Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3349 E. 2024/6512 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, geçiş tarihini takip eden süreçte ücret ve diğer mali haklarının hesabında hangi toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı hususundaki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 375 sayılı KHK'nın geçici 23. maddesi uyarınca kadroya geçen işçilerin, geçişten sonraki dönemde ücret ve sosyal haklarının, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan toplu iş sözleşmesine göre belirleneceği, ancak bu geçici düzenlemenin sona erdiği tarihten sonraki dönem için kadroya geçilen işyerindeki toplu iş sözleşmesinin hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, bu nedenle mahkemece davacının ücretinin ve diğer alacaklarının tespitinde kadroya geçişten itibaren öncelikle 375 sayılı KHK'nın geçici 23. maddesi, sonrasında ise kadroya geçilen işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmelerinden tam olarak yararlandırılmadığını, ancak davalı tarafından Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 25.01.2019 tarihli görüş yazısı gerekçe gösterilerek eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen fark ücret, ilave tediye, ikramiye, hizmet primi, sendikal alacak, yemek molası ve yemek ücreti, yol ücreti, enflasyon farkı, sendika aidatı ve sağlık yardımı ile fazla çalışma ücreti, gece zammı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin 696 sayılı KHK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ve Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İs Sözleşmesi Hükümleri'ne ilişkin 12.04.2018 tarihli genelgesi ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 25.01.2019 tarihli görüş yazısı doğrultusunda hesaplanarak ödendiğini, hatalı ve eksik ödeme söz konusu olmadığından davacının talebinin hukuki bir dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş yaptığı, kadroya geçiş sırasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden ücret ödeneceğinin açıkça belirtildiği, davacıya sözleşmesinde yazılı miktar üzerinden uygulanacak zam oranları doğrultusunda işçilik alacaklarının ödenmesi, ayrıca toplu iş sözleşmelerinin uygulanması gerektiği bu bağlamda davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunduğu gerekçesiyle bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücretinin korunarak üzerine %4'lük zam yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini savunarak Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti, 01.01.2019-31.12.2020 ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmelerinden yararlanma şatlarını taşıyıp taşımadığı ve yararlanması gereken dönemlerin tespiti ile buna göre fark ücret, ilave tediye, ikramiye, hizmet primi, sendikal alacak, yemek molası ve yemek ücreti, yol ücreti, enflasyon farkı, sendikal alacak ve sağlık yardımı ile fazla çalışma ücreti, gece zammı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı ve alacaklara uygulanacak faiz oranı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"...

Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu iş sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu iş sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitiminden önce toplu iş sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.

..."

3. Değerlendirme

1. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinin ve bu KHK gereğince 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması öngörülen toplu iş sözleşmesinin amacı; gerek alt işverenin taraf olduğu ve 31.10.2020 tarihinden önce sona erecek olan toplu iş sözleşmesinden yararlanmakta olan, gerekse alt işverenin taraf olduğu herhangi bir toplu iş sözleşmesinden yararlanmayan işçileri belli bir süre için toplu iş sözleşmesi etkisinden mahrum bırakmamaktır. Bu nedenle 02.04.2018 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanmaya başlayan yahut alt işveren nezdindeki toplu iş sözleşmesinin bitimini müteakip kanun gereği kendiliğinden yararlanmaya başlayan işçilerin, aynı dönem içinde bir başka toplu iş sözleşmesinden yararlanmayı talep etmeleri, 375 sayılı KHK gereği mümkün değildir. Bir toplu iş sözleşmesinin geriye etkili olarak yürürlüğe konulabilmesi kural olarak mümkün olsa da sonraki toplu iş sözleşmesi hükümlerinin geriye etkili olabileceği en erken süre önceki toplu iş sözleşmesinin bitim tarihidir. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden yapılacak değerlendirmede de bu ilkeden ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Buna göre sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin kadroya geçirildikleri işyerinde yürürlükte bulunan bir toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri için en erken tarih her hâlükârda 01.11.2020 tarihi olmalıdır.

2. Ancak sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin 375 sayılı KHK gereğince üyelik şartı aranmaksızın yararlandıkları toplu iş sözleşmesinin süresi 31.10.2020 tarihinde sona erdiğinden, bu tarihten sonra 6356 sayılı Kanun kapsamında işveren ile yetkili sendika arasındaki toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için bu Kanun'da öngörülen şartların da gerçekleşmesi gerekmektedir. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin işyerinde uygulanmaya başlanan toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacakları belirlenirken 31.10.2020 tarihinden önceki ve sonraki dönem bakımından yukarıda açıklanan ilke ve esaslara göre ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.

3. Somut olayda, taraflar arasında davacının kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacının davalıya ait işyerinde, hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 02.04.2018 tarihi itibarıyla 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi kapsamında kamu bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiği dosya kapsamıyla sabittir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.01.2019-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücretinin Öz Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (Öz Sağlık-İş) ile Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesine göre hesaplanması hatalı olmuştur.

