Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1714 E. 2024/3595 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşe iade davasının kesinleşmesinden sonra davalı idarenin davacıyı işe başlatmaması nedeniyle davacının bakiye kıdem ve ihbar tazminatlarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, davalı tarafından yapılan ödemelerin faiziyle birlikte mahsup edilerek bakiye kıdem ve ihbar tazminatını hesaplaması ve hüküm kurması usul ve yasaya uygun görüldüğünden temyiz istemlerinin reddine ve Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2019/404 E., 2021/487 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya karşı işe iade talebiyle dava açtığını, ... 2. ... Mahkemesinin 2013/712 Esas ve 2014/90 Karar ... kararı ile işe iade davasının kabul edildiğini, bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, noter aracılığıyla yasal süresi içerisinde müvekkili tarafından işe başlama talebinde bulunulmasına rağmen işe başlatılmadığını ileri sürerek işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve diğer hakları, bakiye kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, toplu ... sözleşmesine göre ödenmesi gereken ikramiye, prim, izin yardımı ve yevmiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili İdarenin davacının işe iadesi talebini yerine getirmeyerek Mahkeme kararı gereğince ödenmesi gereken tüm alacakları ödediğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.04.2016 tarihli kararı ile; kesinleşen işe iade davası sonrasında süresinde davacı tarafça başvuruda bulunulmasına rağmen davalı İdare tarafından işe başlatılmadığı sabit olduğundan kapsama alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının bakiye kıdem tazminatı, bakiye ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının kabulüne, diğer alacakların reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 16.20.2019 tarihli kararı ile; davalı tarafından yapılan kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin ödemeler mahsup edilmek suretiyle bakiye kıdem ve ihbar tazminatı alacakları hesaplanmış ise de mahsup edilen kıdem ve ihbar tazminatlarının davacıya ödendiği tarih araştırılarak ödeme tarihlerinin tespiti hâlinde bu tarihten itibaren; ödeme tarihinin tespit edilememesi hâlinde ise, davacı vekilinin ıslah dilekçesindeki ilgili alacakların ödenme tarihine ilişkin beyanları ödeme tarihleri kabul edilerek yapılan ödemelerin yasal faizi ile birlikte mahsubu gerekirken işlemiş faiz alacakları dikkate alınmaksızın mahsup işlemi yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan araştırma neticesinde toplam 104.257,94 TL ödemenin 01.08.2013 tarihinde yapıldığı, faiz başlangıç tarihinin 01.08.2013 olduğunun kabulü ile yapılan hesaplamalar doğrultusunda kapsama alınan 04.12.2020 tarihli bilirkişi ek raporu doğrultusunda bakiye kıdem tazminatı talebinin reddine; diğer alacakların ise kısmen kabulüne dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2016/20122 Esas ve 2020/6787 Karar ... kararı ile ilk fesih sırasında ödenen kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının avans niteliğinde olmadığını, bu sebeple sadece ödenen miktarların mahsubu gerektiğini, bu sebeple Mahkeme kararı ile önceki bozma ilâmının açık bir şekilde hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının tüm alacaklarının kendisine ödendiğini, ihbar tazminatına hak kazanamadığını, işe iade davası sonrasında davacı tarafça yapılan işe iade başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığının Mahkemece araştırılması gerektiğini, müvekkili İdare lehine hükmedilen vekâlet ücretinin de hatalı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının bakiye kıdem ve ihbar tazminatlarının hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 ... ... Kanunu'nun 17 ve 21 inci maddeleri ile 120 nci maddesindeki atıf uyarınca yürürlükte bulunan 1475 ... ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.