Logo

9. Hukuk Dairesi2024/15069 E. 2025/351 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı avukatın, davalı işverenden ücret farkı, baro aidatı, eşit işe eşit ücret ihlali, emanet hesaptaki vekalet ücreti, derdest ve tahsil edilmeyen dosyalara ilişkin vekalet ücreti ile şirket dışındaki avukatlara takip ettirilen dosyalardan kaynaklanan vekalet ücretlerinin tahsiline yönelik taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz dilekçesi miktardan reddedilirken, davacı vekilinin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 52. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/4094 E., 2024/456 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi

SAYISI : 2017/125 E., 2021/459 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen toplam miktar 38.534,96 TL olup bu miktarın, karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı yanında 01.09.1995 tarihinde avukat olarak çalışmaya başladığını, 16.06.2016 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini, Mart/2016 tarihinden itibaren yapılan ücret zamlarının ödenmediğini, işyeri uygulaması gereğince baro aidatlarının işveren tarafından ödenmesi gerektiğini, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 164. maddesi gereğinin yerine getirilmeyerek eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı davranıldığını, müvekkiline ödenmesi gereken vekâlet ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek ücret farkı, ödenmeyen baro aidatları, 1136 sayılı Kanun'un 164. maddesinin ihlalinden doğan ücret alacağı, iş sözleşmesinin fesih tarihi itibarıyla emanet hesapta biriken vekâlet ücretleri, derdest ve tahsil edilmeyen icra takip dosyalarına ilişkin karşı yan vekâlet ücretleri ve Şirket dışındaki avukatlara takip ettirilen ve sözleşme gereğince ilgili birimde çalışan avukatlara ödenmesi gereken vekâlet ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin güven ilişkisini sarsan davranışları nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesi gereğince 16.06.2016 tarihi itibarıyla fesih edildiğini, toplu iş sözleşmesi kapsamında yapılan görüşmeler sonucunda Mart/2016 tarihinden geçerli olmak üzere ücret zammı yapıldığını, ancak Hukuk İşleri Müdürlüğünde çalışan avukatların kapsam dışı olduğunu, Şirket uygulamasında hiçbir meslek grubuna ait aidatların işveren tarafından ödenmediğini, karşı taraf vekâlet ücretlerinin havuzda toplandığını, vekâlet ücretleri yönünden Yönetim Kurulu kararıyla belirlenen miktarlarda avukatlara ödeme yapıldığını, vekâlet ücretlerinin hem sözleşmeye hem Yönetim Kurulu kararlarına uygun olarak ödendiğini, devam eden davalara ilişkin karşı taraf vekâlet ücretinin tespitinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işyerinde çalışan avukatların baro aidatlarının işveren tarafından ödenmesinin işyeri uygulaması hâline geldiği, davalı Yönetim Kurulunun 25.11.2016 tarihli ve 2016/164 toplantı numaralı ''Kapsam dışı personel ücret zammı'' başlıklı kararında davalı yanında çalışmakta olan ve ekli tabloda isimleri yer alan kapsam dışı personelin ücret ve yönetim tazminatlarının 01.11.2016 tarihinden geçerli olmak üzere düzenlenmesine karar verildiği, ilgili artışın davacının çalıştığı dönemden sonrasına ait olduğu, 01.09.2010 öncesi vekâlet ücreti almayan avukat ve vekâlet ücreti alan avukatın kök ücretlerinin eşit olduğu, 01.09.2010 tarihinde vekâlet ücreti almayan avukatın kök ücretine %11,84 artış yapılırken vekâlet ücreti alan avukata %2,83 zam yapıldığı, davalı Şirketin 04.08.2011 tarihli ve 2011/121 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile kanuni vekâlet ücretlerinin dağıtılması yönteminin değiştirildiği, bu değişiklik davacıya tebliğ edildiğinde davacının bu değişikliği kabul etmediği, davacının değişikliği kabul etmemesi üzerine değişiklik öncesi uygulamaya davacı yönünden devam edilmesi gerektiği, davacının iş sözleşmesine bağlı avukat olarak çalıştığı, işyerinde oluşturulan kanuni vekâlet ücretleri havuzundan pay alma dışında davacı ile davalı Şirket arasında vekâlet ücreti ödeneceği dışında bir sözleşme bulunmadığı, işyerinde Şirket dışındaki avukatlara takip ettirilen dosyalarda tahsil edilen vekâlet ücretlerinin birimde çalışan avukatlara ödeneceğine ya da işten ayrılma hâlinde ödemenin ne şekilde yapılacağına ilişkin sözleşme veya sözleşme eki niteliğinde belge, yönetmelik ya da işyeri uygulaması olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Davalı Yönetim Kurulu kararıyla 01.11.2016 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan teşvik primine ilişkin ödemeden müvekkilinin faydalandırılması gerektiğini,

b. Müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ve haksız fesih nedeniyle derdest ve tahsil edilmeyen dosyalardaki karşı vekâlet ücretlerine hak kazandığını,

c. Bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekilinin temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacının ücret farkı, baro aidat alacağı, 1136 sayılı Kanun'un 164. maddesi gereğince eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlaline ilişkin ücret alacağı, emanet hesapta toplanan vekâlet ücreti, sözleşmenin fesih tarihi itibarıyla derdest veya henüz tahsil edilmeyen dava dosyalarına ilişkin hak kazanılan vekâlet ücreti ile şirket dışında çalışan ve davalı yanında çalışan avukatlara sözleşme gereği ödenmesi gereken vekâlet ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.