"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/411 E., 2023/411 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin özelleştirilmesinden önce 09.10.1987 tarihinde PTT bünyesinde yapı işleri müdürlüğünde inşaat mühendisi olarak çalışmaya başladığı, 2005 yılında Türk Telekomünikasyon AŞ'nin PTT'den ayrılarak özelleştirilmesinden sonra kapsam dışı personel kapsamında şef mühendis olarak çalışmaya devam ettiği, özelleştirme sonrasındaki çalışma süresinin tamamı için ücretine kamu görevlilerinin parasal haklarında yapılan artış dikkate alınarak gerekli parasal hak artışının yapılmadığı, bu nedenle eksik ödenen parasal haklarının ödenmesi gerektiği, ayrıca farklı dönemlerde tesis destek ve inşaat emlak müdür vekili olarak görevlendirildiği, bununla birlikte destek müdürü bulunmadığı zamanlarda 1. derece imza yetkisi verildiği, en son satın alma müdürü olarak çalıştığı, bahsi geçen müdürlüklere vekâleten müdürlük görevini ifa ettiği, göreve uygun ücret ve ekleri ile ilave tediye ve ikramiyelerin eksik ödendiğini ileri sürerek, kamu görevlilerinin parasal haklarında yapılan artış dikkate alınarak ücretinde gerekli parasal hak artışının yapılmamasından ve vekâleten baktığı müdürlük görevine uygun ücretin ödenmemesinden kaynaklı fark alacakların davalıdan tahsili yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya karşı zamanaşımı def'i ve görev itirazında bulunduklarını, davacının kendi isteği ile kapsam dışı personel statüsüne geçtiği ve 1. tip iş sözleşmesi imzaladığı, davacının aralıksız olarak müdür vekilliği yaptığını iddia ettiği tesis destek ve inşaat emlak biriminde 09.05.2011 tarihine kadar birimin asıl müdürü M.Ö'nün görevini ifa ettiği, diğer yandan Türk Telekomünikasyon AŞ Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği adı altındaki düzenlemenin Yönetim Kurulu'nun 31.08.2000 tarihli ve 407 sayılı kararı ile kabul edilerek yürürlüğe konulduğu, bu Yönetmelik'in 22 nci maddesine göre bir görevin personel eliyle yürütülmesi hâlinde aylıksız vekâletin esas olduğu, davacı yanın bu vekâleten görevlendirmeye karşı herhangi bir itirazının olmadığı, geçici görevlendirme süresince herhangi bir itirazda bulunmadan görevini yürüttüğünü bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 31.03.2017 tarihli ve 2015/866 Esas, 2017/318 Karar sayılı kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 31.03.2017 tarihli ve 2015/866 Esas, 2017/318 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.10.2017 tarihli ve 2017/1881 Esas, 2017/1889 Karar sayılı ilamı ile; davacının farklı tarihlerde geçici tesis destek ve inşaat emlak müdür vekili olarak görevlendirildiği, destek müdürü bulunmadığı zamanlarda 1. derece imza yetkisi verildiği, iş sözleşmesine göre nakle tâbi olmayan personel olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 5. maddesinde işverenin yapılan iş ve hizmetin gereği olarak geçici iş ve görev verebileceğinin düzenlendiği, davacının görevlendirmeler sırasında ihtirazı kayıt koymadığı ve Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarihli ve 2018/567 Esas, 2021/1091 Karar sayılı kararı ile; davacının nakle tâbi olmayan personel statüsünde 1. tip iş sözleşmesi imzaladığı, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek II cetveline tâbi çalışanlara uygulanan artışlardan yararlanma talebinden kaynaklı fark alacakların reddinin dosya kapsamına uygun olduğu, ancak davacının vekâleten yürüttüğü görevler bakımından talep ettiği ücret ve diğer özlük haklarından kaynaklı fark alacaklarının reddinin isabetli olmadığı, davacının vekâleten yürüttüğü görevlerin 2009-2012 yılları arasında olduğunun ileri sürüldüğü dikkate alındığında, belirtilen tarihlerde 01.07.2008 tarihli “İnsan kaynakları çalışma esasları” başlıklı İç Yönetmelik'in yürürlükte olduğu, 01.07.2008 tarihli “İnsan kaynakları çalışma esasları” başlıklı İç Yönetmelik ve 10.02.2006 tarihli 1. tip iş sözleşmesi hükümlerine göre davacının vekâleten yürüttüğü göreve uygun ücret talep etmesine engel bir düzenleme bulunmadığı, bu durumda; yeni Yönetmelik'in yürürlüğe girdiği tarihe kadar davacının sadece harcıraha hak kazandığı, yeni Yönetmelik'ten sonra ise, müktesebi dışındaki bir işte görevlendirilen işçiye ücretinde indirim yapılmamak kaydı ile fiilen yaptığı görev unvanının karşılığı ücretin ödenmesi gerektiği, buna göre davacının vekillik görevini yürüttüğü tarihlerin tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve vekâleten baktığı işe uygun ücretin tespit edilerek varsa fark ücret ile diğer fark alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararı hatalı olduğundan kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddialarına ek olarak dava dilekçesiyle talep ettikleri 250,00TL'yi 40.760,87 TL arttırarak toplam 41.010,87 TL ücret alacağının ödenmesi talebinde bulunduklarını, ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından dinlenen tanık beyanlarının değerlendirilmediğini, tanık beyanları ve dosyaya sunulan belgeler dikkate alındığında bilirkişi raporunun 2. seçeneğinde hesaplanan 41.010,87 TL alacağa karar verilmesi gerektiğini, Mahkemece sadece davalı Şirket tarafından sunulan belgelere göre hazırlanan bilirkişi raporunun 3. seçeneğine göre hüküm kurularak brüt 23.863,44 TL alacağın kabulüne karar verildiğini; diğer yandan müvekkilinin ücretinde özelleştirme sonrasındaki çalışma süresinin tamamı için kamu görevlilerinin parasal haklarına yapılan artış dikkate alınarak gerekli artışın yapılmadığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesinin bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının 24.02.2009 tarihinden 23.03.2012 tarihine kadar aralıksız ... Destek ve İnşaat Emlak biriminde müdür vekilliği yaptığını iddia ettiği, ancak sunulan belge incelendiğinde davacının vekâleten müdürlük yaptığını iddia ettiği birimde 09.05.2011 tarihine kadar birimin asıl müdürü M.Ö'nün görev yaptığının görüleceğini, davacının iş sözleşmesi ve iç yönetmelikler ile aylıksız vekâletin esas olduğunu bilerek ve herhangi bir itirazda bulunmayarak görevlendirmeyi kabul ettiğini, birim müdürünün kısa süreli izinlerinde geçici imza yetkisi verilmiş olan personele asli müdürün ücret ve diğer haklarının uygulanmasının hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmayacağını, davacının imzalamış olduğu 1. Tip İş Sözleşmesinin "Sorumluluk ve Yükümlülükler" başlıklı 5. maddesi ile Yönetmelik'in 22.maddesine göre vekâleten yürütülen görevler bakımından aylıksız vekâletin aslolduğunu, davacı yana tebliğ edilen görevlendirme yazısında da geçici görevlendirme yapıldığı açıkça belirtilerek geçici imza yetkisi ile vekâleten görevlendirildiğini, benzer taleplerle açılan davalarda verilen ret kararlarının onandığını, fark ücret alacağını kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla yapılan hesaplamaların fahiş olduğunu ileri sürerek hükmün bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının vekâleten müdürlük görevini sürdürdüğü döneme ilişkin fark ücret alacaklarının hesaplanması noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.