"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2823 E., 2023/3623 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 45. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/73 E., 2020/365 K.
Taraflar arasında Ankara 45. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Isparta Atabey Belediyesinde çalışmakta iken 05.12.2011 tarihinde Isparta İl Emniyet Müdürlüğüne devredildiğini, davacının devir tarihinden önce yararlandığı toplu iş sözleşmesi hükümlerinin davacıya hatalı uygulanması sebebiyle ücretinin eksik ödendiğini, bu nedenle müvekkilinin ücretinin de devir tarihinde eksik bildirilmesi sebebiyle devirden sonra da ücretinin eksik ödenmeye devam edildiğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye, ilave tediye, sosyal yardım farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. ... vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin toplu iş sözleşmelerine uygun olarak belirlendiğini, yeni toplu iş sözleşmesi imzalandıktan sonra davacının devir tarihinden önce Belediyede almış olduğu sosyal hakların ödenmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Bozma üzerine davaya dâhil edilen davalı ... davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.11.2020 tarihli kararı ile; toplu iş sözleşmesinde yevmiyenin ve yapılacak zamların açıkça belirlendiği, davalı tarafından ücretin toplu iş sözleşmelerine uygun olarak ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 08.12.2022 tarihli kararı ile; davacının ücretinin devir tarihinde düşük bildirildiği, davalının devir tarihinden önceki alacaklardan sorumluluğu bulunmasa da ücretinin eksik bildirilmesi sebebiyle devir sonrasında yapılan eksik ödemeler nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu, bu nedenle alacakların hüküm altına alınmasında hata bulunmadığı ancak Mahkemece toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret ve ikramiye alacaklarına en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması gerekirken en yüksek mevduat faizi uygulanmasının hatalı olduğunu, ilave tediye alacağı yönünden davacı dava ve ıslah dilekçesinde yasal faiz talep etmesine rağmen Mahkemece en yüksek mevduat faizine hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.05.2023 tarihli bozma ilâmı ile; taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı uyarınca taraf teşkili sağlandıktan sonra bozma öncesi belirtilen gerekçeler tekrar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının ücretinin toplu iş sözleşmelerine uygun olarak belirlendiğini belirterek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davanın doğru hasma yöneltilip yöneltilmediği, davacının ücretinin tespiti ile dava konusu alacakların hesabı ve hesaplamaların arabulucu son tutanak tarihi dikkate alınarak yapılıp yapılmadığı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca "Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı" olarak düzenlenmiştir.
4. 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 166 ncı maddesinin ilgili fıkraları şu şekildedir:
" (1) İl özel idarelerinin sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler, Karayolları Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatındaki sürekli işçi kadrolarına, belediyelerin (bağlı kuruluşları hariç) sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatındaki sürekli işçi kadroları ile sürekli işçi norm kadro dâhilinde olmak üzere ihtiyacı bulunan mahalli idarelere atanır.
...
(6) Devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2010 yılı Kasım ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir. Devre konu işçiler bakımından devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devralan kurum sorumlu tutulamaz. Kıdem tazminatına ilişkin hükümler saklıdır.
..."
3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta davacının devirden sonra çalışmaya devam ettiği davalı işyerinde, nakil tarihinden sonra ilk defa 15.03.2012-14.03.2015 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi uygulanmıştır. Davacı ise nakilden sonra 03.01.2012 tarihinde toplu iş sözleşmesinin tarafı olan Koop İş Sendikasına üye olmuş ve bu üyeliği işverene bildirilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 15.03.2012-14.03.2015 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin geçici birinci maddesinde yer alan düzenleme uyarınca davacının 15.03.2012 tarihinden itibaren 15.03.2012-14.03.2015 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği kabulü ile hesaplamalar yapılmıştır. Ancak 6111 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin altıncı fıkrasında açıkça devredilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının "...toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre..." belirleneceği hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre işçinin nakledildiği işyerinde yeni bir toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar, yürürlük süresi sona erse dahi, eski işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerekmektedir. Ayrıca belirtmek gerekir ki nakil tarihinden sonra nakledilen işyerinde düzenlenen yeni toplu iş sözleşmesinde farklı bir hükme yer verilmiş olması da, Kanun hükmünün emredici nitelikte olması karşısında sonuca etkili değildir.
2. Açıklanan yasal düzenleme dikkate alındığında somut olayda davacının, ancak toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden itibaren davalı Bakanlığa ait işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi mümkündür. Bu hâlde Mahkemece 15.03.2012-14.03.2015 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin imza tarihi araştırılarak davacının ücret miktarı tespit edilmeli ve usuli kazanılmış haklar da dikkate alınarak varsa fark alacaklar hesaplanmalıdır.
3. Ayrıca 03.01.2019 tarihli son tutanak, dava dilekçesine eklenerek 11.03.2019 tarihinde dava açılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fark ücret alacağının 14.02.2019 tarihine kadar hesaplandığı, fark ilave tediye alacağının ise 31.01.2019 ödeme tarihli dönemi de kapsayacak şekilde hesaplandığı görülmüştür. Arabuluculuk faaliyetinin, tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği dikkate alındığında, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olan alacaklar bakımından dava şartı yerine getirilmemiştir. Bu husus gözetilmeksizin hüküm kurulması bir başka hatalı yöndür.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.