Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14773 E. 2025/2395 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurum ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, buna bağlı olarak davacının ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve fark ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama hatasının karar sonucunu etkilemediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2225 E., 2024/2927 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/46 E., 2024/225 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.02.2001 tarihinde davalı Kurum nezdinde alt işveren işçisi olarak çalışmaya başladığını, 03.07.2006 tarihinden itibaren kadrolu işçi olarak çalışmaya devam ettiğini, davalı Kurum tarafından toplu iş sözleşmesine göre ücretinin 05.07.2015 tarihinden itibaren ilk defa işe girmiş kabul edilerek belirlendiğini, ancak davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu bu nedenle müvekkilinin davalının işçi sayılması ve işe giriş tarihinin 01.02.2001 kabul edilerek ücretinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek fark ücret, ilave tediye, fazla çalışma, hafta tatili, ikramiye farkı ve yıpranma ödeneği alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, müvekkili ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığını, davacının ücretinin toplu iş sözleşmesine uygun olarak belirlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, davacının ücretinin 01.03.2015 tarihinden sonra ilk defa işe girdiği kabulü ile ödenmesinin hatalı olduğu belirtilerek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; ihale konusu iş yapım işi olduğundan davalı ... Müdürlüğünün ihale makamı olduğunu bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davalı ... ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı buna bağlı olarak davacının ücretinin tespiti ve davacının dava konusu fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 18.03.2024 havale tarihli bilirkişi raporunda fark ücret ve yıpranma primi yönünden arabuluculuk son tutanak tarihi olan 01.02.2018 tarihini aşacak şekilde 29.02.2018 tarihine kadar hesaplama yapılması hatalıdır. Arabuluculuk son tutanak tarihini aşan dönemin dışlanması hâlinde fark ücret alacağının 41.079,98 TL, yıpranma primi alacağının ise 8.216,00 TL olduğu belirlenmiştir. İlk Derece Mahkemesince davacının talebi ile bağlı kalınarak 37.846,93 TL fark ücret alacağı ile 6.833,97 TL yıpranma primi alacağının fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak hüküm altına alındığı, bu hâlde kararın sonucu itibarıyla doğru olduğu anlaşılmakla bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.