Logo

9. Hukuk Dairesi2024/15176 E. 2025/342 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşçi alacakları davasında arabuluculuk şartının usulüne uygun yerine getirilip getirilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak arabuluculuk tutanağında hangi alacak kalemleri konusunda anlaşma sağlanamadığının açıkça belirtilmesi gerektiği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uygun davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2023/214 E., 2024/78 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 13.08.2018 tarihinde emeklilik talebinde bulunana kadar davalı işyerinde çalıştığını, en son 20 aylık ücretinin hiç ödenmediğini, müvekkilinin hafta tatillerini de çalışarak geçirdiğini, genel tatillerde ise dinî bayramlarda çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin çalıştığı süre içerisinde yıllık ücretli izin hakkının da bir kısmını kullanmadığını, iş sözleşmesi sona eren müvekkiline kıdem tazminatı, ücret alacakları, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile yıllık ücretli izin hakkına ilişkin alacaklarının davalı işveren tarafından ödenmediğini ileri sürerek belirtilen alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Kurumlarında daimi işçi statüsünde çalışarak 14.05.2018 tarihinde emekliye ayrılan davacının kıdem tazminatının hesaplanarak emanete alındığını, genel bütçeden herhangi bir ödeneği olmayan sadece sulayıcı çiftçi üyelerden almış oldukları su kullanım hizmet bedeli karşılığında bütçe giderlerini karşılayan Kurumlarının son bir kaç yılın kurak geçmesi sebebiyle yetersiz bütçeden dolayı kıdem tazminatını ödeyemediklerini, yeterli bütçenin sağlanması durumunda davacıya emanete alınan kıdem tazminatı ödemesinin yapılacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2020 tarihli kararı ile; davacının iş sözleşmesinin 13.08.2018 tarihinde davacının emeklilik başvurusunun kabulü ile sona erdiği, davalı Kurum ile yapılan yazışmalardan anlaşıldığı üzere kıdem tazminatına ilişkin davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının bulunduğu, ancak ödendiğinin ispat edilemediği, ücret alacağı yönünden de işverenin üzerine düşen ispat külfetini yerine getirmediği, davacının bakiye 68 gün yıllık izin alacağının bulunduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 13.10.2022 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, 01.08.2018 tarihinde düzenlenen "Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı"nda uyuşmazlık konusu;"işçi alacağı" olarak belirtildiği, tutanak içeriğinde de "Taraflar işçi alacağı konusunda uzlaşmaya varamadılar." ifadelerine yer verildiği, 02.06.2018 tarihli ve 30439 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin yürürlük tarihinden sonraki dönemde yapılan başvuru sonucunda düzenlenen arabuluculuk son tutanağında hangi alacak kalemleri konusunda anlaşma sağlandığı veya sağlanamadığının açıkça belirtilmesi gerektiği, buna göre dava konusu tüm alacaklar yönünden arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Yargıtay dosyanın usulden reddinin gerekeceğini belirtmiş ise de; dosyaya sunulan arabuluculuk tutanağından da anlaşılacağı üzere, Yargıtayın belirtmiş olduğu eksiklik tamamlandığını,

2. Arabuluculuk sürecinin hiç işletilmediği yönündeki Mahkeme ilâmının kabul edilemeyeceğini,

3. Eldeki dosyanın katı usul kurallarına boğularak adaletin ortadan kaldırıldığını beyan etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davanın usulden reddinin yerinde olup olmadığı istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.