"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1047 E., 2023/2415 K.
KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/251 E., 2021/196 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun kabulü, davalı vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile dava dışı ... Belediye Spor Kulübü ile 15.10.2015 tarihinde imzalanan sözleşmeden kaynaklanan 20.000,00 Euro ücret alacağının tahsili için ... Belediye Spor Kulübü aleyhine icra takibi başlattıklarını, borçlu tarafça borca itiraz edildiğini, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan itirazın iptali davasının lehlerine sonuçlanarak kesinleştiğini ancak alacaklarını tahsil edemediklerini, bu nedenle dava dışı ... Belediye Spor Kulübünün hukuki ve fiili bağlantılı olduğu ... Belediyesinden alacaklarının tahsil edilmesi amacıyla ... 2. İcra Müdürlüğünün 2018/1296 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın takibe itiraz ettiğini, ... Belediye Spor Kulübünün adını ... Belediyesinden aldığını, sporcuların idmanlarını ... Belediyesine ait spor salonlarında yaptıklarını, Belediye tarafından temin edilen araçlarla maçlara gittiklerini, Belediye binası içerisinde Spor Kulübüne ait birimler bulunduğunu, ... Belediyesi zabıta müdürünün aynı zamanda ... Belediye Spor Kulübü Yönetim Kurulu başkanı olduğunu, Spor Kulübü yönetim kurulunun Belediye binası içerisinde bulunduğunu, ... Belediye Spor Kulübü yöneticilerinin ... Belediyesinde de görev yaptıklarını, Belediye ile ... Belediye Spor Kulübü arasındaki hukuki ve organik bağ olduğunu belirterek davanın kabulü ile ... 2. İcra Müdürlüğünün 2018/1296 Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; borçlu dernek ile idareleri arasında herhangi bir bağ bulunmadığından davanın husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) 14 üncü maddesine istinaden belediyelere İller Bankasından gelen yıllık miktarın binde on ikisi kadarını spor kulüplerine nakdi olarak yardım yapabildiklerini ve ayrıca sınırlama olmaksızın ayni yardımda bulunabildiklerini, bu kanun hükmü gereği ilçede faaliyet gösteren tüm spor kulüplerine belli miktarlarda nakdi ve ayni yardımda bulunulduğunu, ilçede faaliyet gösteren tüm voleybol ve futbol amatör spor kulüplerinin kendilerine ait saha ya da spor salonları bulunmadığından antrenman ve maçlarını mülkiyeti Belediyeye ait saha ve spor salonlarında yaptıklarını, ilçede faaliyet gösteren tüm amatör spor kulüplerinin maçlara gidiş gelişlerinde yakıt ya da araç temininin Belediye tarafından yapıldığını, Spor Kulübü ile aralarında organik bağ bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sporcu sözleşmesi nedeniyle dava dışı Spor Kulübünden 20.000,00 Euro alacaklı olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı, uyuşmazlığın davalı ... ile dava dışı Spor Kulübü arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunup bulunmadığı ve dava konusu alacak nedeniyle müşterek ve müteselsil sorumluluklarının olup olmadığına ilişkin olduğu, davalı Belediyenin çeşitli birimlerinde çalışan görevlilerin aynı zamanda Spor Kulübünün yönetiminde görev yapmaları, Spor Kulübüne bağlı sözleşmeli sporcuların antrenmanlarını davalı ...'ye ait salonlarda yapmaları, maçlara gidiş dönüş için araç temininin ve giderlerin davalı ... tarafından karşılanması nedeniyle davalı ile dava dışı Spor Kulübü arasında fiili ve organik bağ bulunduğu, davalı Belediyenin davacının ücret alacağı nedeniyle dava dışı Spor Kulübü ile müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu ve takibe karşı yapılan itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin doğru olduğunu ancak davacının alacağı Euro döviz cinsinden olmasına rağmen Türk lirası üzerinden hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; Belediye'nin 5393 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca ilçede faaliyet gösteren tüm spor kulüplerine yardımda bulunduğunu, ilçede faaliyet gösteren tüm voleybol ve futbol amatör spor kulüplerinin antrenman ve maçlarını Belediyeye ait saha ve spor salonlarında gerçekleştirdiklerini, maçlara gidiş ve gelişlerinde ya yakıt yardımı yapıldığını ya da araç temin edildiğini, İller Bankasından Belediyeye ödenen yıllık bedelin binde on ikisinin ilçede faaliyet gösteren amatör spor kulüplerine nakdi yardım olarak ödendiğini, bu yardımların yapılmasının 5393 sayılı Kanun kapsamında belediyelere verilen bir görev olduğunu, bu görevini yerine getiren Belediye ile dava dışı dernek arasında organik bağ bulunmadığını, bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, ... Belediyesinin taraf olmadığı bir davada alacağın belirli ve likit hâle geldiğinden bahsedilerek icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... 2.İcra Müdürlüğünün 2018/1296 Esas sayılı dosyasının alacaklısının ..., borçlusunun ... Belediyesi olduğu, 20.000,00 Euro alacağın ilâmsız takiplere ait örnek 7 ödeme emri ile icraya konulduğu, ödeme emrinin borçluya 09.