"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/2643 E., 2024/2931 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gazipaşa 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2023/631 E., 2024/109 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikasının üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde alt işverenler nezdinde çalıştığını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin davacı hakkında uygulanmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek ücret farkı, fazla çalışma ücreti, ikramiye, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yakacak yardımı, bayram yardımı, çocuk yardımı, gece çalışması ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, müvekkili Kurum ile ihbar olunan Şirketler arasında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (4734 sayılı Kanun) gereğince akdolunan hizmet alım sözleşmeleri kapsamında istihdam olunan davacının, davalıdan ihaleyle iş alan yüklenici Şirketlerde çalıştığını, alt işverenlerce yapılan ihale sözleşmelerine göre davacının her türlü ücret, tazminat, prim vs. özlük hak ve alacaklarından bu Şirketlerin sorumlu olduğunu, davalının toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadığını, davalı müvekkilinin ihale makamı konumunda olduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kanunu'nun 3. maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, aynı Kanun'un 62/1-(e) hükmüne göre yapılmadığını, davalı İdarenin sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası yapılan değerlendirmede burada belirtildiği üzere hafta tatili alacağının iki yevmiye üzerinden hesaplandığı, davalının savunmasında belirttiği 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun davalı işverenin sorumlu olmaması için ihalenin 4734 sayılı Kanun'un 62/1-(e) hükmüne göre ihale edilmesi gerektiği, oysaki uyuşmazlıkta ihalenin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yapıldığının anlaşıldığı ve davalı Şirketin asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu, davacının talep edebileceği yakacak yardımı, ikramiye alacağı, ücret zammı yevmiye farkı alacağı, bayram yardımı, gece çalışması, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile çocuk yardımı alacaklarının hesaplandığı bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin 15.09.2015-28.02.2017 ve 01.04.2018-31.03.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmeleri hükümlerine uygun ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı işverenin tarafı olduğu hizmet alım sözleşmesinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi kapsamında yapıldığının anlaşıldığı, dolayısıyla aynı Kanun'un 62. maddesinin (e) bendi kapsamında yapılmadığının belirtildiği, davalının talep konusu yapılan alacaklardan asıl işveren sıfatı ile sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, konuya ilişkin emsal dosyalarda da benzer yöndeki kabul kararlarının istinaf ve temyiz incelemelerinden geçerek kesinleştiği, İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davalının ihale makamı olduğunu, davacının her türlü işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu olduğunu, hizmet alım sözleşmesinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi kapsamında yapıldığını, aynı Kanun'un 62/1-(e) hükmü kapsamında yapılmadığını,
2. Dava konusu alacakların dayandırıldığı toplu iş sözleşmesi görüşmeleri ve Yüksek Hakem Kurulu kararlarının davacının üyesi olduğu Tes-İş Sendikası ile davacının o dönemde işvereni olan yüklenici firma arasında yapıldığını, anlaşma sağlanamaması nedeniyle Yüksek Hakem Kurulunun kararıyla sonuçlandırıldığını, müvekkili yönünden bir bağlayıcılığı olmadığını,
3. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, hesaplama da izlenmen yolun ne şekilde olduğunun anlaşılamadığını, yüksek oranda hesaplama yapıldığını, hesaplamaların puantaj kayıtlarına, özlük dosyasına ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğunu, ödemelerin dikkate alınmadığını,
4. Davacı lehine hükmedilen faiz yönünden dava konusu alacaklara işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizin uygulanmasına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken sair nedenlerle kararın bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı, hüküm altına alınan alacaklarının hesabı ve hükmedilen faizin doğru olup olmadığı konularına ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.