Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14950 E. 2025/3424 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı işverenden çalıştığı süreye ilişkin çeşitli işçilik alacaklarının tahsili istemine yöneliktir.

Gerekçe ve Sonuç: Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24. maddesi uyarınca uyuşmazlığa Türk Hukuku'nun uygulanabilirliği, dinlenen tanık beyanları ve davacı asılının beyanına göre ücret, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1958 E., 2024/2175 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/141 E., 2024/233 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.04.2025 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işverenliğin Kazakistan'daki işyerlerinde 26.07.2006-31.08.2018 tarihleri arasında ambar şefi olarak çalıştığını, aylık ücretinin net 2.500,00 USD olduğunu, iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini, kısmi tazminat ödemesi yapıldığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; belirli alacakların belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, davacının davalı Şirketin Kazakistan'daki işyerlerinde 26.07.2006-31.01.2010 ile 12.07.2011-31.08.2018 tarihleri arasında iki dönem hâlinde çalıştığını, her iki döneme ait hak ve alacakların eksiksiz ödendiğini, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde iddia edilen ücret miktarının gerçeği yansıtmadığını, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma iddialarının yerinde olmadığını, yıllık izin alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda dinlenen tanık beyanları ve davacı asılın beyanına göre davacının ücretinin 2.500,00 USD kabul edilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24. maddesinin 1. fıkrasına göre hukuk seçiminin, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabileceği, yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerektiği, buna göre somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının haftada 14 saat fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı hususlarının davacı tanık beyanlarına ve davacı tanıklarının çalışma süresine göre kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, davalı işverence davacının banka hesabına fazla çalışma açıklamasıyla yapılan bir kısım ödemelerin mahsup edilmemesinin hatalı olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; fazla çalışma alacağı açıklaması ile ödenen miktarların kira yardımı olduğunu, fazla çalışma alacağından mahsup edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Davacının çalışması döneminin aralıklı olduğunu, hizmet süresinin birleştirilmesinin hatalı olduğunu,

b. Davacının ücretinin hatalı tespit edildiğini, bordrolarda belirtilen ücret miktarının kabul edilmesi gerektiğini,

c. Brüt ücret hesabının hatalı olduğunu,

d. Davacı ile menfaat birliği içinde olan ve görgüye dayalı bilgisi olmayan tanık beyanlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu,

e. Davacının ambar şefi olarak çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini,

f. Zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davacının aylık ücret miktarı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile zamanaşımı noktalarındadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.