"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1153 E., 2023/3083 K.
KARAR : Davalılar yönünden istinaf başvurularının esastan reddi, davacı yönünden istinaf başvurusunun kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 16. İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/704 E., 2020/676 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun ise kısmen kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.06.2010-21.08.2017 tarihleri arasında ... Şirketler Grubuna bağlı davalı Şirketlerin tamamında birlikte istihdam suretiyle ithalat ve ihracat operasyon müdürü olarak aylık net 10.500,00 TL ücret + ihracat cirosu toplamı üzerinden net %2 prim ile görev yaptığını, davacının çalıştığı son 7 yıllık sürede toplam yaklaşık 55.000.000 USD ihracat cirosunu yani yıllık ortalamada yaklaşık 8.000.000 USD ihracat bütçesini ve ayrıca toplam yaklaşık 150.000.000 USD' lik ithalat işlemini yöneten ekibin başında yer aldığını, müvekkilinin ... Şirketler Grubuna bağlı olan davalı tüm Şirketlerin tamamının birlikte istihdam suretiyle İthalat ve İhracat Müdürlüğünü yürüttüğünü ancak davalılardan sadece “... İthalat İhracaat ve Pazarlama AŞ – Pera Pazarlama ve Dış Tic AŞ" ve “ ... Gıda Alkollü ve Alkolsüz İçecekler San ve Tic AŞ (... Gıda AŞ)” nezdinde sigortalı olarak gösterildiğini, davalıların birlikte istihdam sebebi ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, iş sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, ücretinin asgari ücret üzerinden gösterildiğini, kalan tutar ve primin ise elden ödendiğini, müvekkilinin yaptığı işe göre asgari ücret ile çalışmasının mümkün olmadığını belirterek kıdem tazminatı, ücret, prim, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin, asgari geçim indirimi ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirketler arasında davacının yazılı izin ve onayı alınarak devir gerçekleştirildiğini, 21.04.2016 tarihli devir tutanağı uyarınca dava konusu alacaklardan ... Gıda AŞ'nin sorumlu olduğunu, diğer davalıların bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının ücretinin net 3.000,00 TL olduğunu, taraflar arasında davacının ciro üzerinden prim alacağına dair bir anlaşma olmadığını, davacının neredeyse Şirketlerin kar marjına yakın tutarda prim aldığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından emeklilik nedeni ile feshedilmesi üzerine kendisine kıdem tazminatının ödendiğini, davacının davasının haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; beyanlarına başvurulan tanık anlatımları, davalı işverenlerce e-imza ile davacının gümrük işlemlerini yapabilmesi için verilmiş olan taahhütnameler dikkate alındığında davacının ihracat müdürü olarak 01.06.2010-21.08.2017 tarihleri arasında 7 yıl 2 ay 20 gün süresince davalı Şirketler tarafından birlikte istihdam edildiğinin anlaşıldığı, davacının yemek ve yol yardımı dâhil olmak üzere brüt 14.687,16 TL ücret ile çalıştığının kabul edildiği, fark kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınması gerektiği, davacının kullanmadığı bakiye yıllık izinleri karşılığı ücretinin bulunduğu, ücret alacağına hak kazandığı, asgari geçim indirimi ücretinin bulunduğunun anlaşıldığı, işyerinde prim uygulaması olduğu yönünde işverenle yapılmış bir sözleşme, kayıt veya kabule yeter ölçüde sayılacak delil sunulmaması nedeniyle prim alacağı bulunmadığı, beyanlarına başvurulan tanık anlatımlarına göre davacının fazla çalışma ile hafta tatili çalışması yapmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; tanıklarının bu husustaki beyanlarına göre ciro prim alacağı taleplerinin kabulü gerektiğini, müvekkilinin ciro üzerinden %2 prim aldığının sabit olduğunu, iddialarının aksinin davalı tarafça ispatlanamadığını, prim alacaklarının tamamen kayıt dışı olarak elden ödenmesi sebebiyle Şirket ticari defterlerinde prim ödemelerine rastlanılmamasının doğal olduğunu, fazla çalışma ile hafta tatili çalışması hususunda beyanlarına başvurulan tanık anlatımları dışında dosyaya sunulan yazılı delillerinin değerlendirilmediğini, İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili; hüküm altına alınan yıllık izin ücreti alacağının hatalı olduğunu, davacının talep ettiği tüm yıllık izinleri kullandığını, aylık ücret tutarının tespitinin duyuma dayalı tanık anlatımlarına göre yapılmasının hatalı olduğunu, ücret alacağına göre bakiye kıdem tazminatına karar verilmesinin hatalı olduğunu, asgari geçim indirimi alacağının davacının çocuk sahibi olduğunu personel işlerine bildirmemesinden kaynaklı olduğunu, normal şartlarda davacıya asgari geçim indiriminin ödendiğini, çocuk farkından doğan bu alacak kalemi yönünden de davanın kabulüne kararı verilmiş olmasının davacının bildirim yükümlülüğünün yok sayılarak kendi kusurundan ötürü adeta ödüllendirilmesi olduğunu savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ithalat ve ihracat operasyon müdürü olarak çalıştığı, mesleğine, yaptığı işin niteliğine, kıdemine, tanık beyanlarına göre ücretin miktarına ilişkin kabulün dosya kapsamına uygun olduğu, buna göre davacının bakiye ücreti ile bakiye kıdem tazminatına hükmedilmesinin de yerinde olduğu, davacı ve davalı tanıklarının anlatımlarına göre davacının fazla çalışma yaptığına, hafta tatillerinde çalıştığına ilişkin iddiasının ispatlanamadığının anlaşıldığı, davacının ödendiği ispatlanamayan asgari geçim indirimi alacağının kabulünün yerinde olduğu, davalı Şirketler bünyesinde ithalat ve ihracat sorumlusu olarak çalışan davacının, beyanlarına başvurulan davacı tanıklarının beyanlarına göre prime hak kazandığının anlaşıldığı, davacının hizmet verdiği davalı Şirketlerin cirolarına göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplama uyarınca prim alacağına ilişkin talebin kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kısmen kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve ek olarak davacının prim alacağına ilişkin kabulün hatalı olduğunu savunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalılar tarafından birlikte istihdam edilip edilmediği ve buna göre hüküm altına alınan alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olup olmadıkları, ücretin tespiti ve buna göre davacının ücret ile bakiye kıdem tazminatı alacakları bulunup bulunmadığı, asgari geçim indirimi, yıllık izin ücreti ile prim alacaklarının ispatı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 59, 120 nci maddeleri ile mülga 1475 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.