Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1471 E. 2024/2389 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının davalı işverenden fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacaklarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararlarına uygun olarak hesaplama yapıldığı ve kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davacının fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacaklarına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/402 E., 2023/234 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda 10.12.2021 tarihli karar ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece 27.04.2022 tarihli karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 28.12.2023 tarihli ek kararı ile davalı vekilinin temyiz başvurusu dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin ek kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen ve miktar veya değeri 17.830,00 ... lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Somut olayda; İlk Derece Mahkemesi kararında hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 100.578,18 TL olduğundan İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının üstündedir. Bu itibarla davalının temyiz isteminin reddine dair karar tesisi hatalı olup İlk Derece Mahkemesince verilen 28.12.2023 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.

İlk Derece Mahkemesinin asıl kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bünyesinde işçilerden sorumlu formen olarak 21.03.2016-18.....2018 tarihleri arasında çalışırken resmî kayıtlarda ücretinin düşük gösterildiğini, farklı işverenler yanında farklı tarihlerde sigortalı gösterildiğini, davalı Şirket ile sigortalı gösterildiği diğer şirketler arasında irtibat bulunduğunu, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmaksızın sona erdirildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile asgari geçim indirimi, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının sigorta kayıtlarında belirtilen ayrı dönemlerde ayrı işyerlerinde çalıştığını, davacının müvekkili Şirkette geçen hizmet süresi uyarınca kıdem tazminatına hak kazanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.12.2020 tarihli ve 2019/74 Esas, 2020/584 Karar ... kararıyla; toplanan kanıtlara ve alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 25.03.2021 tarihli ve 2021/892 Esas, 2021/822 Karar ... kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.....2021 tarihli ve 2021/5730 Esas, 2021/9965 Karar ... kararıyla; davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde imzalı bordroların ibraz edildiği, bu bordrolarda fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti tahakkukları olduğunun görüldüğü, imzalı bordro ile tahakkuk bulunan ayların fazla çalışma ile hafta tatili hesaplamasından dışlanması gerektiğinin düşünülmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2021 tarihli ve 2021/364 Esas, 2021/776 Karar ... kararı ile; bozma doğrultusunda dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek davacının bilirkişi ek raporunda ayrıntıları açıklanan dönemlerde, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil çalışması yaptığının anlaşıldığı, işverence sunulan belgelerdeki fazla çalışma ücreti tahakkuklarının mahsup edildiği, hafta tatili ücreti tahakkuku bulunmadığından mahsup yapılamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.04.2022 tarihli ve 2022/4225 Esas, 2022/5366 Karar ... kararı ile; Dairemizin bozma kararında imzalı bordrolarda tahakkuk bulunan ayların fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti hesaplamasından dışlanması gerektiğinin belirtildiği, bu konuda davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğundan hükme esas alınan bilirkişi raporunda imzalı ücret bordrolarında tahakkuk bulunan ayların dışlanması yerine tahakkuların mahsup edilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararı doğrultusunda hesaplama yapılması amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, fazla çalışma ücretinin bozma kararına uygun hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; bilirkişinin davacının tüm hizmet süresini davalı Şirket bünyesinde geçirmiş gibi hesaplama yapmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda tahakkuk yapılan aylar yönünden tespit ve incelemenin eksik olduğunu, hafta tatili tahakkuku olmasına rağmen dikkate alınmadığını, davacının ücretinin bordroda belirtildiği gibi olduğunu, hesaplamaların hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 ... ... Kanunu'nun 41, 46 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. İlk Derece Mahkemesince verilen 28.12.2023 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.