"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1293 E., 2023/4209 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 45. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/265 E., 2022/28 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı nezdinde laboratuvar sorumlu uzman hekim olarak görev yaptığını, müvekkili ile 06.08.2014 tarihinden itibaren 3 yıl geçerli iş sözleşmesi yapılmasının nedeninin 2014 yılında ... Projesi HLA Doku Tipleme Laboratuvarı Hizmet Alımı ihalesinin davalı tarafından kazanılmasının oluşturduğunu, davalının üstlendiği hizmet alım sözleşmesi dışında da özel olarak HLA ve diğer doku uygunluğu test hizmetlerini verdiğini, davalı ile müvekkili arasında iş sözleşmesinin eki niteliğinde bir protokol yapıldığını, protokolün 3 üncü maddesinde ... Projesi ile ilişkili olmadan satılacak olan HLA ve diğer doku uygunluğu test hizmetleri ile oluşacak cirodan müvekkiline %10 oranında hak ediş verileceğinin belirtildiğini, davalının bu protokolün ilgili maddelerine uygun hareket etmediğini ileri sürerek, çalıştığı dönem olan 16.08.2014-16.08.2017 tarihleri arasındaki ihale dışındaki işlerden elde edilen gelirin %10’unun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirket ve Sağlık Bakanlığı arasında imzalanmış olan hizmet alımı sözleşmesi kapsamında Labmed Türkkök Laboratuvarında laboratuvar sorumlu uzman hekimi olarak 3 yıl süre ile görev yaptığını, çalışmakta olduğu ihale işinin yenilenmeyerek son bulunması üzerine tüm tazminat ve ücret alacaklarının kendisine ödendiğini, Şirket kayıtlarına göre protokol gereği davacının alacağını doğuracak test hizmeti satışı yapılmadığını ve bu sebeple davacının hak edişinin doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı nezdinde hekim olarak çalıştığı, davalı ile 06.08.2014 tarihinden itibaren 3 yıl geçerli olmak üzere sözleşme imzaladıkları, işbu sözleşmenin ekinin 3 üncü maddesinde "Ankara'da kurulacak olan HLA Laboratuvarının ruhsatlandırılmasından sonra diğer sağlık kuruluşlarına Türk Kök projesi ile ilişkili olmadan satılacak olan HLA ve diğer doku uygunluğu test hizmetleri ile oluşacak cirodan davacıya %10 oranında hakediş verilecek ve bu hakediş serbest meslek makbuzu karşısında ödenecektir." şeklinde düzenlemenin bulunduğu, sözleşmenin bu maddesinde "diğer sağlık kuruluşlarına" ilişkin ifadenin davalı ... AŞ'ye ait olmayan tüm sağlık kuruluşlarının grubu oluşturan diğer şirketlere ait olup olmadığına bakılmaksızın diğer sağlık kuruluşu olduğunun kabulünün hakkaniyete uygun olduğu, ayrıca dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere SBT yönteminin yüksek çözünürlüklü bir HLA yöntemi olduğu ve SBT yöntemi ile yapılan doku tiplemeleri satış faturalarının da hesaplamaya dâhil edilmesi gerektiği, dosya kapsamında aldırılan 25.10.2021 tarihli bilirkişi raporunun 2 nci seçenek kısmında yazan hesaplamaların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kök ve ek raporda büyük hesaplama farklılıkları ve çelişkiler bulunmasına rağmen itirazların dikkate alınmadığını, davacı ile yapılan sözleşmede müvekkili ile diğer grup şirketlerin tek tek sayıldığından bu grup şirketlerinin diğer sağlık kuruluşu olarak kabulünün mümkün olmadığını, International Hospital İstanbul AŞ’nin de grup şirketi olduğundan raporun 1.seçeneğindeki hesaplamadan dışlanması gerektiğini, SBT yöntemi ile çalışılan testlerin sözleşme kapsamında sayılabileceği, HLA doku uygunluğu olarak çalışılan başka test yöntemi tespit edilemediği dikkate alınarak raporun 1 inci seçeneğindeki SBT yöntemi ile yapılan doku tiplemeleri satış faturalarının toplamının %10’unun dikkate alınması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin hekimlik sözleşmesindeki davalı dışındaki diğer grup şirketlerinin ek protokolde yer alan "diğer sağlık kuruluşları" kapsamında olduğuna dair kabulünün, dosya kapsamına ve taraflarca tanzim edilen hekimlik sözleşmesi ile bunun eki olan protokol hükümlerine uygun olduğu, ayrıca ek raporun 2 nci seçeneğinin dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan protokol nedeniyle hak kazandığı hâlde davacıya ödenmeyen işçilik alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.