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 12.04.2018 tarihli dilekçe ile borçlunun itirazda bulunduğu ve 16.04.2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili talebi ile 30.11.2018 tarihinde dava açtığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından 28.09.2021 tarihinde davanın kabulü ile 94.120,00 TL asıl alacak, 15.529,80 TL işlemiş faiz yönünden takibin devamına ve %20'si olan 18.824,00 TL icra inkar tazminatının tahsiline karar verildiği, ancak davacının takip talebinde ve dava dilekçesindeki talebinde taraflar arasında imzalanan ücretin döviz cinsinden kararlaştırıldığı sözleşme gereğince alacağın döviz cinsinden talep edilmesine rağmen Türk lirası karşılığında hüküm kurulmasının hatalı olduğu, talebin özünün tartışmalı ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatının kabul edilmesinin hatalı olduğu, davalı Belediyenin fiilen dava dışı Spor Kulübünü sevk ve idare ettiği anlaşıldığından davacının alacağından davalı ... ile dava dışı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/53 Esas, 2017/366 Karar sayılı ilâmı ile karar verilen Spor Kulübünün birlikte sorumlu olduğu ve adı geçen kararın Spor Kulübü hakkında verildiği ve kesinleştiği gerekçesiyle mükerrer tahsile sebebiyet vermeyecek şekilde davacı tarafın istinaf başvurusunun tamamen, davalı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği itirazları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık dava konusu yapılan ücret alacağından davalının sorumlu olup olmayacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 406 ncı maddesi, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Güven kavramı; temelinde dürüstlük, samimiyet kavramlarını barındıran ekonomik, sosyal ve kültürel bir kavramdır. Hukuk, uyuşmazlıkların çözümünü zaman zaman güven kavramında ve taraflar arasındaki kaynağını dürüstlük kuralından alan güven ilişkisinde bulmaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.12.2019 tarihli ve 2015/21-2372 Esas, 2019/1420 Karar sayılı; 06.10.2020 tarihli ve 2016/(21)10-1602 Esas, 2020/711 Karar sayılı kararları).
3. Güven teorisi, her iki tarafın menfaatleri arasında denge kurmayı amaçlar ve kaynağını dürüstlük kuralından alır. Kendine özgü mahiyet arz eden güven sorumluluğu bir kişinin veya kuruluşun davranışlarıyla başkalarında yarattığı haklı beklentiler nedeniyle oluşan güven ilişkisinden kaynaklanır. Temeli Alman Borçlar Kanunu’nda yer alan, borçlar hukuku mevzuatımızda düzenlemesi bulunmamakla birlikte gerek Türk hukukunda gerekse İsviçre hukukunda kendisine uygulama yeri bulan bu teori; bir kimsenin kendi yarattığı dış görünüşün meydana getirdiği sonuçlara kendisinin katlanmasının gerekliliği, aksi yönde bir düşüncenin iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil edeceği kabulüne dayanır. Bu kapsamda yorum sırasında güven teorisinin uygulanması 4721 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük ilkesinin gereğidir. Kanunun getirdiği güvenin korunmasına ilişkin hükümler yanında, tarafların sözlü veya yazılı davranışları da bu güven ortamını sağlayabilir. Sağlanan güvenin, güven sorumluluğu kapsamında hukuken korunması gerekir (YHGK, 2015/21-2372 E., 2019/1420 K.; 2016/(21)10-1602 E., 2020/711 K.).
4. Güven sorumluluğunda taraflar birbirlerinden bekledikleri güveni boşa çıkarmamalıdır. Bu itibarla güven teorisi hukuki güven, istikrar ve hakkaniyet düşüncesini esas alır. Hukukun bir amacı da kişilerin gerek birbirleriyle gerekse Devlet ile olan ilişkilerde güven ve sürekliliği sağlamaktır (YHGK, 2015/21-2372 E., 2019/1420 K.; 2016/(21)10-1602 E., 2020/711 K.).
5. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça, davalı ... ile dava dışı ... Belediye Spor Kulübü arasında organik bağ bulunduğu, sporcuların idmanlarını davalı Belediyeye ait spor salonlarında yaptıkları, Belediyenin sağladığı araçlarla maçlara gittikleri, Spor Kulübünün Yönetim Kurulu başkanı ile bazı üyelerinin davalı Belediyede görevli çalışanlar olduğu ileri sürülerek ücret alacağından davalının sorumlu olduğu iddia edilmiştir. Davalı taraf ise husumet itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davalı ile Spor Kulübü arasında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince ise ücretin döviz cinsinden kararlaştırıldığı sözleşme gereğince alacağın döviz cinsinden talep edilmesine rağmen Türk lirası üzerinden hüküm kurulmasının ve icra inkar tazminatının kabul edilmesinin hatalı olduğu, davalı Belediyenin fiilen dava dışı Spor Kulübünü sevk ve idare ettiği anlaşıldığından davacının alacağından davalı ... ile dava dışı Spor Kulübünün birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
6. İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı ... Belediyesi ile dava dışı ... Belediye Spor Kulübü arasında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle davalıya sorumluluk atfedilmesi hatalı ise de dosya kapsamından, iş sözleşmesinin kurulması sırasında davacı sporcunun alacaklarının davalı ... yetkililerince karşılanacağı hususunda söz ve davranışlarla davacı tarafta güven oluşturulduğu, bu itibarla güven teorisi uyarınca alacaklardan davalının sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmıştır.
7. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş; kararın, yukarıdaki paragraflarda yer alan ilave gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.