4. Belirtmek gerekir ki, 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin 33 üncü maddesinin "İkinci Yıl İkinci Altı Ay Zammı" başlıklı 2 (d) bendi "01.07.2020 tarihinde işyerinde çalışmakta olan sendika üyesi işçilerin 30.06.2020 tarihi itibariyle almakta oldukları günlük brüt çıplak ücretlerine 01.07.2020 tarihinden geçerli olmak üzere %5,75 (yüzde beş yetmiş beş) oranında ücret zammı yapılacaktır (Bu zamma enflasyon farkı dahil edilmiştir.)." düzenlemesini içermektedir. Ancak davacının ücretine 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümleri uyarınca %4 zam yapıldığından aynı anda Öz Sağlık- İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin, işçilerin 01.07.2020 tarihinde almakta oldukları ücrete zam uygulanması gerektiğine ilişkin hükmünün davacı hakkında uygulanması mümkün değildir. Bu sebeple davacının 31.10.2020 tarihinde sona eren toplu iş sözleşmesine göre belirlenen ücreti korunarak, 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesabında bu ücret miktarı dikkate alınmalıdır. Diğer taraftan davacı 01.11.2020 tarihinden itibaren Öz Sağlık- İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinin ücret zammı dışındaki hükümlerinden yararlanabileceğinden, davacının varsa 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasında anılan toplu iş sözleşmesinden doğan diğer alacaklarının hesabında da 31.10.2020 tarihindeki ücret miktarı üzerinden hesaplama yapılmalıdır.

5. Ayrıca 31.10.2020 tarihine kadar yararlanılan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi 6356 sayılı Kanun'da öngörülen toplu iş sözleşmesi sürecinden geçilerek karara bağlanmış bir toplu iş sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle bu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara 6356 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.

6. Yine aynı nedenle söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmek için sendika üyeliği şartı aranmaz. Yürürlük süresi 31.10.2020 tarihi itibarıyla sona eren bu toplu iş sözleşmesinin art etkisi de bulunmamaktadır. Bunun anlamı; toplu iş sözleşmesinin bitiminde, işyerinde uygulanmakta olan bir başka toplu iş sözleşmesinden yararlanmayan işçiler bakımından süre bitimindeki mevcut ücret miktarı aynen korunacak olmakla birlikte, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan diğer haklardan artık yararlanılamayacak olmasıdır. Bir örnekle açıklamak gerekirse; 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesinde ikramiye, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile gece zammı ödemelerine ilişkin hükümler yer almaktadır. Toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi içinde hak kazanılan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ya da ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının toplu iş sözleşmesine göre zamlı olarak hesaplanması mümkündür. Aynı şekilde gece zammı ile ikramiye alacakları da toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklar olduğundan sözleşme süresinin sonuna kadar ödenmelidir. Ancak işçilerin 31.10.2020 tarihinden sonraki dönemde hak kazanacakları fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti gibi alacaklarının bu toplu iş sözleşmesinde belirtilen esaslara göre hesaplanmaya devam edilmesi mümkün değildir. Aynı durum gece zammı ve ikramiye alacakları için de geçerlidir. Şüphesiz, işyerinde yetkili sendika ile işveren arasında karara bağlanan toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşıyan işçi yönünden 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem için bu toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmaya başlanacaktır. Ancak, yararlanılan herhangi bir toplu iş sözleşmesi mevcut değil ise öncelikle taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesi hükümlerine bakılmalı, iş sözleşmesinde fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ikramiye ve gece zammı ile ilgili özel bir düzenleme yer alması hâlinde iş sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirme yapılmalı, aksi takdirde 4857 sayılı Kanun'un hükümleri uygulanarak sonuca gidilmelidir. Gece zammı ve ikramiye yönünden ise iş sözleşmesinde gece zammına veya ikramiyeye ilişkin özel bir düzenleme yer almaması hâlinde, 4857 sayılı Kanun'da da gece zammı veya ikramiye ödemesine yönelik herhangi bir hüküm bulunmadığı dikkate alınarak bu döneme ilişkin taleplerin reddine karar verilmelidir.

7. Yukarıdaki açıklamalar gereğince davacının ücretinin ve diğer alacaklarının tespitinde kadroya geçişten itibaren 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümleri uygulanmalı, 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem yönünden davacının toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olup olmadığı veya dayanışma aidatı ödeyip ödemediği de belirlenerek ücret ve diğer hakları tespit edilmelidir.

8. Mahkemece talep edilen alacakların ispatı yönünden sadece dosya kapsamında bulunan belgeler dikkate alınıp ispat yükünün hangi tarafa ait olduğu göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerektiği göz ardı edilmemelidir. Ayrıca çerçeve toplu iş sözleşmesinde taşıt yardımı yönünden mevcut uygulamanın devam ettirileceği öngörüldüğünden kadroya geçiş öncesi hizmet alım ihalesindeki yol konusundaki düzenlemenin değerlendirilmesi gerekmektedir. Son olarak güvenlik görevlilerine gece zammı ödenmeyeceğine ilişkin çerçeve toplu iş sözleşmesi hükmü ve davalı tarafından 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark ödemeler de dikkate alınarak talep edilen alacaklar hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.