"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3192 E., 2023/3353 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 55. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/41 E., 2022/425 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 150.441,51 TL olup bu miktar, 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin de miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildi.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin şube müdürü olarak 1999-07.07.2018 tarihleri arasında davalı Şirket bünyesinde çalıştığını, son ücretinin net 9.500,00 TL olduğunu, davalı ile olan anlaşmaları uyarınca ücreti dışında her geçen yıl için devreden yılın Ocak ayında ödenmek üzere firmanın ... şubesinin yıllık kârı üzerinden %10 oranında prim ödemesi yapılacağının taahhüt edildiğini; ancak 2016 ve 2017 yıllarına ait prim ödemelerinin yapılmadığını, gerçek ücretinin eksik bildirildiğini, çalışma süresince fazla çalışma yaptığını ancak karşılığı ücretin ödenmediğini, çalıştığı süre boyunca izin kullandırılmadığını, karşılığı olan ücretin ödenmediğini, ... sözleşmesinin müvekkilince haklı nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile prim ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirketin ... şubesinde 07.09.1999-07.07.2018 tarihleri arasında şube müdürü olarak çalıştığını, davacının davalı Şirketteki pozisyonu itibarıyla tacir yardımcısı konumunda olduğunu, davacıya çalıştığı süre boyunca tüm ödemelerinin eksiksiz yapıldığını, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, şube müdürü olarak çalışmasından dolayı çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini, fazla çalışma yapmadığını, davacının haksız rekabet hükümlerini ihlal ederek müvekkili Şirketin bilgisi ve izni olmadan ... ilişkisi kurduğu Şirketleri ve Şirket bilgilerini kendi kurduğu Teknik Tanıtım Matbaa San. ve Tic. Ltd. Şti.ne aktardığını, davacının haksız rekabet hükümlerini ihlal ettiğini açıkça itiraf ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; davacının istifa ettiği, haklı neden bulunmadığı, kendisine ait işyerinde çalıştığının gerek ticaret sicil kayıtları gerek ise ceza dosyası gerekçeli kararı ile sabit olduğu, buna göre kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiği, davacının çalışma düzeninin belirlenmesi aşamasında davacıya ... talimat veren, çalışma sistemini belirleyen başka bir çalışan bulunmadığı, buna göre davacının kendi çalışma sistemini belirleme yetkisine sahip olup fazla çalışma alacak talebinin yerinde olmadığı, davacının işyeri kıdemine göre toplamda 348 gün yıllık izin hakkının bulunduğu, izin haklarının kullandırıldığına veya karşılığının ödendiğine dair yazılı izin belgesi veya ödeme belgesi sunulmadığından bu yöndeki talebin yerinde olduğu, davacıya prim ödemesi yapıldığına dair tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu ve beyanlarına başvurulan tanıkların işyerinde fiilen çalışmalarının olmadığı veya 2000-2002 yıllarında çalıştıkları, prim ödemesinin kriterinin ne olduğu, miktarının ve ödeme şekli ve zamanı konusunda somut net deliller bulunmadığından prim alacağının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili, müvekkilinin çalıştığı süre boyunca fazla çalışma yapmasına karşılık ücretinin ödenmediğini, İlk Derece Mahkemesince müvekkilinin üst ... yönetici olarak kabul edildiği ancak bu hususta bir araştırma yapılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, son iki yıldır kendisine taahhüt edilen primleri alamadığını, üstüne davalı işveren tarafından kabul edilmesi mümkün olmayan yeni bir ... sözleşmesini imzalaması hususunda baskı yapıldığını, davacının fazla çalışma ve primlerinin ödenmesini istediğini ve sonradan ortaya çıkarılan sözleşmeyi de imzalamayacağını beyan ettiği, bunun üzerine davalı işveren tarafından davacı aleyhine iftiralar atılmaya başlandığını ve ... sözleşmesini feshetmeye zorlandığını, davacının da bu huzursuz ... ortamından kurtulmak için ... sözleşmesini haklı nedenle feshetmek zorunda kaldığını, davacıya çalıştığı süre boyunca izin kullandırılmadığını ve izin ücretlerinin ödenmediğini, davalı tarafça ... sözleşmesinin sona ermesinden sonra müvekkilinin kendisine ait bir Şirket kurduğu iddia edilmiş ise de bu hususun doğru olmadığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili, davacının yıllık izin alacağına hak kazanmadığını, işyerinde üst ... yönetici olarak çalışıp 18 yıl boyunca hiç yıllık iznini kullanmamış olmasının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının diğer işçilerin de yıllık izinlerini düzenleme yetkisi bulunduğunu, üst ... konumundan dolayı da yıllık izinlerini kullanmasına rağmen bu konuda hiçbir belge düzenlemediğini, bu hususta tanık beyanlarının bulunduğunu, eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı ve tanık anlatımlarından anlaşıldığı üzere davacının istifa etmek suretiyle işten ayrıldığı, haklı nedenle fesih olgusunun bulunmadığı, davacının istifaya ilişkin belgeyi baskı altında düzenlediğine dair delil bulunmadığı gibi fesih öncesinde aynı sektörde faaliyet gösteren kendisine ait işyeri açtığı hususunun gerek ticaret sicil kayıtları gerekse ceza dosyası gerekçeli kararı ile sabit olduğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince kıdem tazminatı talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı işveren tarafından yıllık izin hakkını kullanılıp kullanmadığı hususunda davacıya yemin teklif edildiği bunun üzerine davacının 17.12.2020 tarihli duruşmada yemin eda ederek çalıştığı süre içinde yıllık izin kullanmadığına dair yemin ettiği, davalı tarafça da dosyaya yıllık izin kullandırıldığına ilişkin belge ibraz edilemediği, dolayısıyla yıllık izin ücreti talebinin kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, şube müdürü olan davacının Şirketin yöneticisi veya Yönetim Kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimat ve ... aldığını ispatlayamamasına göre fazla çalışma ücreti alacağının reddinin dosya kapsamına uygun olduğu, dosya kapsamında prim ödeme koşullarını tereddütsüz olarak belirlemeye ve prim hesabı yapmaya yarar yeterli delil bulunmadığı, yerinde yapılan inceleme sonucuna göre davacı tarafın prim iddiasına dayanak olarak sunduğu 24 adet kıymetli evrakın ticari defter kayıtlarında bulunmadığı, çek görüntülerinin arka suretleri dava dosyasına sunulmadığından ciro silsilesinin tespit edilemediği, önceki dönem primlerini aldığı iddiasında bulunan davacı tarafça hangi dönemler için ne tutarda prim ödendiği iddiasının somut belge ile ispat edilmediği, davacıya ait hesap hareketlerinden "prim” açıklamalı bir hesap hareketi tespit edilemediği, prim ödemesi ile ilgili yazılı sözleşme veya Şirket politikası hâline gelen bir uygulama olduğuna dair tespit bulunmadığı, prim oranı ve ödemesi hususlarına dair net bir sonuca ulaşmanın mümkün olmadığı, dolayısıyla miktarı tespit edilemeyen prim alacağının reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı tarafın temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ile prim alacaklarının ispatına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 ... ... Kanunu’nun 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 ... ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi ile 4857 ... Kanun’un 24, 32, 41 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.