"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1393 E., 2023/2517 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/472 E., 2023/172 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı İdare bünyesinde alt işveren şirketlerde çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna atandığını ve ücretinin asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak belirlendiğini, ayrıca davacıya her altı aylık dönemde %4 oranındaki ücret zammı yapılması gerektiğini, davacıya iş sözleşmesinde yer alan oran uygulanmadan sadece %4 oranında ücret zammı uygulandığını ve bu şekilde ücretlerinin eksik ödendiğini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı ile ulusal bayram ve genel tatil farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alt işveren işçisi olarak çalışırken sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin ilgili mevzuat hükümleri ve sözleşme uyarınca belirlenerek eksiksiz ödendiğini, dava konusu taleplerin haksız olduğunu, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalıştırılan işçilerin 696 sayılı KHK kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davacıya sözleşme ve mevzuat hükümleri kapsamında tüm ücretlerin ödendiğini, bakiye alacağın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının alt işveren şirketlerde çalışmaktayken 696 Sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde uyarınca 01.04.2018 tarihi itibarıyla sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, konuya ilişkin emsal Yargıtay kararı, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı ve dosya kapsamında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; sürekli işçi kadrosuna geçiş esnasında davacının temel ücretinin asgari ücretin %50 fazlası olacağının kararlaştırıldığı, 22.10.2021 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, ancak raporda dava tarihine kadar hesaplama yapılmış ise de taraflar arasında 01.07.2020-26.12.2020 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan bir arabuluculuk görüşmesi olmadığı, bu nedenle belirtilen dönem için bilirkişi tarafından hesaplanan fark ücret ve ilave tediye alacağı dışlanarak hesaplama yapılması gerektiği, ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebi bakımından ise arabuluculuk başvurusu bulunmadığı gerekçesiyle davacının fark ikramiye, fark ücret ve fark ilave tediye alacaklarının kısmen kabulüne, 01.07.2020-26.12.2020 tarihleri arasındaki fark ücret ve fark ilave tediye taleplerinin ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebinin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarına ilişkin şartlarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümleri esas alınmak suretiyle belirlendiğini, buna göre işçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 oranında zam yapılmak suretiyle belirleneceğinin düzenlendiğini ve davacı ücretinin de mevzuata uygun biçimde belirlenerek ödendiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasında da belirtildiği üzere iş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmelerine aykırı olamayacağını, bireysel iş sözleşmesinde yazılı ve davacı talebine dayanak yapılan oranın müvekkili İdarenin bilgisi olmadan yazıldığını ve iradesini yansıtmadığını, davacının kadroya geçerken herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını beyan ederek bu haklardan feragat ettiğini, davacının ücretinde kesinti yapıldığı iddiasının ve alacak taleplerinin yerinde olmadığınını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... ile davacı arasında imzalanan 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde ücret artış oranına ilişkin düzenleme bulunduğu, düzenleme ile davacının temel ücretinin asgari ücretin %50 fazlası olacağı kararlaştırıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun arabuluculuk tutanak tarihine kadar olan döneme ilişkin hesaplamalar yönünden denetime elverişli olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar etmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, bu alacakların hesabı konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
..."
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.