Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3172 E. 2024/5104 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işvereni aleyhine açtığı fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacaklarına ilişkin davada, yerel mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararına uygun hüküm kurup kurmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlara uygun olarak, fazla mesai ücretinin hesaplanmasında davacı tanıklarının beyanları ile dava dilekçesindeki talepleri dikkate alarak, hafta tatili ücreti talebini ise reddederek hüküm kurması ve hükme esas aldığı bilirkişi raporunun da denetime elverişli olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/391 E., 2023/635 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 09.06.2003-11.04.2014 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığı, 2003 yılında davalı Şirkette reklam ve halkla ilişkiler çalışanı pozisyonunda başladığı görevine, 2005 yılından itibaren reklam ve halkla ilişkiler sorumlusu olarak devam ettiği, 2007 yılı Ekim ayında Şirketin satılması üzerine genel merkezin 2008 yılı Şubat ayında İstanbul’a taşınması ile ekibinde 4 kişiden 1 kişinin kaldığı, bu sebeple iş yükünün arttığı, ücret dışında yılda 4 maaş ikramiye alacağının bulunduğu, haftanın 3 günü 21.00’e kadar fazla çalışma yaptığı, her yıl yılda bir kez yapılan bayi ve servis toplantıları için iki ay boyunca hafta tatili dâhil olarak her gün 00.00’a kadar çalıştığı, yurt dışı organizasyonlarında 03.00’a kadar çalıştığı, 2010 yılı Eylül ayından 2012 yılı sonuna kadar hafta içi her gün 21.00’a kadar çalıştığı, her ay aralıksız 1 hafta her gün 00.00’a kadar çalıştığı, iki yılda bir düzenlenen fuar açılışları için fuardan önceki 2 ay haftanın 5 günü 23.00’a kadar çalıştığı, son 3 gün 05.00’a kadar çalıştığı, davalı Şirketin 60. Kuruluş yılı olan 2014 yılı için etkinlikler kapsamında 2013 yılı Ağustos ayından itibaren yapılan hazırlıklarda iki hafta boyunca 03.00’a kadar çalıştığı, 2012 yılı Ekim-Aralık ayı döneminde gece 00.00’a kadar çalıştığı, 2014 Şubat ayında düzenlenen balo için 2 ay boyunca 00.00’a kadar çalıştığı, ayda bir kez cumartesi günleri 11.00-17.00 arası çalıştığını beyan ederek fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davasının haksız olduğunu, 09.06.2003 tarihinde çalışmaya başlayıp 11.04.2014 tarihinde iş sözleşmesini feshettiğini, fesih sonrası alacakların tamamının ödendiğini ve bu yönde ibraname alındığını, davacının iddialarını ispatla yükümlü olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.05.2016 tarihli ve 2014/495 Esas, 2016/241 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 26.10.2020 tarihli ve 2016/27906 Esas, 2020/13436 Karar sayılı ilâmı ile; normal çalışma süresi haftada 5 gün olan işyerinde cumartesi çalışmasının hafta tatili çalışması sayılamayacağı, ayrıca davacının pazar günleri çalıştığını ispatlayamadığı, bu nedenle hafta tatili ücreti talebinin tamamen reddi gerekirken kabulüne hükmedilmesinin hatalı olduğu; bununla birlikte, davacı tanıklarının beyanları arasında bir kısım farklılıklar mevcut ise de fazla çalışma yapıldığının anlaşıldığı, bu durumda, davacı tanıklarının beyanları ile dava dilekçesindeki iddialar arasındaki farklılıklar da göz önüne alınarak dava dilekçesinde çalışıldığı iddia edilen saatleri, günleri ve süreleri aşmamak koşulu ile yani davacının talep ve beyanı ile sınırlı olarak hesaplama yapılması, davacı tanıklarının beyanlarının çelişkili olması hâlinde en az ispat kuralına göre daha az/düşük çalışma saatinden bahseden davacı tanığının beyanı esas alınarak fazla çalışma hesaplanması, ayrıca davacı tanıklarının beyanları arasındaki farklılıkların, birinin davalıdaki işinden 2013 yılı Haziran ayında ayrılması, diğerinin ise 2014 yılı Mayıs ayında ayrılmasına bağlanabileceğinin de düşünülmesi gerektiği nedenleriyle kararın bozulmasına hükmedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece normal çalışma süresi haftada 5 gün olan işyerinde, cumartesi çalışmasının hafta tatili çalışması sayılamayacağı, ayrıca pazar günleri çalıştığını ispatlayamadığından hafta tatili ücreti talebinin tamamen reddine; bozma ilâmı doğrultusunda alınan 29.04.2023 tarihli bilirkişi raporu, tanık beyanları ve dosya kapsamına uygun olmakla denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan hükme esas alınarak raporda açıklanan gerekçelerle hesaplanan fazla çalışma miktarı üzerinden %30 oranında indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; hükme esas alınan 29.04.2023 tarihli bilirkişi raporu ile yapılan hesaplamaların tek bir tabloda gösterildiği, bu hâliyle denetime elverişli bulunmadığı, müvekkilin aleyhine olacak şekilde Yargıtay bozma ilâmı belirtilen hususların dışına çıkılarak hesaplama yapıldığı, söz konusu rapor esas alınarak karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu iddiası ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; müvekkili Şirket tarafından dinletilen tanık beyanları herhangi bir şekilde irdelenmeden salt davacı tanıklarının anlatımına göre hesap yapılmasının ve dosya kapsamında sundukları giriş çıkış kayıtları incelemeye tâbi tutulmadan verilen kararın hatalı olduğu iddiası ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 ve 46 ncı hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle; taraflar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.