Logo

9. Hukuk Dairesi2024/163 E. 2024/3743 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının davalı vakıfta çalıştığı süre boyunca ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve hesaplanan miktarın doğruluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın özel hukuk tüzel kişisi olması sebebiyle 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanamayacağı, ancak önceki bozma kararına uyularak yapılan yargılamada usuli kazanılmış hak durumu oluştuğu gözetilerek, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2018/381 E., 2019/116 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde 19.06.2002 tarihinden itibaren kamu işçisi olarak çalışmaya başlayarak hâlen çalışmaya devam ettiğini ve ilave tediye alacağının ödenmediğini ileri sürerek ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının özel hukuk tüzel kişisi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.04.2017 tarihli ve 2016/739 Esas, 2017/312 Karar sayılı kararı ile; davalı işyerinin ilave tediye kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 19.10.2017 tarihli ve 2017/2188 Esas, 2017/1364 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 26.06.2018 tarihli ve 2018/5035 Esas, 2018/13885 Karar sayılı kararı ile; davacının çalıştığı süreye ilişkin sözleşme ve işyeri kayıtları değerlendirilerek, ödenen ikramiye miktarlarının yıllara göre tespit edilmesi gerektiği bu hususta herhangi bir inceleme yapılmadan, ikramiyenin dolayısıyla ilave tediyenin ödenip ödenmediği belirlenmeden karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 01.01.2015 tarihi sonrası hesap döneminden dışlanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davalı vakfın özel hukuk tüzel kişisi olmasından dolayı ilave tediye kapsamında olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ilave tediyeye hak kazanıp kazanmadığına ve hesaplanan miktara ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dairemiz uygulamasına göre sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları özel hukuk tüzel kişisi olup 6772 sayılı Kanun kapsamında sayılan işyerlerinden değildir. Davalı Vakıf bünyesinde çalışan davacı işçinin 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanması bu gerekçeyle mümkün değil ise de Mahkemece, Dairemizin 26.06.2018 tarihli önceki bozma kararına uyularak yargılama yapıldığından usuli kazanılmış hak gözetilerek temyiz incelemesi yapılmıştır.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Bozma kararına uymuş olan mahkemenin bozma gereklerini yerine getirmesi usuli bir zorunluluktur. Bu müesseseye usuli müktesep hak veya usule ilişkin kazanılmış hak denir. Bir başka ifadeyle mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulmasıyla bozma doğrultusunda taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğar.

4. Dairemizin 26.06.2018 tarihli bozma kararında, 2012 yılından itibaren ilave tediye niteliğinde iki aylık ücret tutarında ikramiye ödenmesinin Fon Kurulu tarafından kararlaştırıldığı, işyeri kayıtlarının incelenerek bu yönde ödeme bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve ikramiye ödemesi yapılan yıllar için ilave tediye ödemesi yapıldığının kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu husus gözetilmeden ve yeterli araştırma yapılmadan sadece 01.01.2015 tarihi sonrası dışlanarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.