"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/450 E., 2023/2127 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ. Ereğli 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/203 E., 2023/16 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.10.1990-28.05.2003 tarihleri arasında davalının alt işvereni olan şirketlerde kesintisiz çalıştığını, istifa ettirilip 28.05.2003 tarihinde davalı tarafından kadroya alınarak çalışmaya devam ettiğini, 27.07.2022 tarihinde iş sözleşmesinin sona erdiğini, alacaklarının eksik ödendiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline kara verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alt işveren şirkette çalışırken kendi iradesi ile istifa ettiğinden kıdem tazminatına hak kazanmadığını, sonrasında yine kendi iradesiyle müvekkiline ait işyerinde çalışmaya başladığını, alacaklarının eksiksiz ödendiğini, yıllık ücretli izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dışı alt işveren şirketlerde ve sonrasında davalı işyerindeki çalışmalarının kesintisiz olması nedeniyle fesih tarihindeki ücret düzeyi üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olduğu, zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığı, davacıya ihbar tazminatı kapsamında eksik ödeme yapılmadığı, ödenmeyen kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin ücreti alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının müvekkili Şirket personeli olmayı kendi menfaatine daha uygun bulduğu için kendi iradesi ve isteği ile çalıştığı firmadan istifa ettiğini, davacının iradesinin sakatlanmadığını, asıl işverenin işçilerinin işe alınarak çalışmaya devam ettirilmesi veya daha önce asıl işveren yanında çalışan kimse ile alt işveren ilişkisinin kurulması durumunun söz konusu olmadığını, alt işverenin işçisinin daha fazla ücret ve sosyal haklarla asıl işveren işçisi olmasında hukuka aykırı bir durumun olmadığı, davacının müvekkili Şirkette çalışırken aldığı en son ücret üzerinden kıdem tazminatına karar verilmiş olmasının muvazaa olduğunun kabul edildiği anlamına geldiğini; ancak muvazaaya dair somut hiçbir delil bulunmadığını, yıllık ücretli izin alacağının da müvekkili işverenden aldığı son ücret üzerinden toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak hesaplanmasının doğru olmadığını, net olarak hüküm altına alınması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıllık ücretli izin ödemelerinde kullanılacak günlük ücret hesaplanırken aylık ücretin 30 yerine 26 güne bölünmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının alt işveren Şirkette çalışıyor iken davalı Şirket bünyesinde çalışmak amacıyla istifa dilekçesi verdiği, ara vermeksizin aynı işyerinde ve aynı işte çalışmaya devam ettiği, gerçek bir fesih ve istifa iradesinin bulunmadığı, işyeri devri kurallarının geçerli olduğu, bu hâlde alt işverende çalışılan sürenin kıdeme esas süreden sayılarak fesih tarihindeki ücret üzerinden kıdem tazminatının belirlenmesinde ve yıllık ücretli izin alacağının son brüt ücret üzerinden hesaplanmasında bir isabetsizlik olmadığı, davacının yıllık ücretli izin alacağının iş sözleşmesinin feshinde lehe hükümler içeren toplu iş sözleşmesi ve işyeri uygulamasına göre yapılan yıllık ücretli izin hesabının da doğru olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; dava ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının alt işveren bünyesinde geçen çalışma süresinin davalı asıl işveren bünyesindeki kıdeme esas süresine eklenip eklenemeyeceği ve buna göre davacının kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının bulunup bulunmadığı ve alacakların hesaplanma yöntemi noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 53 ve 59 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla uygulanmaya devam olunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Dairemizin 10.01.2024 tarihli ve 2023/15563 Esas, 2024/188 Karar sayılı; 15.05.2023 tarihli ve 2023/9184 Esas, 2023/7124 Karar sayılı kararları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.