Logo

9. Hukuk Dairesi2024/2233 E. 2024/7017 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında yapılan iş sözleşmesindeki ücretinin tespiti, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile gece zammı alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin kadroya geçişinde imzalanan iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oran fazlası olarak belirlenmesi, işvereni sonraki dönemler için ücret artışı yapma yükümlülüğü altına sokmadığı ve davacının diğer ücret alacaklarını da ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 KHK) ile kadroya geçirildiğini ve hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, davacının Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası üyesi olduğunu, davacının alt işveren şirketlerde çalışırken ihale sözleşmesinde ödenecek ücretin asgari ücretin % fazlası olarak düzenlendiğini, 696 sayılı KHK gereği davacının aynı ücretle kadroya geçtiğini, davacı ile 01.04.2018 tarihinden geçerli belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalandığını, davacının ücretlerinin 01.01.2019 tarihinden itibaren kanuna aykırı olarak düşürüldüğünü, ücretin düşürülmesine ilişkin muvafakat alınmadığını, davacının işyerinde 24 saat usulu ile aralıksız olarak 1 hafta, sonra 2 hafta, sonrasında 10 gün çalıştığını, 20.00-06.00 saatleri arası çalışmalar için %10 oranında gece zammı ödeneceğinin toplu iş sözleşmesinde düzenlendiğini, günlük 11 saati, gece 7,5 saati aşan çalışmaların ücretinin ödenmesi gerektiğini, davacının nöbet dönemlerine denk gelen hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile gece zammı alacaklarının 02.04.2018 tarihinden, diğer alacakların ise 01.01.2019 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiğini ileri sürerek fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri, gece zammı alacağı, ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet, görev, kesin hüküm itirazları ile zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 01.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna alındığını, Kovid-19 salgını ile mücadele kapsamında kuruluşlarda 02.04.2020 tarihinde öncelikle 7 günlük sabit vardiya sistemine geçildiğini, sonrasında vardiya sisteminin 14 gün olarak uygulandığını, 31 Temmuz 2020 tarihine kadar en az 10 günlük, 31 Ağustos 2020 tarihine kadar en az 7 günlük sabit vardiya uygulanması yönünde talimat verildiğini, 24 saat çalışma usulünün söz konusu olmadığını, denkleştirme esası gereğince davacının çalıştığı vardiyadan sonra dinlendiğini, davacının çalışmasının yarıdan çoğunun gündüz çalışmasına denk geldiğini, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiğini, davacıyla sulh sözleşmesi imzalandığını, sürekli işçi kadrosuna geçiş anında temel ücretin belirlendiğini, davacının ücretinin eksiksiz ödendiğini, işçilerin almakta oldukları günlük çıplak ücrete %4 oranında zam uygulanarak işçiye ödenecek ücretin belirlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sürecinde imzalanan sözleşmede asgari ücretin belirli oran fazlasına yönelik bir düzenleme bulunmadığı, diğer ücret alacaklarının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davacıya günlük 11 saati geçen, gece 7,5 saati geçen ve yılda 270 saati geçen çalışmaları karşılığının ödenmediğini, davacının, işyerinde pandemi nedeniyle 10, 14 ve 7 günlük sürelerde aralıksız olarak çalıştığını, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve hükmün eksik incelemeye dayalı olduğunu, davacıya haftanın 7 günü çalışması nedeniyle 2 yevmiye tutarında hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışması nedeniyle 3 yevmiye tutarında karşılığı ücretin ödenmesinin toplu iş sözleşmesi hükmü olduğunu, fazla çalışma sürelerinin yeniden tespit edilmesi gerektiğini, davacının ücretinin işveren tarafından tek taraflı olarak düşürüldüğünü ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadroya geçişte temel ücret yeniden belirlendiğinden ve bu belirleme esnasında ücretin açıkça belli bir yüzde veya oran dahilinde arttırılmasına yönelik hüküm bulunmadığından davacının ücret farkı alacağı, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının bulunmadığı, dosya kapsamında davacının talep ettiği fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile gece zammı alacak taleplerinin de ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile gece zammı ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32, 34, 41 ila 47, 63 ve 69 uncu maddeleri.

3. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

4. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.