"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2754 E., 2023/3302 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. İş Mahkemesi
SAYISI : 2014/567 E., 2019/421 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin Libya’da bulunan su temin işinde 20.04.2007 tarihinde 8.000,00 USD ile çalışmaya başladığını, ülkede yaşanan halk olayları nedeniyle 2011 yılında yurda geri döndüğünü, davalı işveren tarafından müvekkilinin ücretsiz izne ayrılmasının teklif edildiğini, müvekkili tarafından Libya’daki olaylar geçinceye kadar davalı işverenin Türkiye’deki başka işlerinde çalışma teklif edildiğini ancak davalı işveren tarafından kabul edilmeyerek iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, davalı işverene karşı İstanbul 3. İş Mahkemesinin 2014/23 Esas sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını, davalı işveren tarafından müvekkilinin yeniden işe davet edildiğini ve aralarında husumet olmaması nedeniyle davadan vazgeçmesinin istendiğini, davalı işveren ile yapılan toplantıda haklarının ödeneceğinin ifade edildiğini, yeniden işe gireceği için davalı işveren tarafından kendisine faksla gönderilen metne “...yeniden işe başlayacağımdan...” ifadesini yazarak söz konusu davadan vazgeçtiğini, müvekkilinin esas itibarıyla davadan vazgeçmek değil sadece geri almak amacıyla 03.04.2014 tarihli dilekçeyi verdiğini, davalı işveren tarafından müvekkilinin işe alındığını ve bir kısım haklarının ödendiğini, alacakların tamamının ödenmemesi nedeniyle davalıya ihtarname gönderdiğini ancak davalı işveren tarafından hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin 31.08.2014 tarihinde iş sözleşmesinin yeniden feshedildiğini, davacının iradesinin fesada uğratıldığını, ilk davadan vazgeçmesinin geçersiz olduğunu ve iptali gerektiğini ileri sürerek İstanbul 3. İş Mahkemesinin 2014/23 Esas sayılı dosyasındaki feragatin iptaline, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil, yıllık izin ve eksik ödenen ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının İstanbul 3. İş Mahkemesinin 2014/23 Esas sayılı dosyasındaki taleplerinden feragat ettiğini, müvekkili Şirket ile davacı arasında herhangi bir iş ilişkisi bulunmadığını, davacının çalıştığı işverenin ... olduğunu, davada Libya hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının İstanbul 3. İş Mahkemesinin 2014/23 Esas sayılı dosyası ile açtığı davadan feragat ettikten sonra müvekkili Şirkette çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma yoluyla sona erdiğini ve tüm çalışma süresine ait hak ve alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dosya kapsamında irade fesadı iddiasını ispatlayamadığı ve bu nedenle davacının ilk çalışma dönemi olan 20.04.2007-28.02.2011 tarihleri arasındaki 3 yıl 10 ay 8 günlük hizmet süresinin İstanbul 3. İş Mahkemesinde görülen davadan feragat sebebi ile tasfiye edildiği; ikinci çalışma dönemi olan 07.04.2014-31.08.2014 tarihleri arasında 4 ay 28 gün hizmet süresi bulunduğu ve davacı işçi tarafından ücret iddiasının ispat edilemediği, davacı işçinin bu çalışma döneminde fazla çalışma yaptığını ve hafta tatillerinde çalıştığını ispatlayamadığı, belirtilen çalışma döneminin bir yıldan az olması sebebi ile kıdem tazminatına ve yıllık ücretli izin hakkına hak kazanmadığı ancak iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiği ve ihbar tazminatı ödemesi yapılmadığı, ayrıca ücret alacağının da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin aynı davalı işverene karşı İstanbul 3. İş Mahkemesinin 2014/23 Esas sayılı dosyasında açtığı davada yeniden işe alınacağı vaadiyle ve iradesi fesada uğratılarak feragat ettiğini, davacının çalışmalarının ayrı ayrı kabul edilmesinin hatalı olduğunu, ücret alacağının, ihbar tazminatının ve yıllık izin süresinin hatalı hesaplandığını, davalı işveren temerrüde düşürüldüğünden faizin başlangıç tarihinin dava tarihinden uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince aldırılan hesap bilirkişisi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle yeniden hesap raporu aldırıldığı ve bu rapordaki tespit ve hesaplamalara göre İlk Derece Mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İstanbul 3. İş Mahkemesinin 2014/23 Esas sayılı dosyasındaki feragat beyanının geçerli olup olmadığına, buna göre hesaplamaya esas dönemin belirlenmesi ile davacının dava konusu alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ve faize ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 307 vd. maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 53, 57 ve 59 uncu maddeleri ile120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 30 ve 31 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.