"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2091 E., 2023/2582 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/180 E., 2021/393 K.
Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı ... Bakanlığına ait Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesinde daimi olarak fakat farklı alt işverenlerde sigortalı olarak çalıştığını, müvekkilinin hastanede fiilen ameliyathanelerde, endoskopi ünitesi, intaniye servisi ve diğer bölümlerde dezenfeksiyon ve sterilizasyon personeli olarak çalıştığını, hastaların ameliyata hazırlanması, ameliyat önlüğünün giydirilmesi, ameliyathane yatağının hazırlanması, hastanın ameliyat masasına yatırılması, ameliyatla ilgili pozisyon verilmesi, ameliyat için yapılması zorunlu bölgesel vücut temizliği yapılması, ameliyat sonrası hastanın masadan sedyeye taşınması, ameliyat malzemelerinin sterilize edilmesi ve taşınması, hastaların kan ve idrar örneklerinin gönderilmesi, vefat eden hastaların taşınması, sedyelerin taşınması, ped ve havluların hazırlanması, yarı steril alandan kirli alana hastaların taşınması, ameliyat sonunda hastanın batikon ile sterilize edilmesi ve alanın kapatılması, ameliyathanede kullanılan yeşil örtülerin katlanması ve sterilizasyona hazırlanıp steril edilmesi gibi işleri yaparak doktor ile hasta arasında köprü görevi gördüğünü, müvekkilinin sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alım kapsamında ameliyathane teknikeri gibi görev yaptığını, davalı işveren sayılan işleri alt işveren aracılığıyla yaptırsa da söz konusu işlerin Hastanenin asli ve sürekli işleri olduğunu, sayılan işlerin alt işverene devredilecek yardımcı işlerden değil, davalı Bakanlık bünyesindeki Hastanenin vermiş olduğu sağlık hizmetlerinin yürüyebilmesi için zorunlu işlerden olan asıl işler olduğunu, müvekkilinin Sağlık Bakanlığının asli ve sürekli işçisi olduğunu, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkındaki Kanun (6772 sayılı Kanun) uyarınca davacıya ilave tediye ödemesi yapılması gerekirken yapılmadığını ileri sürerek davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve müvekkilinin çalışmaya başladığı tarihten itibaren davalının işçisi sayılması gerektiğinin tespiti ile ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def''inde bulunduğunu, davacının kamu işçisi olmadığı ve bu alacağa hak kazanmadığını, davacının Sağlık Bakanlığının kadrolu işçisi olmadığı gibi sözleşmeye dayalı işçisi de olmadığını, İdarenin ancak ve ancak hizmet alımı işinin gereği gibi yerine getirilip getirilmediğini denetleme hakkı bulunduğunu, davacının çalıştığı Şirketler ile müvekkili İdare arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna yönelik iddiasına katılmadıklarını, davacının müvekkili İdarede dezenfeksiyon ve sterilizasyon personeli olarak çalıştığını, sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetlerinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında personel çalıştırılmasına dayalı hizmetler kapsamında görülmediğini ve davacının muvazaa iddiasının asılsız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ile dava dışı Şirket arasında "sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alımı" konulu sözleşme imzalandığı, işin teknik özelliklerinin ve ayrıntılarının ihale dokümanlarında açıklandığı, teknik şartnameye göre ihale kapsamında sağlık hizmetinde kullanılacak her türlü ekipmanın sterilizasyon ve dezenfeksiyon işlemlerinin yürütülmesi için hizmet alımı yapıldığının görüldüğü, alt işveren işçisi davacının da belirtilen sözleşme kapsamında çalıştırıldığı, dinlenen davacı tanıklarının ve özellikle davacı asılın anlatımlarına göre de davacının ağırlıklı ve genel olarak ihale sözleşmesi kapsamında dezenfeksiyon ve sterilizasyon işlerinde çalıştığı, davacı ile aynı dönemde ve birlikte aynı işlerde çalışan davalı Bakanlığın kadrolu personeli olmadığı, davacı ve diğer bir kısım alt işveren işçileri tarafından yapılan işlerin niteliği ile hizmet alım sözleşmesi ve teknik şartnamenin örtüştüğü, davacı ve diğer bir kısım alt işveren işçilerinin hizmet alım sözleşmesi doğrultusunda niteliği itibarıyla bünyesinde bir nevi temizlik işlemi içeren ve yardımcı iş olan sterilizasyon ve dezenfeksiyon işi yaptığı, belirtilen işlerin doğrudan sağlık hizmetleri olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, söz konusu işlerin sağlık hizmetlerinin güvenli ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi için yardımcı iş özelliği gösterdiği, buna göre davalı ile dava dışı Şirketler arasında kurulan ilişkinin usul ve yasaya uygun asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu ve davacı işçi açısından muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı Bakanlık ile dava dışı Şirket arasındaki iş ilişkisinin muvazaalı olduğunu, müvekkilinin yaptığı işin yardımcı iş niteliğinde olmayıp asıl iş niteliğinde olduğunu, hastane bünyesinde müvekkili ile aynı işi yapan kadrolu personelin bulunmasının dahi asli işin alt işverene devredildiğinin ispatı niteliğinde olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hizmet alım sözleşmeleri, idari ve teknik şartname içerikleri, tanık anlatımı, davacı asılın beyanı ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davalı ile dava dışı Şirket arasında sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alımına ait sözleşme bulunduğu, davacının da sözleşme kapsamında dezenfeksiyon ve sterilizasyon işlerinde çalıştığı, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi ünite dışında ve hastanenin asli işlerinde çalışmadığı, davalı ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin davacı açısından muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı Bakanlık ile dava dışı alt işveren Şirket arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna göre davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları ile 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.