"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2023/4 E., 2023/334 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 13.10.2022 tarihli ilâmı ile kararın ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde müdür olarak çalıştığını, çalışma saatlerinin haftanın altı günü 07.30-22.30 saatleri arasında olduğunu, genel tatillerde çalışmasının devam ettiğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti ile ... ... ve genel tatil ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, davacının mağaza müdürü olup kendi çalışma saatlerini belirlediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.12.2016 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanan ... sözleşmesinde fazla çalışmaların ücrete dâhil olduğunun belirlendiği, davacının çalışma koşullarını kendisinin belirlemediği, davacının fazla çalışma ücreti ile ... ... ve genel tatil ücretinin ödenmediğini tanık beyanlarıyla ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 13.09.2017 tarihli kararı ile davacı tanığı H.Ö'nün mobil güvenlik görevlisi olarak çalışmakta olup davacının çalışma saatlerini bilebilecek konumda olduğu, işyerinde çalışanları denetleyen bölge müdürü bulunduğu bu nedenle davacının kendi çalışma şartlarını belirleyen bir çalışan olmadığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 29.....2020 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaların 2010-2014 tarihleri arasına ilişkin olduğu ancak davalı tarafça tanık ile davacının 2012-2014 yılları arasında aynı bölge çalıştıklarını beyan ettiği bu nedenle tanık ile davacının hangi tarihlerde aynı bölgede çalıştıkları araştırıldıktan sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 25.05.2022 tarihli kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda inceleme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 13.10.2022 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 29.....2020 tarihli bozma ilâmında açıkça gerekirse davacı tanığının yeniden dinlenmesi gerektiğinin belirtildiği, Mahkemece bozma öncesi dinlenen davacı tanığı H.Ö'nün yeniden dinlenmesi isabetli ise de bozma öncesinde dinlenmeyen S.Ö'nün bozma sonrası tanık olarak dinlenmesinin bozma ilâmına aykırı olduğu, davacı tanığı H.Ö'nün beyanları dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiği buna göre davacı tanığı H.Ö. ile davacının 01.11.2012-14.08.2014 tarihleri arasında aynı bölgede çalışmalarının bulunduğunun anlaşılması karşısında Mahkemece fazla çalışma ücretinin bu dönemle sınırlı olmak üzere hesaplanması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma doğrultusunda davacının fazla çalışma ücreti 01.11.2012-14.08.2014 tarihleri arasındaki dönem yönünden hesaplanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davacının haftalık 36 saat fazla çalışma yaptığının tanık beyanları ile ispatlandığını, Mahkemece olması gerekenden daha az fazla çalışma ücretinin hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; hükme esas alınan davacı tanığının davalı Şirket çalışanı olmadığını, tanık beyanı dikkate alınmaksızın karar verildiğini, tanığın hangi dönemlerde çalıştığına ilişkin kurum kayıtlarının incelenmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 ... ... Kanunu'nun 41 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.