Logo

9. Hukuk Dairesi2024/241 E. 2024/3633 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının belirsiz alacak davası açtığı iddiasıyla davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde 100 TL ücret alacağı talebinde açıkça bulunduğu, diğer alacak kalemlerinin ise asıl talebi oluşturmadığı, bu nedenle HMK'nın 194. maddesi ve hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü uyarınca ücret alacağı talebinin davacıya açıklattırılarak yargılamaya devam edilmesi gerektiği gözetilerek, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3552 E., 2023/3912 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/755 E., 2023/66 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara Batı 4. İş Mahkemesinin 30.06.2022 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verilmiştir.

Kararın istinaf edilmeden kesinleşmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 09.02.2023 tarihli kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 09.07.2014-01.04.2022 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını, 31.03.2022 tarihinde müvekkilini baskı ile istifaya zorlayarak geçmişe yönelik olan işçilik alacaklarını almasının engellenmek istediğini, müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığını, işverenin işçisini tehdit ile yıldırma ile istifaya zorladığını, istifa dilekçesi imzalatmaya çalışması hâlinin, işçi için haklı nedenle iş sözleşmesini feshetme sebebi olduğunu, müvekkilinin toplam hizmet süresinin 7 yıl 8 ay 22 gün olduğunu, bu süre içinde kullanmadığı yıllık izin ücretleri, fazla çalışma ücretlerinin müvekkile ödenmediğini, baskı altında istifa eden müvekkilinin kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini beyan ederek alacak miktarının yargılama aşamasında yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacağından 100,00 TL ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin kanuna uygun olmadığını, talebinin açıklattırılması gerektiğini, davacının Kıbrıs'a yerleşeceği için istifa ettiğini, davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekiline, dava dilekçesinde açıklama bulan fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil, yıllık izin ücretleri ve alacaklar yönünden talep sonuç kısmının açıklanması için 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından sunulan dilekçede 40.000,00 TL kıdem tazminatı ve 10.000,00 TL ihbar tazminatına ilişkin taleplerinin bildirildiği, mevcut hâl ile talep sonucunun açıklanması için verilen kesin süre sonundaki dilekçede de talep sonucunun usul ve kanuna uygun bir şekilde açık olarak belirtilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 09.07.2014 ile 01.04.2022 tarihleri arasında 7 yıl 8 ay 22 gün çalıştığını, 31.03.2022 tarihinde bir dilekçe imzalatılması suretiyle istifaya zorlandığını, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi koşullarının oluştuğunu, ihbar ve kıdem tazminatı şartları oluştuğunu, çalışılan süre içinde ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ücret alacakları belirlenerek her bir tazminat ve alacak için ödenmeleri gerektiği tarihlerden işletilecek faizleri, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti, bunların yanı sıra haklı fesih nedeniyle 10.000,00 TL ihbar, 40.000,00 TL kıdem tazminatının ödenmesi talepleri olduğunu, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasında ücret alacağı talebinde bulunulduğunu, yargılamaya devam edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesinin konu kısmında, "...istifa dilekçesi baskı ile imzalatılan müvekkilin ile ödenmeyen ücret, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil, yıllık izin ücret alacakları belirlenerek, her bir tazminat ve alacak için ödenmeleri gerektiği tarihlerden işletilecek faizleri, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı işverenden tahsiline karar verilmesi istemini içerir dava dilekçesidir..." denildiği, açıklamalar kısmında yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatından bahsedildiği, talep kısmında ise "...fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak üzere şimdilik; 100 TL ücret alacağının dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı müvekkile ödenmesine..." denildiği, mahkemece, "...davacı vekiline fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil, yıllık izin ücretleri ve alacaklar yönünden talep sonuç kısmını açıklaması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen süre içerisinde açıklama yapılmaması durumunda söz konusu talepler yönünden davanın açılmamış sayılmasının ihtarına.." şeklindeki ara kararla kesin süre verildiği, davacı vekilinin kesin süre içerisinde "...Talep konusunda açıkça belirtmediğimiz işçilik alacaklarımız aşağıdaki gibidir: kıdem tazminatı şimdilik 40.000,00 TL fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; ihbar tazminatı şimdilik 10.000,00 TL fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla..." şeklinde açıklama dilekçesi sunduğu, İlk Derece Mahkemesince davacı vekiline taleplerini açıklaması için iki hafta süre verildiği, davacı vekilinin kesin sürede sunduğu dilekçenin talepleri somutlaştırma hususunda yeterli olmadığı, dava dilekçesindeki usuli eksikliğin tamamlanmadığı, davacının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesinde hata olmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davacı istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 115, 119, 194 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6100 sayılı Kanun’un “Dava dilekçesinin içeriği” kenar başlıklı 119 uncu maddesinin birinci fıkrasında dava dilekçesinde yer alması gereken unsurlar belirtilmiş; ikinci fıkrasında ise birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim tarafından davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verileceği, bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir.

2. 6100 sayılı Kanun'un birinci fıkrasının (ğ) bendinde, dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucuna yer verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Çünkü, taleple bağlılık ilkesi gereğince hâkim talep sonucuyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Bu ilke uyarınca davacının talep etmediği bir şey hakkında karar verilemez. Dava sonucunda kurulacak hükmün sınırını, tarafların karara bağlanmasını istediği talep sonucu belirler. Bu nedenle talep sonucu yeterince açık değilse 6100 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında hâkim tarafından davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verilmelidir. Yasal düzenleme doğrultusunda bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir.

3. Somut olayda dava dilekçesinin konu ve açıklama kısımlarında; ücret alacağı talebi dışında alacak kalemlerinden söz edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince "...davacı vekiline fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil, yıllık izin ücretleri ve alacaklar yönünden talep sonuç kısmını açıklaması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen süre içerisinde açıklama yapılmaması durumunda söz konusu talepler yönünden davanın açılmamış sayılmasının ihtarına.." şeklindeki ara kararla kesin süre verildiği, davacı vekilinin kesin süre içerisinde "...Talep konusunda açıkça belirtmediğimiz işçilik alacaklarımız aşağıdaki gibidir: kıdem tazminatı şimdilik 40.000,00 TL fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; ihbar tazminatı şimdilik 10.000,00 TL fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla..." şeklinde açıklama dilekçesi sunduğu görülmektedir. Bu açıklama üzerine İlk Derece Mahkemesince; davacı vekilinin kesin sürede sunduğu dilekçenin talepleri somutlaştırma hususunda yeterli olmadığı, dava dilekçesindeki usuli eksikliğin tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince ise İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

4. Ne var ki davacı vekili; dava dilekçesinin talep sonucunda açık bir şekilde 100,00 TL ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Buna göre davacının dava konusu ettiği uyuşmazlığın ücret alacağı olduğu kabul edilmeli; 6100 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi dikkate alınarak ve aynı Kanun'un 31 inci maddesinde düzenlenen hâkimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, ücret alacağı talebi davacı tarafa açıklattırılarak yargılamaya devam edilmelidir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.