"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Elbistan İş Mahkemesince yetkisizlik kararı verilmiştir.
Yetkili ve görevli Afşin İş Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) bünyesinde bulunan Afşin-Elbistan Linyitleri İşletme Müdürlüğünün Elbistan bölümünde alt işverenleri yıllara göre değişen firmalarda çalıştığını ileri sürerek müvekkilin devir tarihi olan 30.11.2018 tarihine kadar olan EÜAŞ bünyesindeki çalışmaları yönünden muvazaanın tespiti ile buna bağlı ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, dava konusu işin müvekkili Kurumun asıl işi olmadığını, davacının müvekkili Şirket işçisi olmadığını, bu nedenle aynı sorumluluğa sahip olamayan işçilerin de aynı ücret ve hakları talep etmelerinin mümkün olmadığını, davacının talebinin iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, dava konusu edilen sözleşmelerde muvazaanın hiçbir şartının gerçekleşmediğini, bu nedenle davacı işçinin baştan itibaren asıl işverenin işçisi sayılamayacağını, işçilerin ücret vb. alacaklarının sendikal haklardan kaynaklanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının oto tamir, bakım-onarım ustası olarak çalıştığı, davalı Kurumun faaliyet alanının en genel ifadesiyle elektrik enerjisi üretmek olduğu, alt işverene verilen işin ise "İşletme Müdürlüğünde mevcut çeşitli marka iş makineleri ile çeşitli marka binek araçlarının, bakım onarım ve periyodik bakımların hizmet alım" işi olduğu, davalı Kurumun asıl işi göz önünde bulundurulduğunda, otomobil tamir ve bakım işinin yardımcı iş olarak nitelendirilmesi gerektiği, kanun koyucunun asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesi noktasında getirdiği sınırlamalara yardımcı iş bakımından yer vermediği, dolayısıyla işyerindeki yardımcı iş kapsamında kalan faaliyetlerin doğrudan alt işverene verilebileceği, bu kapsamda davalı Kurum ile alt işverenler arasında yapılan sözleşmelerin geçerli olduğu, asıl işverenin kamudan doğan sorumluluğu sebebi ile denetim görevini yapmasının muvazaayı göstermediği gibi alt işverenler değiştiği hâlde davacının davalı işyerinde çalışmaya devam etmiş olmasının da aradaki ilişkinin muvazaalı olduğu sonucunu doğurmayacağı, davacının bu nedenlerle baştan itibaren asıl işveren işçisi sayılması ve davalının ilave tediye alacağından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davacının davalı İdareye ait santralde yardımcı iş kapsamında çalıştığını, davacının yaptığı iş açısından asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulduğunu, İdarenin çeşitli iş alanlarında hizmet alımı yaptığını, araç ve gereçlerin İdare tarafından sağlandığını, yapılan işin uzmanlık gerektirmediğini, emir ve talimatların İdare personelince verildiğini, alt işverenler değişse de işçinin aynı yerde aynı şekilde çalışmaya devam ettiğini, işyerinde davacı ile aynı işi yapan kadrolu işçilerin bulunduğunu, aralarında ücret ve sosyal haklar dışında farkların olmadığını, işverenin hizmet alım sözleşmesi yoluyla işçi temini yaptığını, İdarenin amacının davacı işçiyi kadrolu işçilerin sahip olduğu haklardan yoksun bırakmak olduğunu, davalı EÜAŞ ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyada alınan tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının oto tamir bakım onarım ustası olarak çalıştığı, davacıya yaptırılan işlerin davalının esas faaliyeti olan enerji üretiminin içerisinde yer almadığı, yapılan işin davalının asıl işleri kapsamında bulunmadığı, davacının hizmet alım sözleşmesine uygun olarak oto tamir bakım onarım ustası olarak işe alındığı ve oto tamir bakım onarım ustası olarak çalıştığının sabit olduğu, bu nedenle davalı ile dava dışı Şirketler arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulduğu ve muvazaaya dayanmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı ile alt işverenleri arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, Alt İşverenlik Yönetmeliği.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.