Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1856 E. 2024/7310 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen işçiye, kadroya geçişte imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının hesaplanması ve ödenmesi ile vekalet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin ikramiye alacağına uygulanacak faiz türü ve başlangıç tarihi ile vekalet ücreti hesabında hatalı uygulama yaptığı, ancak bu hataların düzeltilmesinin yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde; asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı vekili; davacının iş sözleşmesindeki ücretinin korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, davalı tarafından ödemelerin usulüne uygun yapıldığını, eksik ödeme bulunmadığını, dava dilekçesinde talep edilen alacağa hak kazanmadığını, faiz türü ve başlangıç tarihlerinin hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; dava konusu alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihinden faiz uygulanması gerekirken dava ve ıslah tarihinden faiz uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna ataması yapıldığı, davacı ile davalı ... arasında akdedilen sözleşmenin 7 nci maddesinde "İş bu sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin % 15 fazlası üzerinden günlük ödeme yapılır." şeklinde taraflarca artış oranının açıkça belirlendiği, davacının sözleşmede belirlenen ücretine ek olarak toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulanması gerektiği, bilirkişi raporunda dava konusu alacakların denetime elverişli şekilde belirlendiği, davacının ücretinin sözleşme ve toplu iş sözleşmesi hükümleri gereği eksik ödendiği, davacının eksiklikten kaynaklanan fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına hak kazandığı, Mahkemece arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplamaya itibar edilmesinin içtihatlara uygun olduğu; ancak Mahkemece hüküm altına alınan alacaklara dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğu, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; karar tarihinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde (AAÜT) değişiklik yapılması sebebiyle ikinci kısım ikinci bölümün (9) numaralı bendinde dava vekâlet ücretinin 17.900,00 TL olarak belirlendiğini, eski Tarife'ye göre vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının arabulucuya başvurduğu tarihte, 2021-2022 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi henüz imzalanmadığından 2021 yılı için yapılan hesaplamalara ilişkin arabuluculuk dava şartının gerçekleşmediğini belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, alacakların hesaplanması ve vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 nci maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi ile 53 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."

4. 21.09.2023 tarihli ve 32316 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren AAÜT'nin 13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemektedir. 375 Sayılı KHK'nin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri, 6356 sayılı Kanun'da öngörülen toplu iş sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu iş sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle belirtilen toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara, 6356 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmaz. Bu dönem için ikramiye alacağına uygulanması gereken kanuni faiz türü; bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizdir. Ayrıca bu toplu iş sözleşmesi 31.10.2020 tarihinde sona ermiştir. 01.11.2020 tarihinden sonrası için ise arabuluculuk son tutanak tarihi gözetildiğinde yürürlükteki toplu iş sözleşmelerine göre en yüksek işletme kredi faizi uygulanması gerekmektedir.

3. Dolayısıyla somut uyuşmazlıkta 01.11.2020 tarihinden sonrası için yürürlükteki toplu iş sözleşmelerine göre en yüksek işletme kredi faizi uygulanması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince ikramiye ücreti alacağının, "arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih olan 17.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle, bakiyesine ıslah tarihinden itibaren işleyecek işletme kredisi faizi ile birlikte" tahsiline karar verilmesi infazda tereddüt oluşturacak nitelikte olup hatalıdır.

4. İlk Derece Mahkemesince davacı taraf lehine karar tarihi (26.05.2023) itibarıyla yürürlükte olan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de davacı taraf lehine karar tarihindeki (11.12.2023) AAÜT'ye aykırılık teşkil edecek şekilde yine 9.200,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmiştir.

5. Vekâlet ücreti, karar tarihindeki Tarife esas alınarak belirlenmelidir. Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi dikkate alındığında, ilâmın İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı paragrafında yer verilen AAÜT'nin 13 üncü maddesi uyarınca davacı taraf lehine 13.082,28 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken 9.200,00 TL'ye hükmedilmesi hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Tarafların Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (II) numaralı bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan “Davacının ikramiye alacağı brüt 375,40-TL'nin arabuluculuk son tutanağın düzenlendiği tarih olan 17.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle, bakiyesine ıslah tarihinden itibaren işleyecek işletme kredi faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine; "Brüt 375,40 TL ikramiye alacağının, 291,80 TL'sinin arabuluculuk son tutanağın düzenlendiği tarih olan 17.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle, 83,60 TL'sinin ise 17.11.2022 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," ibaresinin yazılması,

Hüküm fıkrasının (II) numaralı bendinin (8) numaralı alt bendinde yer alan “Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1 maddesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücreti taktiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 13.082,28 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.