Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1588 E. 2024/6161 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildikten sonra 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem için işveren tarafından eksik ödendiği iddia edilen ücret, ilave tediye ve ikramiye farklarının tahsili.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, davacının bireysel iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücretinin eksik ödendiği, bilirkişi raporuna dayalı olarak hesaplanan fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle verdiği davanın kabulü kararının, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/486 E., 2023/620 K.

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında Ankara 68. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince ikinci bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2022 tarihli ve 2021/502 Esas, 2022/324 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 01.06.2022 tarihli ve 2022/1549 Esas, 2022/1905 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 03.11.2022 tarihli ve 2022/13778 Esas, 2022/14289 Karar sayılı ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacı vekili tarafından Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe girip 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması gereken toplu iş sözleşmesi uyarınca fark ücret talebinde bulunulduğu, arabuluculuk başvuru tarihi itibarıyla imzalanmış bir toplu iş sözleşmesi olmadığı ve talep de mevcut olmadığı hâlde 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark ücretin hesaplanması, yine davacının ikramiye alacağına talebi ile de bağlı kalınarak en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nda (6356 sayılı Kanun) öngörülen en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanması hususlarının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sözleşmenin ücrete ilişkin bölümünde davacının ücretinin açıkça asgari ücretin belirli bir yüzdesi olarak belirlendiği, 09.12.2022 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli düzenlenmesi sebebiyle hükme esas alındığı, dava açılmadan önce muaccel olmuş bir ücret farkı alacağından bahsedilemeyeceği, davacının da dava dilekçesinde açıkça bir tarih belirtmediği ve temerrüdün dava tarihi ve ıslah tarihi itibarıyla gerçekleştiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verimiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 11.09.2023 tarihli ilâmı ile; davacının 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem yönünden fark ücret ve ilave tediye alacakları hesaplanırken 08.09.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmadan bireysel iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin belirli bir oran fazlası dikkate alınarak davacının ücretinin belirlenmesi, bundan sonra davalı İdarenin 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi nedeniyle 08.09.2021 imza tarihinden sonra fark ücret bordrolarıyla yaptığı ödemeler dikkate alınmadan sadece hesaplama dönemi içinde yapılan ödemelerin mahsubu ile sonuca gidilmesi gerektiği gerekçeleriyle bozma kararı verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de, 11.11.2023 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve Yargıtay bozma ilâmına uygun, denetime elverişli olduğu, bu sebeple itirazlar yerinde görülmeyip hükme esas alındığı, davacının ücretinin Kurum tarafından eksik hesaplandığı, bakiye fark ücret alacağı, bakiye ilave tediye alacağı ve bakiye ikramiye alacağı hakkının bulunduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu talebin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesinin söz konusu olmadığını, davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 01.01.2021 tarihi ve sonraki dönem yönünden fark alacakların hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.