Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1592 E. 2024/7128 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Umman Sultanlığı'nda çalışan Türk vatandaşı işçinin, iş sözleşmesinde belirtilen ücretin eksik ödenmesi nedeniyle işveren aleyhine açtığı alacak davasında uygulanacak hukuk ve ücret alacağının hesaplanması hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancılık unsuru taşıyan davada, davalı tarafça yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde bir itirazda bulunulmadığından, Türk hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve davalı tarafça sunulan ibranamenin de banka kayıtları ile ispatlanamadığı gözetilerek, davacının ücret alacağının eksik ödendiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılara ait Umman Sultanlığı'nda bulunan şantiyede çalıştığını, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesine göre ücretinin 1.750,00 USD olduğunu, Umman Sultanlığı'nda Umman riyalinin Amerikan doları karşısında sabit kur uygulamasının bulunduğunu, kurun 2,60 Amerikan doları olarak sabitlendiğini ancak davalı tarafından ödemelerin kurun 2,308 olarak uygulanması ile yapıldığını, müvekkilinin iş bitimi nedeniyle iş sözleşmesine son verildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, davalı Şirketin Umman Sultanlığı'nda bulunan şantiyesinde çalıştığını, iş sözleşmesinin bildirim sürelerine uyarak sona erdirildiğini, davacının tüm alacaklarının ödendiğini, bu konuda ibraname imzalandığını, Umman Sultanlığı'nda dolar kurunun 2,60'a sabitlendiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iş hukukunun emredicilik yönü ve işçinin korunması ilkesi göz önüne alındığında yabancılık unsuru taşıyan bu tür uyuşmazlıklarda Türk vatandaşı olan işçinin, kamu düzeni de dikkate alınarak, yurt dışına gönderilmesinde gönderen kişi ya da şirketin yurt dışında bulunan yabancı şirket ile organik bağı da değerlendirildiğinde somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiği, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde ücretin 1.750,00 Amerikan doları olarak belirlendiği, Umman Sultanlığı'nda dolar kurunun 2,60'a sabitlendiği ancak davalı tarafça ödemelerin daha düşük kur dikkate alınarak yapıldığı gerekçesiyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının çalışmasının yabancı ülkede geçmesi sebebiyle yabancı ülke hukukunun uygulanması gerektiğini, fazla çalışma, hafta tatili ve ücret alacaklarının davacıya ödendiğini, davacıdan ibraname alındığını belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçiminin, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabileceği, yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerektiği buna göre somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı tarafça sunulan ibranameye konu tutarın banka aracılığıyla ödendiğinin ispatlanmadığı, davalı tarafça düşük kur uygulanması sebebiyle davacının ücretlerinin eksik ödendiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, uygulanması gereken hukuk ve dava konusu yapılan alacakların hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Kanun 24 ve 27 nci maddeleri.

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47, 57 nci maddeleri ile 120 nci maddesindeki atıf uyarınca yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.