Müvekkili tarafından yatırılan harçlar hakkında hüküm kurulmamasının hatalı olduğunu,
b. Müvekkili lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu,
c. Dava reddedilmesine rağmen yargılama giderlerinin müvekkili üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin kanuna aykırılık teşkil ettiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.