Logo

9. Hukuk Dairesi2024/15009 E. 2025/661 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin feshi nedeniyle açılan işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukuk ve davanın zamanaşımı veya hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesindeki sürelerin zamanaşımı süresi olarak değerlendirilmesi ve davanın bu süreye göre reddine karar verilmesi gerektiği, ancak yerel mahkemenin gerekçesinde hak düşürücü süreden bahsetmesinin hatalı olduğu, bu hususun düzeltilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1543 E., 2024/1910 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 40. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/367 E., 2024/83 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenliğin yurt dışı (Rusya) şantiyelerinde işçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile hafta tatili, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazı ve zamanaşımı def'i olduğunu, davacının davalı müvekkili Şirketin çalışanı olmadığını, gerçek işverenin tespitinin gerektiğini, herhangi bir hak alacağının bulunmadığını, dava konusu alacak kalemlerinin davacının çalıştığı ülke mevzuatına göre değerlendirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının iş sözleşmesinin davalı işverence feshedildiği, Rusya iş hukukuna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davacının ücret tespitinin yerinde olduğu, davacının Rusya'da resmî tatil ve dinî bayram günleri dâhil ayda iki hafta tatili olacak şekilde, haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenme ile haftada 20 saat fazla çalışma yaptığı, haftanın 7 günü çalışma olduğunda haftalık 23,33 saat fazla çalışma yaptığı, Rusya iş mevzuatına göre bu çalışmaların karşılığı 2 katı ücret verilmesinin gerektiği, davalı işverence Rusya iş hukukuna göre davacı alacaklarının zamanaşımına uğradığı ileri sürülmüş ise de; davacının yabancı hukuka göre zamanaşımı süresini bilmemesi ve davalı işverence de bu hususta aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi durumunun geçerli bir neden olarak kabul görmesi gerektiği gerekçesiyle davalı yanın zamanaşımına ilişkin def'i ve itirazlarına itibar edilmediğini belirterek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının iş sözleşmesinin sonlandırıldığı tarih ile dava tarihi değerlendirildiğinde Rusya iş hukukuna göre davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davalı tarafça cevap dilekçesi içeriğinde ve ön inceleme duruşmasında yabancı hukuka dair bir itirazda bulunulmamış olup Türk hukukuna göre karar verilmesi gerektiğini,

2. Yargıtay yerleşik içtihatları uyarınca Türkiye'de Türk iş hukukuna göre dava açılmış olmasının, Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi Genel Kurulu Kararına göre Rusya iş hukukuna göre mahkemeye başvurma süresinin kaçırılmasında geçerli neden olduğunu,

3. Kıdem tazminatı kamu düzeninden kaynaklandığından hesaplamanın Türk hukukuna göre yapılması gerektiğini,

4. Kararın hukuki belirlilik, hukuki öngörülebilirlik ve sürpriz karar yasağına aykırı olduğunu,

5. Mutad işyeri hukuku yerine Türk hukukunun daha sıkı ilişkili hukuk kabul edilmesi gerektiğini,

6. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunmayacağını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı, noktalarında toplanmaktadır.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (Vahit Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; Gülin Güngör, Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 2 ve 8. maddelerinin bir gereğidir.

3. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392. maddesinde sözü edilen sürelerin, Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Dava tarihi itibarıyla 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalı tarafça da usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de İlk Derece Mahkemesince; söz konusu sürelerin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297/2 hükmüne göre hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiğinin yazılması hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370/2 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (B) bendinde yer alan "hak düşürücü süre nedeniyle" ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.